~13~

2K 104 18
                                        

Henüz iyileşmemiştim. Bünyem çocukluğumdan beri zayıftı. Kurşunların yeri vücudumda riskli bölgelere isabet etmediği için şanslıydım. Kan kaybı ve getirildiğim yerin tedavi imkanları kısıtlı olduğu için yavaş ilerliyordu iyileşme sürecim. Yatağa bağlı durumdaydım. Aşırı halsizlikten dolayı gücüm kalmamıştı. Hareketlerim sınırlıydı. Ben tek çocuktum. Benim yüzümden annem ölmeseydi belki kardeşim olabilirdi. Saçma bir nedenden dolayı ölüme yaklaşmam çok saçmaydı. Ve halen tehlikedeydim. Çocuk yaşta evlenmem yeterince zor değilmiş gibi yeraltı liderinin gelini olmuştum. Ölmeye yakın bir adaydım. İsyan etmeyi sevmeyen biriydim ama annemin sevgiyle saracağı kucağına çok ihtiyacım vardı...

Beni uykudan uyandıran kolumda hissettiğim sızı olmuştu. Mehmet Abi, "Özür dilerim canını yakmak istemezdim. Acil bir şekilde bu şehirden gitmemiz gerekiyor. İkimizin güvenliği için bu gerekli." Beni kucağına aldı ve buna karşı çıkamazdım çünkü yürüyemiyordum. Küfürle karışık içinden söylediği sandığı sözlerin nedenini tahmin edebiliyordum. Şu an iskeletten bir farkım yoktu. Ten rengime kadar ölü bir insana benziyordum.

Narin bir eşyaymışım gibi beni arka koltuğa bıraktı. Beni o taşımıştı ama yorgun hissediyordum. Nereye gittiğimizi sormadım ve benim için bir önemi yoktu. Gözlerimi kapamam ile uykuya geçmem bir oldu...

Kâbusun etkisiyle bağırarak uyanmıştım. Uzun bir süredir uyuyor olmalıydım çünkü arabada değildim. Sesimden dolayı, sandalyede uyuya kalan Mehmet Abi sıçrayarak uyanmıştı. Rüyanın verdiği etkinin dışında bu kadar derin uyumam şaşırtmıştı. Çünkü serumum bile takılmıştı ve ben hiçbir şey hissetmedim. Mehmet Abi'nin getirdiği suyu onun yardımıyla içtim. Ve çok iyi gelmişti. Bir an önce iyileşmek istiyordum. Sevmediğim birine yük olmak istemiyordum. Yeterince ona yük olmuşken birde bana bakıcılık yapıyordu.

~~~~●~~~
Türkiye'nin her ilinde Hasan Karahan'ın evi vardı. Çok güçlü ve korkusuz görünse de ölümden korktuğunu düşünüyordum. Birçok kişinin yakınlarını kaybetmesine sebep olan oyken kendi yakınlarının başına bir şey gelmemesi için çok uğraşıyordu. Benim için bile bu geçerliydi çünkü onun kumbarasıydım. Ve belki de en çok beni koruyordu çünkü parayı çok seviyordu. İzmir'deydik. Evin konumu çok güzeldi. Deniz manzaralıydı. Ev, kurşun geçirmez camla kaplıydı. İki katlıydı ve evin düzenini bilmiyordum benim için çokta önemli değildi. Bir an önce iyileşip babamı görmek istiyordum. Buradan gitmek istiyordum. Sürekli yanımdaydı. Ve bu durum benim canımı sıkıyordu çünkü onun suçunun olmadığını bilmesem de yine de ondan nefret ediyordum. Bir suçlu arıyordum ve kendimi yeterince suçlayarak yormuştum...

Fizik tedavi alıyordum. Geçirdiğimiz bir hafta bana bir ay gibi gelmişti. Çok yoruluyordum. Yük olmaktan kurtulmak için çok çaba gösteriyordum. Ve namaz kılamadığım için üzgün hissediyordum. Yemek yemeye çalışıyordum ama başarılı olamadığım için serumlar ile ayaktaydım. Ama burayı sevmiştim. Çünkü denizin sesi ile birlikte izlediğim yıldızlarla yaptığım sohbetler sanki annem ile konuşuyormuş hissi veriyordu. Azda olsa ruhuma iyi geliyordu...
~~

Hissettiğim ıslaklığa uyandım. Yeterince utanç duygusu içinde olmam yetmiyormuş gibi bunu yaşamam gözümde yaş gelmesine sebep olmuştu. Yorganı kaldırdığımda, karşılaştığım manzara farklıydı. Şaşkındım ve korkmuştum. Hemşireyi çağırdım. Mehmet Abi'de endişeli bir şekilde gelmişti. Durum çok farklıydı. Yaramın kanadığını sanmıştım. Ne garip değil mi? Genç kız olmadan evli olmam, annemin yaşamasını şu an çok isterdim, her anımda istediğim gibi. Hemşire sayesinde çok kolay bir şekilde halletmiştik ama onun yanında olması beni utandırmıştı.

Dışarıda oturuyordum. Denizin sesini dinliyordum. Rahatça nefes almaya çalışıyordum. Kendimi dinlemeyi bırakıp burada olmadığımı düşündüm. Ölen annemi hayal ettim bir yanımda diğer yanımda babam oturuyor ve biz sohbet ediyoruz. Mutluyuz. Zaman çabuk geçmiş olsa da ben hiç hissetmemiştim. Huzuru tadıyordum uzun zaman sonra. Tabi her güzel anın sonu vardı. Omzumda hissettiğim el ile tatlı rüyadan uyandım. Ona tutunmadan yavaşça yürümeye çalıştım. Başarıyordum...

ASĪ GELĪN  (Wattys 2023)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin