7. Bölüm

46 27 10
                                    

Şarkı önerisi : Taylor Swift - I did something bad

4 çocuk da 18 yaşına gelmiştir. Edward geçen 1 seneden sonra güçlerine hakimdir. Yemin töreni için Büyücü Meclisi'nin ve onun Başkanı Ult'un bulunduğu Moskova Şatosu'na gitmişlerdir. 4 büyücü şatolarını korumak, geliştirmek, büyü dünyasının lehine çalışmak ve büyü dünyasının gelişmesini sağlamak için yemin edeceklerdir.

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Salon kocamandı. İçeriye girmekte tereddüt ediyordum hala daha. Bizim için ayrılan ve büyük salonun 4 köşesinde olan odalarda bekliyorduk. Kedi'yi 2 haftadır görmüyordum. 18. Yaş günümüze 2 hafta kala kendi şatoma dönmüştüm. Benden bir davetli listesi istemişlerdi. Yazdığım insanlar ise Matt ve Tom'du. Matt'in geleceğinden eminim ama Tom'u bilmiyordum. Onu yazmamın sebebi küçükken bana destek olmasıydı. Acaba benimle dalga geçen o çocuklar saçlarımın bembeyaz ve tenimin de çok açık tonlarda olmadığını görseler ne derlerdi ? Evet şatoma gittim ama odamdan dışarıya adımımı atmadım. Çok yorgundum. Gitsem bile bana ayrılan kattaydım. Oraya girişler Matt dışındakilere yasaktır. Hep öyleydi. Hayatımı şu Kedi'nin yanında geçirdiğim bir yıl dışında hep sanki kuduz bir köpekmişim de karantina altında tutulmam gerekiyormuş gibi yaşamıştım. Kedi bana özgürlüğü ve eğlenceyi yaşatmıştı. İlk yakın arkadaşım olmuştu. İnsanlar farklı olandan hep korkarlar. Aslında Kedi ile aynı sebepten dolayı arkadaşımız olmamıştı. Ben insanlarca normal bir görünüme kavuşsam da Kedi kızıl saçlara ve büyü yaparken ortaya çıkan kırmızı kedi gözlerine sahipti. Ayrıca kanı yüzünden insanlar onun hakkında hala saçma ön yargılarda bulunuyorlardı. Şu anda tam karşımdaki odadaydı. Ayrılmadan önce ne demiştik 2 hafta önce " Birlikte güçlüyüz. Her şey güzel olacak."

" Her şey güzel olacak."

Arkamda pelerinimi düzelten Matt kafasını sağdan uzattı.

" Ne dedin Ed ?"

" Hiç. Kendi kendime mırıldanıyordum."

" Heyecanlanma." dedi pelerinimi kaşları çatık bir şekilde düzeltirken.

" Matt baya yardımcı oldu. Teşekkür ederim." dedim. Bana baktı aynadan.

Gülüştük.

" Bak orada dikkat etmeni istediğim tek şey Ult ne söylerse söylesin aldanma. Sizi kendi şatosuna götürmek istediğiyle ilgili bir söylenti var. Asla ama asla kabul etme."

" Tamam Matt." dedim. Zaten Ult'a pek sıcak baktığım söylenemezdi.

Matt kıyafetimle ilgili düzenlemeleri yaparken ben de diğer çocukları düşünüyordum. Acaba nasıllar ? Onlar da benim kadar heyecanlı mı ? Yeteneklerini de merak ediyordum yani nasıl kullandıklarını. Her şey muammaydı. Kapı çaldı.

" Matt kapıyı açar mısın ?" dedim.

Matt kapını kolunu aşağı indirdiği an içeriye gotik tarzda giyinmiş piercingleri olan bir adam girdi. Gözleriyle odayı taradı ve beni gördüğü an gözlerime sabitledi gözünü.

" Blu sen misin ?"

Matt araya girdi. Yine beni koruma iç güdüleri tavan yapmıştı.

BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin