8. 5/5 5SOS

4.3K 302 66
                                    

Restoranttan sonra bi suite çıkmıştık. Olanları idrak etmeye çalışıyordum. Amanda ve Troye da öyleydi sanırım.

Mike bana "Bazı şeyleri imzalaman gerek. " dedi. Acaba önce anneme söylemeli miydim? Tabiki de söylemem gerek. Annem sonuçta.

"Peki ama önce annemi aramam gerek" dedim. Gülümseyip başını salladı.

Kapının dışına çıktığımda Amanda ve Troye da peşimden geldi. "Annemi arayacağım" dedim. Kafalarını salladılar.

Annemi rehberden bulup arama tuşuna bastım. Çalıyordu. Kısa süre sonra cevapladı.

"Efendim kızım"

"Şey, anne. Bizim gittiğimiz otele gelmen gerek. "

Amanda ve Troye da ne konuştuğumuzu duymak için iyice dibime sokulmuştu.

"Tamam geliyim de, niye?"

Böyle bir haberi telefonda nasıl söylerim bilmiyordum. 'Anne ben bir imzayla dünyanın en tanınan starlarından biri olabilirim (!) ' mi?

"Şey"

Telefonu Amanda'nın eline tutuşturdum. Fısıltıyla sen konuş dedim.

"Bayan Brinks, ben Amanda. Olivia yarışmayı kazandı ve bizde size haber vermek istedik. Otele gelir misiniz?"

"Kazandı mı!?" -telefonu uzaklaştırmak zorunda kaldığınız çığlık sesi-

Bir an için telefonda olduğunu hatırladı ve "Tamam geliyorum hayatım" dedi.

* * *

Troye ve Amanda'yı dışarı çıkarttılar. Görüşmenin yanlız olmasını istiyorlardı. Yanındaki aileden değilse tabii ki. Annem daha gelmemişti. Umarım bu gün hastanede işler yoğun değildi

Karşılıklı tekli koltuklarda çocukların menajeri -sandığım kişi- ile konuşuyorduk. 3lü ama bayağı büyük olan koltukta da çocuklar oturuyordu.

Adam bana Modest! , Capitol Records ve grupla yapmam gereken anlaşmayı anlatıyordu. Ve bense adamın suratına mal gibi bakıyordum. Çünkü ağır bir İngiliz aksanı vardı ve hızlı da konuşunca giç bir şey anlamıyordum. İyiki elindeki bir şeylere bakıyordu. Yüzümü görmesini istemezdim.

Çocuklar da bir bana bir adama bakıyordu. En sonunda Luke'a dudaklarımı oynatarak "bana yardım et" dedim. O da güldü. Adama bakarken ciddi bir yüz ifadesi takındı ve "Ben anlatırım sen evrakları hazırla" dedi. Adam da odadan "o kadar şeyi boşuna mı anlattım amk" edasıyla çıktı.

"Onu nasıl anlıyorsunuz? Gerçekten?"

Şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm.

Calum "Alışırsın, alışıcaksın." diyip sırıttı.

Hepsi bana gülüyordu. Bir an gözlerim doldu. Tüm bu olanlar içinde olduğum şey çok güzeldi. Onlarla karşılıklı oturmam, bir imzamla 5 Seconds of Summer grubunun bir olucak olmam çok güzeldi.

Ash bana bakıp "Sen ağlıyor musun?" dedi. Sümüklü burumu çekip ellerimle maskaramı oraya buraya bulaştırmamaya özen göstererek "Şey, sanırım" diyip sırıttım.

Yanıma gelip "Sana sarılıyım" dedi. Bende ayağa kalkar kalkmaz beni kucakladı. Çok içtendi ve çok güzel kokuyordu. Çocuklar orada olmasa burnumu boynuna gömüp kokusunu daha çok içime çekerdim. Ama ilk günden sapıkmışım gibi bir izlenim bırakmak istemedim.

Luke, Calum ve Mike da gelip bana sarıldılar ve Mike "Grup sarılması" dedi. Bunu diyince daha çok gözlerim doldu. 'Grup' sarılması.

Ash'den ayrılıp diğerlerine de tek tek sarıldım. Hepsi çok hoş kokuyordu ve sarılmaları çok içtendi.

3lü koltuğa oturduklarında beni de aralarına çektiler ve Luke'la Michael'ın arasına oturdum. En ortaya. Michael'ın yanında Calum, Luke'un yanında da Ashton vardı. O sırada menajer içeri girdi.

"Kaynaşmışsınız." dedi. "Durun da resminizi çekiyim."

Herkes eliyle beni gösterip gülümsüyordu. Bende en içten gülümsememi takındım. -böyle bi günde en içten gülümsemen gelmiyorsa sende sorun vardır-

Adam sanırım "Çok güzel, bunu facebook sayfasına atıyorum" dedi.

5SOS Family beni tanıyacaktı! Acaba ilk ne düşünürlerdi? Ben olsam ne şanslı orospu derdim. Hadi dürüst olalım.

O sırada annem içeri daldı. Doğruca bana koşup boynuma atladı. Bende beline sarıldım. Biraz fazla sıkıyordu sanki. Yarı boğulur durumuma çocuklar gülüyordu.

"Anne, tamam" diyip güldüm.

"Kızıma sarılıyorum ne var bunda" diyip çocuklara sarıldı. Çocuklar da başlarını sallayıp ciddi tavır takınmaya çalışsalar da ruhlarının güldüğünü görebiliyordum.

Adam son bir kez herşeyi anneme anlattı ve annem de bana izin verdi. Okulu dışardan bitirebilirdim. Başka bir engelim yoktu. Annem de benle turneye gelebilir ya da kendi kurulu düzenini seçerdi.

Ve kağıda O.Brinks yazıp karaladım. Artık 5SOS grubunun bir parçasıydım.

How to live with 5SOS? //a.iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin