13. Interview

3.8K 242 26
                                    

Mor çatıya kaçan ilham meleklerimi döve döve geri getirdim arkdşlr. Bir de ben ilham meleklerini hep Tinker Bell gibi hayal etmişimdir ondan da aklıma hikaye fikri geldi nys. İyi okumalar :*

"Magazinlerde gördüğümüze göre Ashton ile bir ilişkin var sanırım?" yanımda oturan Ash elimi tuttu ve birbirimize bakıp gülümsedik. Altında dostça bir gülümseme yatıyordu aslında.

"Evet, çıkıyoruz" dedim.

"Söylesenize nasıl tanıştınız?"

Ashton lafa girdi. "Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta grubumuz için solist seçimi yapıldı. Olivia'yı da orada gördüm. Beni her şeyiyle büyüledi. Ona o an çıkma teklifi etmek istedim ama bu yarışmaya uygun olmazdı. Bende onu grubumuza girdiği gün bir yemeğe götürdüm. "

"Peki..." kadın elindeki soru kağıtlarını karıştırdı.

"Ashton'ın hislerini öğrendiğimize göre grubun geri kalanına gelelim. Size göre grubunuza bir yabancı katılıyordu. Olayları nasıl karşıladınız?"

Mike : "Evet bize göre bir yabancıydı ama o bizi tanıyordu. Ben yeni biri geldiği için heyecanlıydım. Kaynaşmamız da çok uzun sürmedi. "

Mike'ın grup adına konuştuğunu varsayarak kadın ropörtajı bitirdi. Bizde SLSP performansına geçtik. Hayatımda ilk defa heyecandan titriyordum. Ashton fark edince elimi daha çok sıktı ve kulağıma "Korkma" diye fısıldadı. Bende karşılık olarak elini daha fazla sıktım.

Şarkıda nakarat ve çoğu yere eşlik ediyordum. Sesim çocukların sesine güzel uyuyordu. Şarkı bitti ve herkes bir yerlere dağıldı. Bizde oradan ayrılmak için arabalara yöneldik.

Grupça (ayy :3) bir şeyler yapmak istedik ve Calum'un evine gidip film izlemeye karar verdik.

"Disney filmlerinden izleyelim" dedim.

Calum "Kayıp Balık Nemo izleyelim sonra da .."

Mike "İnanılmaz Aile izleriz" dedi.

Herkes kafasını salladı. "Bekleyin patlamış mısırımız yok!" diye ayağa kalktım.

"Sizin kahramanınız olabilirim!" diyip mutfağa koştum. Başkasının evini karıştırmak istemediğim için seslendim "Calummm, buraya gel"

Kapıya geldi ve ne istediğimi biliyormuş gibi dolaplara yöneldi.

"Hani bana mesaj atmıştın ya, ben de numaranı sorgulattığımda Dennis diye birisi çıkmıştı, o kim?" sormasam valla içimde kalırdı. Hep sorucam unutuyordum.

"Yönetimden biri."

"Tamam" diyip tencereyi ocağa koydum ve yağ döküp mısırları içine attım.

"Be-"

"Ben" aynı anda konuşmuştuk.

"Önce sen" dedim.

"Ben sana solist seçtiğimiz gün öyle bakmıştım çünkü senden hoşlanmıştım. Ama grubumuz kardeşliğe dayanıyor ve senden hoşlanmam pek doğru olmaz. Sana sarıldığımda, öptüğümde yanlış anlamanı istemiyorum." Biraz durdu.

"Sen ne söyleyecektin?" dedi.

"Tuzu unutmuşsun" dedim ve aynı anda gülmeye başladık. Dolaptan içecek aldı ve içeri gitti. Ben de biraz sonra 3 tane koca kaseyle içeri -zor da olsa- gittim ve filmi izlemeye başladık.

2 filmi de izlemiştik ama daha vaktimiz olduğu için Maleficent'ı da izledik. Oyşş Angelina Jolie.

Saat 11 falan olmuştu ve bende eve gitmeye karar verdim. Ashton'la arabaya bindik ve bizim eve giderken telefonumdaki mesajı gördüm. Annemdendi.

"Hastaneye gitmem gerekti evde olamayacağım canım"

Annem de izinliydi diye anahtar da almamıştım. Sanırım yine Ashton'ın evinin yolu gözüktü.

"Ash, senin eve sür" şaşkın gözlerle bana baktı.

"Annem evde değilmiş salak, senin evine merak değilim olan olaydan sonra" komşuya kremle hallettik demesinden bahsediyorum.

Gülüp yola bakmaya devam etti. İki de bir kıkırdayıp gülmemeye çalışıyordu.

"Ash!"

"Liv!" beni taklit etti.

"Of gülmesene ya"

"Tamam" gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Senin yüzünden rezil olmuştuk." Bir şey demedi ve arabayı garajın önüne park etti.

Etrafımızdaki gözleri gördüm. Bu oyunu ne zaman bırakacaktık. Calum grubun temeli kardeşlik diyor ve ben sahtede olsa öptüğüm kardeşime karşı bir şeyler hissediyorum. Bu oyun benim için çok zor. Sizi Ashton öpsün ve etkilenmemeyi deneyin.

Birden beni kendine çekip sertçe öpmeye başladı. Üstümüze uzaktan bir kamera flaşı indi. Kucağına aldı ve evin kapısını açıp içeri daldık. Camın önündeki koltuğa oturdu ve beni de kucağına oturttu. Ay ışığında silüetimiz camdaki stor perdelere vuruyordu. Dusaklarımızı ayırıp utancımızdan başka yerlere baktık. Boynuna sarıldım ve o da kollarını belime doladı. Koltuğa yattık ve öylece uyuduk.

How to live with 5SOS? //a.iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin