İyi geceler :D Tarihe geçecek bir gün daha! Bölüm yayınladıktan ertesi günü bir bölüm daha yayınlıyorum. Güzel yorumlarınızı okuyunca dayanamadım ne yapayım :D Bu bölüm size birkaç bölüm önce bahsettiğim ‘babalar günü’ bölümü! Bu bölümde bana fikir veren Pelinnur, Kübra, Ayşenur, mülayim okuyucum Merve ve Büşra’ya çok ama çok teşekkür ederim. Süpersiniz kızlar :* Diğer ki bölümde yaptığı yorumla beni kahkahalara boğan ‘SenaZeyker’e de buradan selamlar :D 16. Bölümde ‘ZeyKer’ yakınlaşması okuyacaksınız. Artık sizi bekletmek istemiyorum biraz temelleri atılmalı bence.. Multimedyaya bakmanızı öneririm Defne ve Zeynep’in yaptıkları kurabiyeler var :D
Bu bölümün ithafı “yosunn” a..
Keyifli Okumalar..
-Zeynep-
Keremle olan çekişmeli sohbetimizden sonra masaya sessizlik hâkim oluyor yeniden. Herkes birbirine bakıyor ama kimseden ses seda yok! Durum biraz garipleşse de sessiz ortamları sevdiğim için bana çokta garip gelmiyor aslında ama bir yanım artık bu sessizliğin bozulmasını istiyor. Hah! Tabi ya sessizliği bozacak tek şey. Telefonumun sesi! Telefonun sesiyle herkes bir anda kıpırdanmaya başlıyor. Beni arayan kişi iç sesimi duymuş olmalı! Müsaade isteyerek masadan kalkıyorum ama ben telefonumu almaya gitmeden biraz önce telefonla konuşmak için dışarı çıkan Kerem elinde telefonumla bana doğru yöneliyor. Telefonumu vermeden önce ekranıma bakıyor.
“Hah!” nidası dökülüyor dudaklarından
“Pardon ama telefonumu alabilir miyim?!” diyorum sert bir tavırla sana ne beni arayan kişiye bakıyorsun
“Tabi ki, çok sevgili arkadaşın Berk’i bekletmek istemezsin!” diyor sinirli bir tavırla. Sinirlenmesinin tek nedeninin o gece olduğunu tahmin ediyorum yoksa başka neye sinirlenebilir ki?
“Elbette bekletmek istemem ama önce sizin bana telefonumu vermeniz gerekiyor.” Diyorum elinde duran telefonumu göstererek
“Aıığğ şey pardon al tabi.”
Of Berk of! Niye ararsın ki şimdi sen? Şu an onunla hiç konuşmak istemesem de ısrarla araması üzerine açıyorum telefonu. “Alo Berk ’cim.” Berk’ cim mi?! Zeyno sende iyice şaşırdın ha!
“Prenses naber?”
“İyiyim sen?” diyorum, masadakilerinin bana bakışlarına daha fazla dayanmayarak mutfağa geçiyorum
“İyiydim senin sesini duydum şahane oldum prenses” sırnaşık ne olacak! “E ne yapıyorsun bakalım? Hadi gel arkadaşlarla bir gece kulübüne geldik seni de bekliyorum ya da şu yeni evinin adresini ver ben seni almaya geleyim.” bak sen Berk’e aklı sıra evin adresini öğrenecek yemezler canım yemezler. Geri bas!
“Yok, Berk teşekkür ederim herkes bizde zaten yemek yiyoruz.” Diyorum o arada içeri su almak için Kerem geliyor. Söylediklerimi duymuş olacak ki ağzını oynatarak “Buraya çağır gelsin istersen.” Diyor ne geçiyor bu kas yığının aklından!