Bu gün yarışma günüydü. Heyecandan yerimde duramıyordum. Gece de uyuyamamıştım ama uykum yoktu. Saat 7'ydi. Bende banyo yapmaya karar verdim.
Küveti doldurdum ve içine baş ağrısını azaltan bi esans koydum. Kıyafetlerimi çıkarıp içine girdim ve suyun beni kucaklamasına izin verdim.
Yarım saat suyun içinde kalıp biraz şarkı mırıldandım. Saçıma bakım yapıp banyodan çıktım.
Üzerime askılı bir bluz ve altıma da yüksek bel bir şort geçirdim. Bluzumu şortumun içine soktum. Saçıma çiçekli bi taç taktım ve kırmızı Converselerimi giydim. Sırt çantamın içine gerekli olduğunu düşündüğüm şeyleri koydum.
Yüzüme çok makyaj yapmadım. Maskara sürdüm ve dudağıma renkli nemlendirici uyguladım. Eyeliner sürmeyi düşünsem de sürmedim.
Mutfağa annemin yanına indim. Bana şans dileyip sarıldı. Çok tepki göstermiyordu. Belki kazanamazsam sonrasında çok üzülmemi istemiyordur.
Kapı çaldı. Anneme ben bakarım derken kapıya yürüdüm. Açtığımda karşımda Amanda ve Troye vardı.
Amanda "Seninle yarışmaya gitmek için geldik" diyip 32 diş gülümsedi.
Gülümseyip ikisine de sarıldım. Beraber kahvaltı yaptık.
Beni yanlız bırakmamaları çok güzeldi. Onlar sahip olduğum tek arkadaşlarımdı. Zor arkadaş edinirdim.
Troye fısıltıyla "Annemin arabasını aldım. Alt sokağa park ettim. " dedi. Troye araba kullanabiliyordu ama ehliyeti yoktu. Umarım yolda bir şey olmaz.
Annem bize taksi çağırmıştı. Taksiye bindik ve alt sokağa gittik. Orada inip adama özür diledik ve Troye'un annesinin arabasına bindik. Adamın bize küfrettiğini duyunca gülmeden edemedim.
Yarışmanın son kademesi oteldeydi. Sonuçta sadece 5 yarışmacı kaldığına göre koskoca kültür merkezini işgal edecek halleri yoktu.
Otelin kapısındaki hayranlardan giremediğimiz için lobiyi aradık ve bizi arka kapıdan içeri aldılar. Yarışma için restoranttaki sahneyi kullanıyorlarmış.
Oraya indiğimizde diğer yarışmacıların bizden önce geldiğini gördüm. Başlamak için bizi bekliyorlardı sanırım. Biraz suçlu hissettim.
Çocukların oturacağı yer hazırdı. İki masa birleştirmişlerdi ve 4 tane sandalye koymuşlardı. Bir masada da sanırım menajerleri oturacaktı. Bunlar hariç salon boştu.
İlk yarışmacı sahneye çıktı ve herkesi dışarıya çıkardılar, özel olacakmış.
O çıkınca başkası girdi ve kapı açılınca aradan Calum'la göz göze geldik. Bana göz kırptı. Diğer kızlar gördü mü diye baktım. Yoksa beni parçalarlardı.
Beni en sona koymuşlardı. Nihayet sıra bendeydi. Amanda ve Troye bana sarıldıktan sonra içeri girdim.
Diğerleri ilk girdiğinde ne yaptılar bilmiyorum ama ben koşa koşa çocuklara sarıldım. Onları öptüm. Gülümsemeden duramıyordum. Onlar da benim gülümsememe karşılık veriyorlardı.
Sahneye çıktım ve elinde gitar olan adama -zaten sadece gitar vardı- "Try Hard'ı söyleyeceğim" dedim. Başıyla beni onayladı.
Şarkıyı söylerken Calum bana gözünü ayırmadan bakıyordu. Mike,Ash ve Luke kağıda bakıp bir şey yazıyordu, birbirlerine bir şey fısıldıyorlardı ama o sadece bana bakıyordu. Şarkı bitince menajerleri "Birazdan kazananı söyleyeceğiz, diğerlerine söyler misin?" dedi. Kafamı salladım.
Dışarı çıktığımda ilk menajerin dediğini söyledim. Troye ve Amanda yanıma yanıma gelip 'Nasıl geçti?' gibi klasik sorular sordular.
5-6 dakika sonra sadece yarışmacıları içeri aldılar. Heyecandan artık titriyordum. Ashton söze başladı:
"Karar vermek kolay olmadı. Hepinizin sesi istediğimiz sese uyuyor. "
Michael lafa dalıp " Yalan söylüyor. Onu dinlemeyin. " dedi. Bir kaç kız kıkırdadı.
Ashton "Dostum bırak da lafımı bitireyim! Yalan söylemiyorum" diyip kaşlarını çattı.
Gülümseyerek devam etti "Kazanan..."
Bir kız bayıldı. Ciddiyim bayıldı. Olduğu yere düştü. Güvenlik gelip kızı dışarı çıkardı. Çocuklar neye uğradıklarına şaşırmıştılar. Biz de öyle.
Ashton devam etti: "Kazanan..."
Tüm kızlar kalbini tuttu. Ben hariç.
"Olivia Brinks!"
Bütün vücudum karıncalandı. Ben kazanmıştım.
Ben kazandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How to live with 5SOS? //a.i
FanficKağıda Olivia Brinks yazıp karaladım. Artık 5SOS grubunun bir parçasıydım. *slow update*