Yolda giderken Esat beyin telefonu çalmıştı.Sadece tamam diyerek kapattığı bir konuşma oldu.Merak etmedim desem yalan olur.Bir süre daha geçtikten sonra hala eve varamayışımız ister istemez dikkatimi çekti.Farklı yoldaydık.
-"Nereye gidiyoruz Esat bey ?" diye sordum.
-"Eve gitmemişler."
Yola olan dikkatini fırsat bilip ona biraz olsun bakmak istedim.Yüzü kemikliydi ve elmacık kemikleri bile çekici geliyordu.
Belki diğer insanlara böyle şeyler normal gelebilir fakat ben daha önce böyle bir sevgi hissetmedim.Birisi beni de sevmedi.Yada sevdiği için yanımda olan kimse de yoktu.Ne anne ne baba.Ne de bir kardeş , arkadaş.Hiç kimse yoktu.Bu yüzden bana bu duygular heyecan verici geliyordu.İçimden tenine dokunmayı istiyordum.Sanki hayatımda birine ihtiyacım varmış da bana gönderilmiş gibiydi.
İç çekip yüzüme yayılan tebessümle önüme döndüm.En mutlu olduğunuz yerde içiniz çok ferah olur ya hani bütün yükleriniz gitmiş gibi.Bende de öyle.Huzurumu kelimelerle anlatamam.
Yol boyunca hasret kaldığım kokusuyla mutlu anlar geçirdim.Araba çakıllı yola girdiğinde oturduğum koltukta dikleştim.Ağaçlarla kaplıydı heryer.O kadar karanlıktı ki ürperdim.Biraz daha ilerledikten sonra bir evin önünde durdu.Etrafı lambalarla çevriliydi.Diğerlerinin de arabaları evin önündeydi.
Esat beyin indiğini görünce bende yavaşça indim.Bu topuklularla yürümek oldukça zordu ve hava çok fazla soğuktu.Topuğum taşların arasına girdikçe düşme tehlikesiyle karşı karşıya geliyorum.
-"Gel." Esat beye bakmak için başımı kaldırdım.Arabayı kitlemiş elini bana uzatıyordu.
Kalbim yine sıkışmasıyla ön plana çıktı.Uzattığı elini tabiki tutamazdım ! Kolunun dirsek kısmına elimi nazik bir hareketle koydum.
-"Teşekkürler." dedim mırıltıyla.Evin kapısında kolundan elimi çektim.Esat bey kapıyı çalmıştı.Açan Cihan bey oldu.
-"Hoşgeldiniz geçin." diyip eliyle içeriyi işaret etti.
İçerden gülme sesleri geliyordu.En arkadan onları takip ettim.Çok güzel döşenmiş bir evdi.
-"Geldiniz mi sonunda hadi oturun bir şeyler içiyoruz." dedi Mira.
Boş olan bir yere oturdum.Ortadaki masaya bir sürü yiyecek koyulmuştu.Aynı zamanda biralar vardı.Bir kere içip dağıtmıştım tekrarına gerek olmadığını düşünüyorum.
-"Letisya daha cesaret edemiyorsun galiba ?" diyen Delfin bana sırıtarak bakıyordu.
Başımı iki yana sallayıp gülümsedim.
-"Kahve yapıyım ben sana."
-"Bende geliyim." diyip çantamı yanıma bıraktıktan sonra ayağa kalktım.
Peşinden gittim.Ahşapla yapılmış küçük mutfak sevimli duruyordu.
-"Burası kimin evi ?"
-"Deniz almıştı." diye cevapladı beni.
Yanına tezgaha yaklaşıp kalçamı yasladım ve kollarımı bağladım.
-"Bana acı bir kahve yapsana Delfin.Arka bahçedeyim getirirsin." Esat beyin konuşmasıyla yine heyecan sardı bedenimi.
-"Tabii yaparım."
Esat beyin uzaklaşan ayak sesiyle rahat bir nefes aldım.
-"Var mı bir gelişme ?" Sorusu üzerine dudaklarımı büzdüm.
-"Hayır.Ne olabilir ki ?"
-"Bilmem.Özlemişsindir." omuz silkmesiyle koluna vurdum.
-"Sus duyacak !" dedim yalandan kızarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİYACIM OLAN
RomanceHerkesin kalbinde ki ihtiyaçlarının karşılanması dileğiyle. -1 Nisan 2018-