Yorumlarınız için çooookk teşekkürr ederimm cevaplayamıyorum belki de telefondan girdiğim içindir
Şarkıyı da öyle yazıyorum işte çok zor ya ldldldld
Bu bölümü de Ash'in ağzından yazıyım dedim iyi okumalar :*
Ashton
Olivia'nın camına yerden bulduğum ufak taşı attım. Camı şaşkın bir şekilde açtı.
"Ash n'apıyorsun?"
"Sadece, sana burada olduğumu haber veriyordum."
"Kaç yılındayız biz?" göz devirdi. Onun bu haline gülünce o da karşılık verdi.
"Burada yaklaşık 20 dakikadır bekliyorum, gelmeyi düşünüyor musun?"
"Kıyafet seçemiyorum."
"Yine bana iş düştü." Olivia'nın benim seçtiğim şeyleri giymesini seviyorum.
Odasına çıktığımda Hello Kitty'li pijamalarıyla çok tatlı duruyordu. Kalçasına vurup "Güzel pijama" dediğimde bana gözleriyle ölümcül bir bakış attı.
"Bakalım nelerin var." Dolabındaki çoğu kıyafet ya spor ya da siyahdı. Rahat olmayı sevdiğini kendi pantolonumu orada görünce anladım. Ben giyecek hoş bir şey bakarken, Liv aradan bordo bir mini elbise aldı.
"Bu nasıl?"
"Üstünde görmem gerek."
"Peki." diyip odasındaki banyoya girdi.
"Yanımda da giyebilirdin." diyince bana orta parmağını gösterdi.
Giyinip geldi ve kaşlarını nasıl anlamında kaldırdı.
"Çok kısa, göğüs dekoltesi de çok derin. Arkanı dön." Arkasını döndüğünde sanırım bi' an dilim tutuldu. Bunlar yetmez gibi, arkasında da dekolte vardı.
"Liv! Sen beni katil etmeye mi çalışıyorsun? Asla giyemezsin bunu."
"Ama niye?" son kelimeyi biraz yaydı.
"Bütün erkekler sana bakar, saçmalama."
"Of, tamam." diyip dolabın başına geldi. Yüzü asılmıştı.
"İstersen giyebilirsin," bi' an gözleri parladı. "Ama benim evimde."
"Kapa çeneni." diyip elleri boşta olmayınca sol kalçasıyla bana vurdu.
Eline dar mini bir etek aldı. "Bu etek nasıl?"
"Onu büstiyer sandığıma yemin edebilirim."
Göz devirip askıları karıştırmaya geri döndü.
Gösterdiğim hiç bir şeyi beğenmiyordu ama o da seçemiyordu. Geri koyduğu bordo elbiseyi tekrar eline aldı.
"Ama ben bunu giymek istiyorum." kaşlarını kaldırıp yavru köpek bakışlarını attı. Gözlerimi ondan çektim.
"Liv! Böyle yaparsan irademi kullanamam ki."
"Niye? Libidonu mu kontrol edemiyorsun?" diyip sırıttı.
"Hayır seni fesat şey. Yaptığın yüz ifadesini diyorum."
"Ben fesat değilim, sadece seksi bir hayalgücüm var."
Hala o bakışlarını atıyordu bana. "Israr etme Liv, giyemezsin."
Bana daha da yaklaştı. Çiçek kokan parfümünün kokusunu alıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How to live with 5SOS? //a.i
FanfictionKağıda Olivia Brinks yazıp karaladım. Artık 5SOS grubunun bir parçasıydım. *slow update*