Sevgili Oğlum Mehmet;
Beni sevmek için çok çabaladığını biliyorum oğlum. Ama ben sevilmeyi hak edecek biri olmadım. Ben böyle yetiştirildim. İçimdeki sevgi, annemin cesedi ile uyuduğum gece yok oldu yavaş yavaş. Annemin kokusuna karışan kan kokusu beni tiksindirmişti. Babam beni annemden böyle kopardı. Ben insan olarak doğdum ama canavar olarak yetiştirildim. Benim kalbim ölüydü. Anneni görene kadar. Onu gördüğüm an heyecanlandım, hiç tatmadığım çocuksu his kapladı içimi ve hiç gülmeyen yüzümde tebessüm olurken en önemlisi unuttuğum bir sesi duydum kalbimin. Ben onu çok sevdim. Ama bilmediğin bir şeyler oldu. Sakın annene sorma. O bunu sana anlatacak güçte değil. Ben de değilim... Ben sevdim iki kere ve ben sevgimi sevdiğim kadınların gözlerine gömdüm sevgimi ve merhametimi. Ben yaşamak istedim. Evet bencilce ve korkakçaydı. Ama yaşamak için bir şeye sığınmak zorundaydım. Ben parayı seçtim ve babamın imparatorluğuna sahip olup, kendimi yaşatmak yerine her gün öldürdüm. Ben, bunağın yanında çalışırken Haluk'u takip ediyordum. Canan ile tanışmaları bana bizi hatırlattı. Ben seni onların damadı yapmayı düşündüm. Çünkü eşimi seçtiğim anki duyduğum hissiyat o zaman belirdi. Ben biliyordum, Haluk'un sana iyi bir baba olacağını ve sen nefes alabilecek biraz da olsa normal hayat yaşayabilecektin benim aksime. Hissiyatımda yanılmadım ve onların bir kızı oldu. O kız hep güçlü ve asiydi. Ona çok acılar çektirdim. Ben hep bencil bir adam oldum ama bir defa senin mutluluğun için bencillik yaptım. Biliyorum sen ben gibi şerefsiz değilsin. O daha çocuktu ve sen ona el sürmediğin için izini görmedin. Daha doğrusu benim yaptığım damgayı. Ben sadece yer altının lideri değildim. Ben gizli bir örgütün üyesiyim. Sana ne olduğunu anlatmıyorum çünkü adını bilmek bile ölüme davetiye. Babamın annene yaptığı damgayı ben gelinime yaptım. Annende sevdiğin dövme aslında o izi örtmek için yapıldı. O izi silse de ölene kadar tehlikede tıpkı Ebral gibi. Babam benden o şekilde intikam aldı ama ben senin mutlu olman için yaptım. Onu bırakamazsın. Onu bir tek sen koruyabilirsin. Bir oyun değil. Ben ölü veya sağ olsam da sen onun yanında olmak zorundasın çünkü ikiniz birbirinize mecbursunuz. Azrail bana çok yakın. Ben yaptıklarımın cezasını çekmeye başladım. Ölümü bilerek yaşamak oysa ne zor ve ağır bir yükmüş. Senden af dilemeyeceğim çünkü buna yüzüm yok. Senden tek dileğim toprağımı sulamaya gelir misin? Ben yalnız kalmaya hep alıştım ama ordayken tek kalmaktan korkuyorum. Ne acı değil mi? Onca insanı birbirinden ayırıp yalnız bırakan benim son dileğim bu. Kendine önce iyi bak sonra ailene. İşim, eşim, oğlum... Sana emanet...
Göz yaşlarıyla harmanlanmış mektubu okudum ve elim ile sıktım. Kızgın ve kırgındım ona. Tamam kendisi boktan bir hayatı yaşamıştı. Peki bana neden aynılarını yaşattı. Bana neden bu acıları çektirdi. Beni çekip koparsaydı bu dünyadan ayrı şekilde büyütseydi. Ben onun mezarını göz yaşlarımla sulardım dualar eşliğinde. Ama o bunu hak etmiyor. Ben ilk silahı elime aldığımda on yaşındaydım. Sordum, baba bu oyuncak neden bu kadar ağır diye. Halbuki bana bıraktığı vicdan yükü daha ağırdı. Ben bir çocuğu babasız ve eşinin kalbini ondan söküp almıştım. Kalbinden vurdum. Ben sevindim ve sonra korktum. Çok fazla kan vardı ve düşen adam geri kalkmadı. Beni bu hayata mecbur bıraktı.
Ebral, evet asiydi ve bizim aksimize güçlüydü. Ben ona nasıl diyecektim seni bırakamıyorum. Babam öldü ama onun yerini ben aldım. Sen özgürlük hayali kurmaya fırsat bulamadan ben seni tekrardan kafese kapatıyorum. Senin iyiliğin için desem bana gülersin. Seni en çok yaralayan ben seni koruyacakmışım. Babam yine bencilliğini yapmış. Sevdiğim kadını seçeceğini söylemiş ve beni sana mecbur bıraktı. Ama ben o örgütü bulup yok edeceğim. O güne kadar benimle olmak zorunda çünkü sadece babam yüzünden tehlikede değildi.
Sayhan Ailesinin yıllarca sürdürdüğü geleneğe göre tüm servet Ebral' in çocuğuna aitti. İkimiz de tehlikedeydik. Beni öldürüp onunla evlenerek, ona her şeyi yapabilecek, paraya tapan bir sürü aşağılık insan vardı. Korumalıydım onu gelecek olan yeni yaralardan o yeterince kabuk bağlamış yaraya sahipti. Onun ışığını karanlığımla söndürüp onu kamufle edecektim, kötü kişilere karşı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASĪ GELĪN (Wattys 2023)
EspiritualEbral: Kaderim boynumda kördüğüm olmuşken ben can çekişiyordum hayatın bana sunduğu tuzaklar ile. Ya ben yaşayacaktım ya da teslim olacaktım azrailime. Yaşım, canım, ben... Hiç bir zaman önemli olmadım onlar için. Ama ben vardım. Ben asi kişiliğimle...