27. How To Look A Baby?

2.7K 191 60
                                    

1K vote olmuş!!! sizi seviyorum çok teşekkür ederim siz olmadan hiç bir şey yapamazdım ( ^ω^ )

İyi okumalar ϵ( 'Θ' )϶ (kawaii klavyeyi keşfeden masum köylü ben)

___________________________________

Akşam konserimiz vardı ve ben de Amanda'yı davet etmiştim. Soyunma odasında oturup sohbet ediyorduk. Ve o zaman aklıma geldi.

Amanda'nın kulağına fısıldadım "Amanda ben sonraki gün hapı kullanmayı unuttum."

"Ne?" diye bağırdı ve herkes bize baktı. "Bu indirimi kaçırmamalıyız hadi!" diye saçma bir eşyler geveledim ve herkes önüne döndü. Beni kolumdan tutup dışarı çıkarttı.

"Ne demek unuttun? Hamile olabileceğinin farkında mısın?"

"Şş, sessiz ol. Farkındayım."

"Hamilelik testi alalım."

"Peki."

Testi almaya Amanda gitti çünkü arenanın etrafı hayranlarla doluydu ve hamilelik testi almaya giderken linç edilmek istemem.

"Hadi tuvalete gidelim." dedim Amanda'ya ve Michael "Liv tuvaletler tek kişinin kullanımı için" dedi.

"Biliyorum."

"O zaman Amanda'yı çekiştirmeyi bırak."

"Hayır, o da benimle geliyor. Hermonie tuvalete yanlız gitti ve bir troll tarafından saldırıya uğradı. Amy Pond bir Sessizlik'le karşılaştı. " Gözlerini devirdi ve biz de odadan çıktık.

"Hadi işe şunun üstüne, ben dışarıdayım." Kolunu tuttum.

"Saçmalama, dışarısı insan kaynıyor, içeri geliyorsun."

"Peki." diyip kapıyı kapattı ve arkasını döndü.

"Bunun neresine işiyoruz?"

"Ben ne biliyim, çiş banyosu yaptır işte. "

"Amanda, iğrençsin." dedim ama yine de güldüm. Sonra durumun ciddiyetini kavradım ve yüzüm düştü.

"Kağıdını oku şunun, ne zaman belli oluyormuş?" bana bakmamaya çalışarak kutuyu aldı.

"İşedikten bir dakika sonra."

"Tamam." diyip sifonu çektim ve lavobo tezgahının üstünü peçeteyle donattım ve üzerine testi koydum.

"Amanda artık bakabilirsin." dedim ve döndü. Elindeki kağıda baktı. "İki çubuksa hamilesin."

Kafa salladım ve beklemeye başladık. Sanırım hayatımın en zor bir dakikasıydı.

"Ben bakabilirim istersen."

"Hayır, ben bakayım." dedim ve tezgaha yaklaştım.

"Aman tanrım, Amanda iki çubuk!" *

Cevaba hazırlıklı olsak da bayağı şaşırmıştık. Şimdi ne yapacaktım? Kendi hatam yüzünden Ashton'ın hayatını mahvedemezdim. Belki de gruptan ayrılmam en iyi seçenekti. Sözleşmem 6 aydı, 2 ay daha bekleyebilirdim ve hamileliğimin anlaşılacağını sanmıyorum. Ama sonra?

Gözyaşlarımı tutamayıp Amanda'ya sarıldım. "Amanda bana yardım et."

"Edeceğim." deyip saçlarımı okşadı. "Sonuçta teyzesiyim." Burukça sırıttım.

* * *

"Çocuklar, sizinle konuşmam gerek." hepsi kafasını salladı ve soyunma odasına geri döndük. Gruptan ayrıldığımı sonra da söyleyebilirdim ama sonrası benim için zor olurdu. Konser sonrası en iyi zaman gibiydi.

"Ben.. Gruptan ayrılıyorum çocuklar. " söylediğim her kelimede bir kere daha yıkıldım. Onları bırakmak istemiyordum.

"Ama niye?" dedi Ashton itiraz edercesine.

"Olmuyor."

Calum bizi böldü "Liv, geçerli bir sebep söyle."

