32. Bölüm - Yaşanmaya değer..

18.8K 693 120
                                    

İyi akşamlar herkese! Belki birazdan okuyacaklarınızdan artık sıkıldınız bilemiyorum ama bende artık yoruldum. Hikâye yazmak için artık can atmıyorum, içimde yazmak için bir şevk yok, ilham perilerim beni terk etti galiba. Bazı olayları tekrar tekrar yaşamaktan bıktım. Tek söylemek istediğim kurguyu yazan kişiye yazdıklarıyla ilgili biraz saygı. Bazı şeyleri çok biliyorsanız kendi hikâyenizi yazın. Kurgu yönünden beni yönlendirmeyin demiyorum ama aşırısına da gitmeyin herkesin sabrı var. Benim ki tükenmek üzere. Sert, kırıcı olmak istemiyorum bazıları da beni zorlamasın.

Ve bir konu daha “yb, yb nerede? yb gelsin” gibi şeyler yazıp, yorumu bırakan arkadaşlar hiç yorum yapmayın! Bu aralar bana en çok gelen soru son olaylara dayanarak final yapmayı düşünüyor musun? Oluyor. Bunu siz belirleyeceksiniz. Kararı size bırakıyorum..

Hikâyemiz için yeni twitter sayfası açtım. Beni yalnız bırakmayın hesabın adı; YSOlmasaydin

 

Bu bölümün ithafı “zhr_lightning” a gidiyor

 

Şimdiden tüm herkesin Kurban Bayramını kutluyorum. Şeker tadında bir bayram geçirmeniz dileğimle kendinize iyi bakın..

 

 

“Sen bir kızın sahip olabileceği en harika babasın!”

 

“Sende bir kızın sahip olabileceği en harika bakıcısın!”

 

“Biliyor musun ben Defnenin doğum heyecanını hiç yaşayamadım. Küçük cadıyı en son gören ben oldum doğumdan sonra. Yani benim ilklerim hep en kötüydü.” Ağlamamak adına kafamı diğer tarafa çeviriyorum ve daha fazla bu konu üzerinde durmamak adına;

“Gidelim mi artık? İyice geç oldu bir de biraz üşüdüm.” Diyorum ellerimi omuzlarıma götürüp sıvazlayarak

“Aaaığ tabi gidelim. Şey üzerimde ceket falan da yok ki vereyim de giyesin. Tabi istersen seni kaslı kollarımın altına alıp ısınmanı sağlayabilirim ya da farklı yöntemlerde uygulayabiliriz!” diyor Kerem bana gülümseyerek bakarak. Ay adamda ki devreler iyice yandı. Bir gülüyor bir ağlıyor bir sapıklığa bağlıyor. Allah’ım sen koru.

“Yo-yok ya iyiyim ben böyle. Zaten gidiyoruz işte ya.” Diyorum tedirginlikle.

“Hahaha Zeynep bende korktuğunu söyleme. İnanmıyorum Zeynep sen beni baya baya sapık sanıyorsun şu an.”

 

“Değil misin? Telefon konuşmanı duydum. Ceyda mıdır nedir bir sürü şey dedin o kıza!”

 

“Zeynep! Saçmalama. O kızla konuşmadım. Sadece senin orada olduğunu fark ettiğim için sana oyun yapıp konuşuyormuş gibi yaptım.”

 

“Hı hı evet tabi..” diyorum inanmaz tavırlarla

“İnanmıyor musun gerçekten?” diyor şaşkınlıkla bana. Bense ona boş gözlerle bakıyorum.

 

Ya Sen Olmasaydın? (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin