BEYAZ

16. Bölüm

Şarkı önerisi: Imagine Dragons- Whatever it takes

" Sağa dikkat !" diyip bir yumruk sallarken yana çekilmiştim.

" Reflekslerin gelişiyor bücür !" dedi Kedi. Şu bücür lafını da 2 haftadır kullanıyordu. Tekila olayından sonra ceza almıştık. 2 haftadır 3 saat fazladan çalışıyorduk. Artık daha iyiydim.

" Evet. Şu Vampir Prens'e noldu ? Ne zaman kurtarılacak. Kaç gündür konuşuluyor ama bir şey yapan yok." dedim.

O bana ateş topları atarken ben de aynı tarafa enerji dalgası yolluyordum ve nötrlüyordu. Antrenmanımıza devam ederken cevap verdi.

" Esir aldıkları kişiyi bir koz olarak tutmak için bir kaleye koymuşlar. Fazlasıyla korunaklı. Malum toprak büyücüleri tarafından korununca daha da zorlaşıyor. Onların bölgesine elimizi kolumuzu sallayarak giremeyiz. Ve Vampir komutanı yani Demir Ada'nın kralı -Wells'in babası- da orduyu böyle bir yere sokmak istemiyor."

" Peki orduyla değil de birkaç kişi gitsek ? Hem dikkat çekmeyiz hem de hızlı bir şekilde alır çıkarız."

" İzin almadan mı çıkalım diyorsun ?"

" Gibi. O koz onların elindeyken işimiz zor. Hem Wells'in babası istemese de Vampir kralı isteyecektir oğlunu. Hem Wells'in babası buranın kralı, onun Vampir bölgesinde ne işi var ?"

" Bilmiyorum. Kendimi çok karmaşık bir durumda hissediyorum. Dün düşünmek için bir fırsatım oldu ve aklıma geldi. Drake ve tayfası bizim kapımızı siyah tavşan maskeleriyle çalmıştı. Hatırlıyorsundur."

" Evet."

" Peki size havaalanında saldıranların ne taktığını hatırlıyor musun ?"

Kedi'nin sorusu beni şoka sokmuştu. Bunca zaman bu neden aklımıza hiç gelmemişti ? Gerçi bunun için kendimi suçlayamam. Gerçekten her şey o kadar hızlı gelişmişti ki Vatikan Kalesi'nde savurduğum o zamanlar şu anda erişilemeyecek kadar kıymetli bir hazineydi.

" Aynı maskeleri takıyorlardı." dedim.

" Aynen öyle." Gözlerini kedi gözüne dönüştürdü ve etrafa baktı. Meraklı bakışlarımı gördü.

" Isı görüşü kullandım. Ateş-ısı anlarsın ya. Etraf temiz. Kimse yok. Sana şu anda söyleyeceğim şeyden kimse endişelenmemeli."

Kafamı sallayarak devam et dercesine baktım.

" Bunlar Ult'a hizmet ediyor olabilirler."

" Hay sikeyim , bundan emin misin ?"

" Olabilirler dedim. Ama ben buna inanıyorum. Bir anda geldiler, bizim o kalede olduğumuzu nereden biliyorlardı ?"

" Takip etmişlerdir."

" Hissederdim Vretto, emin ol her gece siz yattıktan sonra etrafı tarıyordum ve kimse yoktu. Bizi takip etmeleri için serbest büyü enerjisine ulaşabiliyor olmaları gerekiyor ve Ult diğer enerjilerle birlikte onu da kestirmişti. Onlara bizim yerimizi ancak Ult söylemiş olabilir. Ya da Ult'u da kullanan birisi var."

" Kime güveneceğiz biz bilemiyorum artık."

" Sadece bana güvenebilirsin. Burada çıkarı olmayan tek kişi benim. Lilith beni burası karıştığı için Cehennem'e çağırdı. Orada prens olarak yaşayabilirim ama neden gitmiyorum ? Çünkü seni burada bırakamam. Bitirmemiz gereken bazı şeyler var. Burada güvenliği sağlamamız lazım. Ve tamam, gidelim kurtaralım vampir prensi."

Dediklerini kafamda tartarken herhangi bir yanlış olmadığını idrak ettim. Dorğu söylüyordu. İstese bu karmaşadan boyutsal olarak uzaklaşabilirdi ama buradaydı işte.