Zamanımın çoğunu sevgi evinde geçiriyordum. Ailemin evine onun desteğiyle girdim. Eski anılar yeterince canımı yakıyordu ve üzülmem yasaktı. Bu nedenle hem tek kalmıyor hem de onun emanetlerine bakıyordum. Paramın iyi bir yere gitmesi beni çok mutlu etmişti. Hayat hepimiz için aynı imkanları sunmuyordu. Kimisi ailesini kaybediyor ve yetimhanenin soğukluğuna alışamayıp sokakta kendi başına çabalıyordu. Kimisi yetiştirdiği, evlatları tarafından kapıya konuluyordu. Maddi durumu olmadığı için zeki olmasına rağmen okuyamayan öğrenciler vardı... Birçok örnek verebilirdim. Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek ama o kişilere ulaşabilmek için sosyal medyanın gücünden yararlandım. El birliği ile insanlara yardım etmek için sevgi evlerini genişletmeyi ve ayrıyeten öğrencilere burs vermeyi planlıyordum. Bir kişiye bile faydamın dokunması çok güzel bir histi... Onu özlüyordum ve sürekli onu düşünürsem hayatıma devam edemeyeceğimi ve bebeğime zarar vereceğimi biliyorum. Bu nedenle bir şeylerle uğraşmak bize iyi geliyordu. Bebeğim beni zorluyordu ve elimden gelen şimdilik bu kadardı. Kilo almak yerine aldığım kiloları vermem bana yardımcı olmuyordu...
Özel hocalar sayesin de daha düzenli bir çalışma planı uygulayabiliyordum. Bebeğim büyüyordu. Ve o bunu göremiyordu. Bu nedenle defter tutuyordum. Her anımızı yazıyordum. Onun ne kadar çok sevindiğini biliyordum. Kalp atışını hissettiğindeki heyecanını unutamıyordum. Elimden başka bir şey gelmiyordu. Hareket etmem ve strese girmem yasaktı. Onun için güçlü kalmalıydım. Bir iz yoktu. Yer yarıldı da sanki içine girmiş gibiydi. Mert Abi olmasaydı eğer umudum olmaz ve bunca zorlukla baş edemezdim. Hayat ne garip değil mi? Onun şu an bana yardım etmesi, abisine nefret ederken onun için bu kadar çabalaması...
Bazen insan içindeki karmaşadan kurtulmak için konuşmak istiyordu. Mert Abi'yi zorla ben konuşturdum. Yeterince sıkıntılıydı. Beni stresten uzak tutmak için susuyordu. Ama kendisini çok yıpratıyordu.
-Ben benim olanı almak için bu pis dünyaya kendi çabalarımla girdim. Gerçek annem bana karşı çok soğuktu sadece bana maddi yardım yapıyordu. Bu beni iyice Mehmet'e düşman yapmıştı. Annemi uzaktan takip ediyordum. Babamın ölümüyle ben anneme daha çok ihtiyaç duyar hale gelmiştim. Onun karşısına çıkıp diyemedim. Beni neden sevmiyorsun? Uzaktan izliyordum bir yabancı gibi. Mezarlığa gitti. Babamın mezarlığı değildi. Kimin olduğunu merak ettim. Baktığım da ikinci ismimi, Umut Karahan yazısını gördüm ve doğum tarihimiz aynıydı. Bu kadarı tesadüf olamazdı. Araştırdım. Mezarı açtım. Ve boştu. Annem beni ölü olarak biliyordu. Hesap soracağım kişi gebermişti. Benim yıllarımı çalmıştı. Ben özünde iyi biriydim. Sırf annem beni fark etsin diye hep kendime zarar verdim. Ama o beni bilmiyormuş ki. İkimize de babam neden acı çektirdi. Aklım almıyordu. Yaşadığım onca yıl sanki hiç yaşamamışım gibiydi. Yeniden doğmuş gibi hissettim. Bu his çok farklıydı Ebral. Ben yeterince ailemden ayrı kalmıştım. Abimden özür dileyecektim. Anneme kavuştum. Yaşadığım tüm acılar yok oldu. Ve gerçek aile kavramı ile mutlu olmaya çalışacakken başımıza bir sürü şey geldi. Sana karşı çok mahcubum. Yaptığımın telafisi olmadığını da biliyorum. Sen abimin ve annemin bana emanetisin. Onun, seni ne kadar çok sevdiğini biliyorum.
-Ben Hasan Karahan ile yedi yaşında tanıştım daha doğrusu Yakup ile. Ve on dört yaşımda gerçek yüzünü gördüm. Ben onu asla çözemedim. Neyi neden yaptığını bilmek çok zor. Çünkü çok farklı düşünüyor. Çok zeki ama bunu hiç iyi anlam da kullanmadı. Mehmet annesinin yanındaydı ama o da hiç mutlu olmadı. Hep annesinin canıyla tehdit edilerek bir şeyleri yapmaya zorlandı. Aslın da baban sana karşı daha merhametli davranmış ama neden annenden ayrı koydu bunu bilmemizin imkânı artık yok. Soracağımız kişi artık yaşamıyor. Çok şükür ki sonunda gerçekleri öğrendiniz. Annene olan nefretin ile yaşamaya devam etmedin. Yaşadıkların çok zor. Annesizliği çok iyi biliyorum. Ama seninki daha kötü var ama ona uzaksın. Bana yaşattıklarını unutamam belki ama ben nankör değilim. Bana yapılan iyilikleri, yapılan kötülüğün arkasına saklayıp yok saymam. Şu an sen olmasaydın ben bu kadar güçlü duramazdım. Onun yokluğun da ne yapacağımı bilmeden savrulurdum ve kendime zarar verirdim. Bunun için teşekkür ederim. Hemen unutamam. Zaman ile belki seni tamamen affedebilirim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASĪ GELĪN (Wattys 2023)
روحانياتEbral: Kaderim boynumda kördüğüm olmuşken ben can çekişiyordum hayatın bana sunduğu tuzaklar ile. Ya ben yaşayacaktım ya da teslim olacaktım azrailime. Yaşım, canım, ben... Hiç bir zaman önemli olmadım onlar için. Ama ben vardım. Ben asi kişiliğimle...