42.
Sabah uyandığımda Ashton da yanımda hala uyuyordu. Doğrulup komodindeki saate baktım, 9’du. Tekrar yattığımda Ashton da uyandı.
“Oliva…” dedi uykulu bir şekilde.
“Efendim?”
“Uyandın mı?”
“Evet.. Hadi kalk sende.” Yataktan kalktım ve odadaki banyoya girdim.
Dünki olay aklımdan çıkmıyordu ve Ashton'a söyleyecektim. Doğrusunu benden öğrenmesi daha iyi olur.
Yüzümü yıkadım ve dağılmış saçımı hızlıca tarayıp topladım. Mutfağa kahvaltı hazırlamaya indim. Kahve suyu ısıttım ve tavayı kızdırıp biraz tereyağı koydum. Tereyağı erirken bende pankek karışımını yaptım.Masaya örtü serdim ve tabak, bardak, çatal bıçak koydum. İkimize 3’er tane pankek hazırladım ve tabaklarımıza koydum. Şurup, Vegemite, Nutella çıkardım ve çilekleri de kesip pankeklerin yanına koydum. Bardaklarımıza portakal suyu koydum. Kahveyi de masaya koydum.
Ben burada dünyayı hazırladım Ashton hala uyuyordu. Onu uyandırmaya gittim.
“Ashton! Bak çok güzel kahvaltı hazırladım.” Ben seslenince kıpırdandı.
“Sen mi?” dedi. Sesi alaylıydı.
“Hepsini ben yerim hadi kalk.”
“Yiyebileceğine inanıyorum, tamam.” dedi ve örtüyü üzerinden çekti. Mutfağa geri döndüm ve yerime oturdum. Bence gayet güzeldi pankeklerim. Fazla bekletmeden o da geldi. Beğendiğini biliyorum sadece benle dalga geçiyordu. Bugünkü planlarımız hakkında konuştuk.
“... Benim alışverişe gitmem gerek muhtemelen sen sıkılırsın.”
“Evet o yüzden beni hiç çağırma. Alışverişin bitince beraber birşeyler yaparız.” kahvesinden bir yudum aldı.
“Tamam.” dedim. Almam gereken ihtiyaçlarım vardı, yeni bir şey almayacaktım.
Kahvaltımız bitti ve hemen masayı topladım. Odamıza çıktım ve not defterimden listemi son bir kez daha kontrol ettim. Bir şey atlamışsam ekledim. Dolabı açtım ve burada olan kıyafetlerimden kombin yaratmaya çalıştım. Ben giyinirken Ashton da geldi ve üstünü değiştirdi. Giyinip çıktık ve beni avm’ye bıraktı, kendi de bir yerlere oturmaya gitti.
Ashton
Oliva’yı bıraktım ve ben de yakın bir kafeye gittim. Biraz telefonda oyalanmaya başladım.
Olivia
Kızsal ihtiyaçlar aldım ve sonbahar yakındı, indirim varken de kışlık kıyafet baktım. Geçen sezondan kalan kıyafetler vardı ama sorun değil. Spor ayakkabı aldım, Converse’ten başka sporum kalmamıştı.
Ashton'a mesaj attım.
N’apıyorsun tatlım?
Ashton
Kahve içiyorum hayatım, sen ne yapıyorsun?
Mağazaların önünde bir banka oturdum.
Yanına geleyim alışverişim bitti, acıktım da. Yemek yeriz.
Ashton
Olur, bekliyorum.
Oturduğu kafe avm’nin hemen dışındaydı. 10 dakika gibi bir sürede yanına gittim. Dışarıdaki masalara çıktım ve yanına oturdum. Bana gülümsedi. Kahvesinden bir yudum aldım. Latte içiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How to live with 5SOS? //a.i
Hayran KurguKağıda Olivia Brinks yazıp karaladım. Artık 5SOS grubunun bir parçasıydım. *slow update*