20. bölüme gelmişiz vay be mdmddm
Geçen bölümde Liv in bayağı bir odun olduğunu gördünüz. Bir açıklama yapıyım: Ben karakterlerin özelliklerini bir yere not falan almam ve unutmamak için de -genellikle unuturum- kendi hareketlerimi yazarım dödmdm
Yani ben bir odunum ve unutkan malın tekiyim ldmddmmd
Yani hikaye benim zevk ve hayal dünyamın çevresinde dönüyor. Bir de unutkanlığım kffmmd
Bu bölümü de şu arkadaşlara adıyorum:
@GSgulGS
@HeSleepsAlone
@elifceviz
Gözüme çarpan kişileri yazıyorum genellikle öylesine seçiyorum
Bide yarın Olivia ve benim doğum günüm dödmdmldd
Evet unutmıyım diye doğum günlerimizi aynı yaptım dmdmmddm
Neyse hadi iyi okumalar :**
Telefonum çaldı ve bakmadan açtım, siz açmayın. Karşıma "Liv şu siktiğim telefonlarınızı niye açmıyorsunuz?" diyen bir Paul çıktı.
"Telefonlarımızı odada bırakıyoruz."
Profesyonel yalancı olduğumu söylemiş miydim? Ter dökmem, göz çevirmem, kalbim hızlanmaz ve sesim titremez. İnsanlar kendi kendine Fransızca falan öğrenir, benim de marifetim bu işte.
Homurdandı. "Tatil işe yaramış gibi. Ama öpüşmeniz çok eskidi artık."
"Ne yapalım Paul? Seks kasedi mi çekelim?" Bizi dinleyen Ashton dudaklarıyla 'ben varım' dedi. Gözlerimi bundan daha fazla deviremezdim heralde.
"İyi fikir gibi asl--"
"Paul!" ona bağırmamla güldü.
"Şaka yapıyorum. Belki de Ashton'ın evinde yaşamalısın. Ve tatil de gündemde değil artık. Dönebilirsiniz. Daha fazla kalmayın."
Paul'un bu dediğiyle Ash daha da fazla sırıttı. Benim aklıma tek bir şey geliyordu. Anneme nasıl açıklayacağım? 'Anne, daha 2 ay önce yüz yüze tanıştığım bir çocuğun evinde kalmaya gidiyorum.' mu?
"Peki."
"Gece 10'da uçağınız var."
"Tamam" diyip telefonu kapadım.
Yatağa Ashton'ın yanına oturdum. Kafamı onun omzuna yasladım.
"Ben daha kalmak istiyordum. Sadece 4 gün oldu. "
"Eğer benle daha fazla yanlız kalmak istiyorsan, zaten kalacağız. Üzülme." Kafamı ona çevirdim ve bana göz kırptı. Şu 4 günde, hayatımda hiç devirmediğim kadar göz devirmiştim.
"Annemin daha 2 aydır tanıdığım birinin evinde kalmama izin vereceğini sanmıyorum."
"Sütyenlerinin desenini ezbere bilen biri. "
Kafamı omzundan kaldırıp "Pis sapık" dedim. Aynı anda güldük.
"Bence sevgili olduğumuzu söylersen sorun çıkmaz."
"Emin ol çıkar."
* * *
O günün akşamı uçakla geri döndük ve annemin Ashton'ı görmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünerek onları daha da yakından tanıştırmak için onu bizim eve davet ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How to live with 5SOS? //a.i
FanfictionKağıda Olivia Brinks yazıp karaladım. Artık 5SOS grubunun bir parçasıydım. *slow update*