Elimdeki tetiği çektiğimde her şey son bulacaktı. Edebi cehennemi yaşıyordum zaten. Bu tetiği ben çekmediğim sürece dinmeyecekti, ruhumdaki acılar...
"Erkek olsaydın da kendin çekseydin niye bana bakıp durdurmaya çalışıyorsun ki. İkimizde kurtaracağım. Kaçmayıp, ölmeyip ne yapacağım sana gerçek eş mi olacağım ve babanın isteğini mi yerine getireceğim? Baban para için anneni harcıyor, öz evladını harcıyor... Bana acıyacağını ya da onu durdurabileceğini falan mı sanıyorsun? "
Bana doğru yaklaştı ve korkusuzca silahı çekeceğim sıra beni kendine çekip beni öpmüştü. Bunu nasıl yapabilirdi. Ona tokat attım ve onu vurdum kolundan. Kendime geldiğimde yaşadıklarımın rüya olmasına sevinmiş olsam da etkisi üstümde kalmıştı...
Bir uyur gezerliğimiz eksikti. Lan anlamadığım bu kız silahı nerden buldu? Nasıl uyandıracağım. Rüyalarında bile işkence çektiriyordum. Babamın kuklasıydım, şerefsizin önde gideni, güçsüz ve korkak...
Yavaşça yanına yaklaştım. Acaba ona nasıl karşılık veriyordum, yüz ifadesi çok komikti. Silahı almak için hamle yapacağım sırada silah yere düştü. Zarar gören tablo ve benim yüzüm oldu. Niye tokat yedim ki şimdi? Aynı yerde duracak kadar şanslıydım...
Gözlerini açtığında etrafına bakındı, bu durum beni gülümsetmişti. Mimikleri çok komikti. Koluma baktı, kolumu çevirdi, vurulan bendim anlaşılan rüyasında. Rahat bir nefes alıp odadan çıktı. Bir ay oldu İngiltere'den döneli. O bacadan bile kaçmayı denedi kendisini birçok kez yaraladı kaçmak isterken ve beni kum torbası niyetine kullandı. Eli çok ağırdı. Ben izin vermiyordum o denemekten bıkmıyordu...
İş başvurularında bulundum. Boşuna okumadım, babamın zehirli parasını harcamak istemiyordum. Çocuk bakıcılığından istifa ediyordum ve Ebral babamın sorunuydu. Kendisi korumalıydı. Annem bana veda etmeden gitmişti. Nereye gittiğini bilmiyordum. Babamın da haberi yoktu. O yüzden rahattım. Beni öldüremezdi ve annem ile tehdit edemezdi bu yüzden annemi bulmaması için dua ediyordum...
Tüm geceyi ayakta geçirdim. Sarhoş olamayacak kadar alışıktım içkiye, sigarada ruhumu rahatlatmıyordu. Sonsuz uykuya dalmayı, Ebral' in de dediği gibi ölmeyi istiyordum. Yalancı cehennemde yanacağıma başkası için kendim olup cezamı çekerdim. İplerimden kurtulurdum sonsuza dek...
Yakın arkadaşım babasıyla benim adıma konuşmuştu ve holdingde işe başlayacaktım. Torpil sayılmazdı. Dereceli bitirdiğim diplomamla zaten kabul edilirdim. Öğrenmek zorunda kaldığım diller, bana öğreten hocaların hepsinin referans olmaları yeterdi. Babamın bana hayatımdaki tek faydasıydı.
Takım elbise içinde yakışıklı görünüyordum. Uykusuzluktan çökmüş gözlerime rağmen. Alyansımı ilk defa takıyordum. Benim için işkenceydi onu takacak olmam. Sevdiğim kadının beni desteklemesi yoktu, parmaklarımdan kalbime giden aşkta. Altın parçası benim için önemsizdi. Çalışmamı bu şartla kabul etmişti babam.
Motorumla havalı giriş yapmıştım. Beni kapıda bekleyen arkadaşımın yanına ilerledim. Bana minnettardı. O şirket işlerini sevmiyordu. Özgür ruhluydu ve kafesinde mutluydu. Onun yerini alacaktım. Öncelikle bana yardımcı olacaktı. Benden büyük ve tecrübeliydi. Sonunda nefes aldığımı hissetmiştim. Onun odasındaydım şimdilik.
Yapılan binaların çizimiyle ve yapım aşamasındayken teftiş etmekti görevim. Çizimler başarılıydı. Kapı çalınmadan içeri biri girmişti. İşe daldığım için kırılan bardaktan çıkan sesten anlamıştım. Şansıma sıçayım babam yok diye seviniyorken, Büşra ne alaka. Yeterince vicdan azabı çekiyordum, neden kader beni sınıyordu. Mutluluğum, çayın yanında gelen çerez gibiydi. Acı çıkıyordu ve yediğim için pişman oluyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASĪ GELĪN (Wattys 2023)
SpiritualEbral: Kaderim boynumda kördüğüm olmuşken ben can çekişiyordum hayatın bana sunduğu tuzaklar ile. Ya ben yaşayacaktım ya da teslim olacaktım azrailime. Yaşım, canım, ben... Hiç bir zaman önemli olmadım onlar için. Ama ben vardım. Ben asi kişiliğimle...