Ashton yanıma gelip göz yaşlarımı silinceye kadar ağladığımı anlamamıştım. "Zaten beni sevmemişlerdi. 2 ay var işte. Sonra.."

"Zaten mi? Görünüşe göre asıl sebep bu değil." dedi Ashton ve bana sarıldı.

"Bana biraz zaman verin, sonra söyleyeceğim" kafalarını salladılar ve odadan çıktım. Tabiki de yalan söyledim. Tribünlere gidip Amanda'yı beni alması için aradım. Yanımdaki koltuğa biri oturdu ve kafamı kaldırınca Luke olduğunu gördüm.

"Hey" cebinden naneli şeker çıkardı. Havalı filmlerde sigara çıkarıyorlardı, bizde naneli şeker. Burada bile kaybediyorum.

Uzattı, içinden bir tane alıp ağzıma attım ve nefesimi yakmasına izin verdim. "Artık sorun ne söyleyecek misin?"

Belki de söylemeliydim. Çok ağır bir yük gibi geliyordu. "Ben.." ağzımdaki şekerle oynadım.

"Sen?"

"Ben hamileyim Luke." şaşkınlıkla ağzını açtı ve ardından gülümsedi.

"İyi de bu kötü bir şey değil. Ashton'a söylemeden kurtulacağını mı sanıyorsun?"

"Sanırım. Onu benimle evlenmeye zorlayamam ya."

"O seni seviyor, eminim ki o çocuğa babalık yapar." yüzüne baktım. Ciddi ve güvenilir duruyordu. "Hatta ne var biliyor musun?"

Kaşlarımı ne anlamında kaldırdım. "Gidip ona söyleyeceğim."

Ayağa kalktı ve kolundan tuttum. "Luke, lütfen."

"Liv saçmalama. Çocuğu olduğunu bilmesine hakkı var." dedi ve elimi gevşettiğim için soyunma odasına koştu. Ben de arkasından gittim.

"Çocuklar, Liv hamile!"

Herkes bana şaşkınlıkla baktı ve şaşkın ifadeleri yerini gülümsemelere bıraktı. Ashton bana yaklaştı "Liv, bu doğru mu?" utanarak başımı salladım.

"Ben özür dileri.." Ashton bana sarılıp lafımı kesti.

"Baba olacağım!"

"Ama çok erken değil mi?" bana erken gibi geliyordu. Ben daha çocuktum, nasıl çocuk bakacaktım? Hayatımda toplasan 10 kere bebek görmüşümdür.

"Eski kafalı baba moduna girmek istemiyorum. Bir süre sonra öyle oluyoruz. Ben çocuğumla büyümeyi isterim." bakışları içimi deliyordu.

Beni elimden tutup tribünlere götürdü ve biraz uzak bir yere oturduk. Ciddi bir konuşma geliyor sanırım.

"Bak Olivia," yüzümü ellerinin arasına aldı. "Seni seviyorum, çocuğumuzu da. Onu beraber yaptık ve... Bak, böyle cümleler kuramadığımı biliyorsun." birbirimize sırıttık. Hiç kuramazdı, evet. "Yaptığımın arkasında duracağım Liv." yüzümüz ciddileşti. Ashton'dan şüphem yoktu, kendimden vardı.

"Ashton, sana güvenim tam. Ben kendime güvenemiyorum. Nasıl bir bebeğe bakarsın? Hiç bilmiyorum." benim çaresiz halime sırıttı.

"Öğreniriz. 9 ayımız var daha. Oyuncak bebek falan alırız."

"Oyuncak gerçeğinin yerini tutar mı Ashton?"

Beni kendine çekip sarıldı. "Zamanla öğreniriz."

__________________________________

Hani Liv 'Nasıl bir bebeğe bakarsın?' Dedi ya hani kitabın adı da 'how to live with 5sos?' (nasıl 5sos'la yaşarsın?) diyorum ki 2. Kitap mı yapsam :D how to look a baby? falan olur. Tuttum bu fikri. Söz vermiyorum bakarız :D babama bağlamadan susuyorum dmndmd

Hadi bys. Yb de görüşürüz.

(^∇^)

How to live with 5SOS? //a.iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin