Mehmet;
Ebral' in kaçışının üzerinden beş ay geçmişti. Babam adresi erken söylese de hemen onun yanına gitmedim. Onun yanına ulaşabilmek için ilk önce yanında kaldığı kişiyi iyi araştırıp zayıf yanını bularak bir plan oluşturacaktım. Sinan KOTAN, babasının aksine pis herifin tekiydi. Babamın yanında melek sayılıyordu. Bu nedenle babam, onun don rengine kadar bilgilerine ulaşması zor olmamıştı. Sevgilisinin kardeşine fiziken benziyorduk tabi ben daha yakışıklıydım ona benzemek için baya çaba sarf etmem gerekiyordu.
Babamdan her ne kadar çok nefret etsem de çocuğun göbek adına kadar her şeyi öğrenmişti. Yavuz KILIÇ, babam için ideal bir evlattı. Bulaşmadığı pislik yoktu genç yaşına rağmen. Kıyafet seçimi benden çok farklıydı. Bavulumu, iç çamaşırıma kadar onun tarzına göre hazırlamıştım. Ve yüzümü ona benzetmek için birkaç makyaj malzemesi aldım. Yola çıkmadan önce annemi ziyaret ettim. Yaralarına öpücük kondurdum. "Gitme, ben dayanırım. Bu acıların daha fazlasını yaşadım. O, bizden uzak olsun. Benim hatam ben bunu hakkediyorum. "Ağlayarak bana yalvaran annem de biliyordu bunun mümkün olmayacağını. Ben gitmesem de o daha farklı yollarla canını yakarak getirirdi. Annemin alnına buse kondurup evden çıktım. Onun yanında güçlü durmak için tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım...
Bavulumdaki ağırlığa kıyasla kalbim bomboştu. Onun hayallerini ve son umudunu enkaza çevirmeye gidiyordum. Sığındığı liman güvenli olmasa da onun için tehlike yaratmıyordu. Kısa zaman da Yavuz'a ait kullanabileceğim birçok şeyi öğrenmiştim. Sinan, babam gibi düşman değil dost biriktirerek güç elde etmiş ve İngiltere'nin her karesinde ona yardım eden dostları vardı ve benim o adamın elinden ' karımı' kurtarmam gerekiyordu. Ne kadar fedakâr bir eştim değil mi? 'Beyaz atlı prensin ruhu kapkaraydı tıpkı kaderi gibi...'
Babamın adamları beni karşılamış ve kalacağım otele kadar eşlik etmişlerdi. Fazla zamanım olmadığı için hazırlıklarımın geri kalanını yapıp planı uygulamaya geçmem lazımdı. Yavuz'un ses kaydını açıp sesini beynime kazırken o arada çok sevdiğim saçlarımı sıfıra vurdum. Ve kafamın birkaç yerine çizikler yaptım. Sol taraftaki kaşıma sadece çizik atıp, sağ tarafı komple yandığı için kaşımı ve kirpiğimi makyaj yardımıyla yok etmeye çalıştım. Profesyonel makyaj ürünleriyle yanık izini taklit ettim. Pis işlere bulaştığı için vücudunun birçok yerinde yara izi vardı. Hepsini denedim. Ve bu konuda fena sayılmazdım. Mıknatıslı küpelerle kulağımı ve burnumu süsledim. Boynundan çıkarmadığı kuru kafa kolye ve sade altın renkli zinciri taktım. Kolundaki dövmeyi İngiltere'ye gelmeden önce arkadaşıma yaptırmıştım. Çıplak kızın mahremiyetini örten yılan şeklindeydi. Sürekli sakız çiğniyordu. Sesini açıp onunla birlikte konuştum. Kendi sesim yok olana kadar bunu tekrarladım. Babamın gücünü kıran para gibi Sinan Kotan'ın gücünü kıran sevdasıydı. Yasemin, Sinan'ın ne 💩 olduğunu bildiği için kardeşini saklıyordu ondan. Bilmiyordu kardeşinin onu kullanarak eniştesinden birçok kez para çarptığını. Yasemin, dövüş sanatlarında iyi olsada ikinci mesleği olan resim çizmeyi daha çok seviyordu. Geceleri galerisinde çalışıyordu. Yanıma aldığım adamlarımla galeriye gittik. Ben kendimi arka planda tuttum.
~~~~●~~~~
Azrail'i koluma takıp yürüyordum ölümüme. Galerinin yeri tenhaydı. Tuvalete kadar takip edilen Yasemin'in bu yerini bilen Sinan beni karşılamak için gelecekti. Sonuçta beni tanımıyor rolü oynuyordu. Babam kadar özgün değildi. İçeri tek parça halinde gire bilmemiz iyiye işaretti. Yavuz'un ikizi olmayı başarmıştım. Ağzıma attığım sakız ile "bir tarafıma resim çizsem senin resminden güzel olur". Sesimim yankılanmasıyla koluyla boğazına yapıştığı adamımı bırakmıştı.Gözlerindeki parıltı beni görünce yok olmuştu. Yasemin adı gibiydi. Anlamlarını bilmediğim portreler içinde en güzeli oydu. Tam konuşacakken, kapının sert açılması içeride yankılanmıştı. Gelen kişiyi tahmin etmek zor değildi. Erkekliğini taşıyan ayakkabılar, içindeki şerefsizden memnun olmadıkları çıkardıkları seslerden belli oluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASĪ GELĪN (Wattys 2023)
EspiritualEbral: Kaderim boynumda kördüğüm olmuşken ben can çekişiyordum hayatın bana sunduğu tuzaklar ile. Ya ben yaşayacaktım ya da teslim olacaktım azrailime. Yaşım, canım, ben... Hiç bir zaman önemli olmadım onlar için. Ama ben vardım. Ben asi kişiliğimle...