Yine ıssız bir yerde bulunan eve gelmiştik. Yorulmuştum. Neyden kaçıyordum. Ben zaten belanın tam ortasındaydım. Nereye gidersem gideyim. O benim parmağıma takılı kelepçemdi. Beni ölümden kaçırıyordu bilmiyordu ondan tek kurtuluş yolumun ölmek olduğunu. Ölmek için can atmıyordum. Çünkü kendimi hazır hissetmiyordum. Ve burada yaşadıklarım ne kadarı olabilirdi ki cehennem ateşinin. Bu yüzden sabır ediyordum. Benim sınavım oydu...
Çelimsiz bir kızdım. Boyum uzun olsa da çok zayıftım. Kendimi korumak şu an annemin odamı toplamadığım için trip atması gereken yaşta benim düşüncelerim çok farklıydı. Güçlü kalmak için çabalıyordum. Dağlık alandaydık. Hasan Karahan evlerini hep insanlardan uzak dağın tepesine yapmayı tercih ediyordu. Bulunması zor olması için ama yine de buluyordular. Tektim. Bu yüzden korkuyordum. Yeni bir olay yaşamıştım. Bu yüzden endişeliydim. Adamlarına güven olmuyordu. Çok çabuk taraf değiştirebiliyordular. Bu yüzden dışarıdaki adam yığını benim için bir şey ifade etmiyordu. Kafese koyulmuş bir avdım. Sonumu bekliyordum. Korku ve endişeyle Rabbime sığındım. En iyisini o bilirdi ve bu şerlerin sonu benim için bir gün hayır olacak inşallah.
Bir hafta olmuştu bu eve geleli. Ve diğer yerlerde olduğu gibi burada da yeni düzen kurmuştuk. O bana karşı hep saygılı olmuştu. Hayatıma istemeden müdahale ettiği anlar oldu ama o buna mecbur kaldığı için yapıyordu. Onunla kaldığım zaman benim katıma hiç çıkmaz eğer bir sorun yoksa. Ve kapalılığıma karşı çok saygılı. Babası gibi değil. Aklımda birçok soru vardı ve ben onun sayesinde sorularıma cevap almıştım. Belki henüz genç kız bile olmamıştım. Ama ben evlenmiştim isteğim dışındaydı ama onunla kalmak zorundayım.
İmam nikahın getirdiği sorumluluklar çok fazlaydı benim için. Babası bunu kullanıp bana istediğini yapabilirdi. Bu yüzden imam nikahı kıydırmak istemedim. Ama aynı evde kalıyorduk. Ben hep küçük kalmayacaktım. Evliliğimiz babamın imzası sayesinde geçerliydi ve bu durumda biz evliydik. Onunla birlikte kalmam ve dışarıdan evliliğimizin gerçekmiş gibi oyun oynamamız gerekiyordu. Peki resmi nikah sadece yeterli oluyor muydu? O bana göre daha özgürdü sorularımı yetkili birine danışmış ve bir sorun teşkil etmeyeceğini öğrenmişti. Onun yanında hiçbir zaman rahat olmayacaktım ama kendimi suçlu hissetmeyecektim. Bu yüzden birazda olsa içim ferahlamıştı.
İki katlı evin üst katı bana ve alt katı ona aitti. Ayrı dünyaları yaşıyorduk. Elimizde kelepçe misali takılan yüzük olsa da. Çok fazla kalmayacağımızı bildiğim için pek fazla düzenleme yapmamıştım. Sadece ibadetlerimi yaptığım odanın temizliğine daha çok dikkat etmiştim. Ve odada bulunan tablo ve suret barındıran süs eşyalarını kaldırmıştım. Zamanımın çoğunu bu odada geçiriyordum. Diğer olaydan sonra Mehmet Abi telefonumu vermişti. Babam ile görüntülü konuşabiliyordum. Dışarı çıkmam yasaktı. Ama eskisi kadar zor gelmiyordu. Babama sarılamasam da onu görebiliyordum. Beni üzen şey okula gidemiyor oluşumdu. Rüyalarımda annemin bana dargın olduğunu görüyordum. Verdiğim sözü yerine getiremiyorum affet beni anne. Hayatımın kumandası benim elime hiç geçmiyor bu yüzden istediğim hiçbir şeyi yapamıyorum. Ama yaşıyorum ve her ne kadar kelepçeli alsada ruhum özgürüm ibadetlerimi kolayca yerine getirebiliyorum. İçimdeki sesleri susturmak için hep olumlu düşünmeliydim. Eğer onun tuzağına düşersem isyan edip ve yaşadıklarımın mükafatını alamam değil mi?
-----
Merdivenlerin çıkardığı sesler; benim gibi yükünü taşıyamadığının belirtisiydi. Ev eski olmamasına rağmen üstüne yüklendiği yükün ağırlığı altında eskimeye başlamıştı tıpkı benim ruhum gibi.
Şöminenin içinde yanan ateşin sesleri uykumu getirmişti. Biraz uyursam belki rahatlardım. Mindere uzandım ateşin ninnisi eşliğinde uykuya daldım. Kapının vurulma sesine uyandım. Allah'ım bana yardım et. Mehmet abi kapıyı çalmazdı ki. Perdeler örtülü olduğu için kimin geldiğini göremiyordum. Belki adamlardan biriydi. Son yaşadıklarımın etkisiyle panik olmuştum. Olumlu düşünemiyordum. Çünkü onlarda güvenmiyordum. Ses yapmamaya çalışıyordum. Kalbimin sesi uzaydan duyulacak hale gelse de sakin kalmak için dua okuyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASĪ GELĪN (Wattys 2023)
SpiritualEbral: Kaderim boynumda kördüğüm olmuşken ben can çekişiyordum hayatın bana sunduğu tuzaklar ile. Ya ben yaşayacaktım ya da teslim olacaktım azrailime. Yaşım, canım, ben... Hiç bir zaman önemli olmadım onlar için. Ama ben vardım. Ben asi kişiliğimle...