11 » 'ilk tanrıça'

3.6K 463 375
                                    

Yazarın Anlatımı

"Ulu Tanrı Zeus'un kızı Jennie!"

Öğrenciler, okul idaresi ve Tanrı'lar şaşkınlıkla Jennie'ye bakarken Jennie arenanın ortasına ulaştı. Savaşı henüz bitmiş Rosé, taşlara dikkat ederek sonsuz çukurdan ayrıldı ve Jennie'ye doğru adımladı.

"Geri dönmüşsün."

Jennie başını salladı, "Döndüm."

Taş kapının ardındaki boşluktan onları izleyen Lisa ve Jisoo neler olduğunu anlamaya çalıştı.

Lisa önüne düşen sarı saçlarını geriye çekerek, "Burada kavga etmeyecekler, değil mi?" dedi. Jisoo "Bilmiyorum." diye mırıldandığında ikisinin gözleri şaşkınlıkla büyüdü.

Rosé, Jennie'nin omzunu sıvazlayarak başarılar dilemişti. Jennie gülümseyerek başını sallarken Rosé kılıcını sıkıca tuttu ve kapıya doğru yürümeye başladı.

Lisa, Jisoo'nun kolundan tutup onu geri çekti. Tahta oturaklardan birine oturup Rosé'yi beklemeye başladılar.

Jennie üzerindeki zırhı düzeltip sonsuz çukurdaki yerini aldı. Arenanın diğer tarafındaki kapı gürültüyle açıldığında tüm bakışlar oraya kilitlenmişti. Kıllı, çirkin ve korkunç minotorların çıktığı kapıdan bu sefer bir safkan çıkmıştı. Büyük adımlarla sonsuz çukura ulaştığında mavi kalkan çukurun etrafını bir daire çizerek kapladı.

Jennie, karşısındaki safkanı inceledi. Bir Tanrı gücüne sahip safkanın boyu çok uzun değildi. Alnına dökülen kısa, siyah saçları yıpranmıştı ama oldukça yakışıklı görünüyordu. Jennie safkanın kendisinden beş-altı yaş daha büyük olduğunu anladı. Gözlerini rakibinin üzerinde gezdirmeye devam ederken bakışları safkanın boynunda durdu. Boynundaki çizik ve altında yazan Antik Yunanca yazıyı gördü.

"Seungri?" diye mırıldandığında savaşın başladığını haber veren çan sesi duyuldu.

İlk hamleyi Seungri yapmıştı. Jennie'nin koluna tekme attığında Jennie geriledi ve taşlara tutundu. Kılıcını sıkıca tutarak Seungri'ye karşı savurmaya başladı. Seungri elindeki mızrağın demir kısmı ile Jennie'nin darbelerine karşı koyuyordu.

Jennie kılıç darbesine devam ederken Seungri demir ile Jennie'nin ayaklarına vurdu. Jennie takla atarak yere düştüğünde sırtını çarpmıştı.

Taeyong yarım bir gülümsemeyle olanları izlerken Namjoon, onu gömleğinden tutarak geri çekti ve en öne geçti. Jennie'nin yerde yattığını gören Namjoon ve Yoongi, "Olamaz." diye mırıldandığında Jisoo nefesini tutmuş dövüşü izliyordu.

Seungri etrafa bakarken Jennie onun boşluğundan faydalandı. Mızrağa tutunup ayağa kalktı ve mızrağı koltuğunun altına sabitleyerek Seungri'yi öne fırlattı. Seungri darbe almamış gibi yerden kalktığında onun acı hissetmediğini düşündüler.

Jennie, üzerine doğru koşan Seungri'yi gördüğünde diğer taşa atladı ve yere düşen kalkanını bileğine sabitledi. Seungri'nin kılıç darbelerini kalkanı ile engelliyordu ama Seungri, aynı anda mızrağını da kullanıyordu. Jennie kalkanını yavaşça bileğinden çıkarttı ve Seungri'nin bedenine gelecek şekilde fırlattı.

Öğrenciler kapının önünde durmak için adeta bir yarış içerisindeydi. Rosé şaşkınlıkla olanları izlerken Lisa'ya "Neden güçlerini kullanmıyor?" diye sordu.

Sol tarafındaki Hoseok, "Bir safkanla dövüşüyor." diye yanıtladı. "Eğer özel gücünü kullanırsa safkan güçlerini alır."

"Bunu ilk defa duydum." diye mırıldandı Rosé.

Apollon'un oğlu Jimin stresle dövüşü izlediği için sürekli parlıyordu. "Jimin söndür şunu!" diye bağırdı hemen arkasındaki Irene. Jimin gözlerini devirip ışığını söndürmeye çalıştı.

Vernon, Jungkook'a "Johnny çok endişeli görünüyor." dediğinde Jungkook başını salladı. "Kardeşi için korkuyor olmalı. Jennie'nin gelişi ona da sürpriz oldu."

Bakışları Johnny'nin üzerinde buluştuğunda gerçekten korkuyla izlediğini gördüler.

Jennie, Seungri'ye tekme atıp onu geriye yolladı ve "Seni yeneceğim!" diye bağırdı. Seungri gülüp ona doğru koştu. Yumruk atarak Jennie'nin sendelemesini sağladı. Jennie ayaklarının yere sıkıca bastığına emin olduktan sonra zıpladı ve neredeyse havada dönerek Seungri'nin arkasına geçti. Sırtına vurduğunda Seungri ona döndü ve mızrağının arkasıyla ilk seferki gibi dizlerine vurdu.

İlki kadar şanslı olamayan Jennie, dengesini kaybetti ve sonsuz çukura düşmek üzereydi. Ellerini iki tarafındaki taşlara sıkıca koydu. Onlara tutunarak yukarı çıkmaya çalışırken Seungri mızrağını, Jennie'nin zırhının açıkta bıraktığı omzuna sapladı.

Jennie acı dolu bir çığlık atarak çukurun dibine doğru düşmeye başladı.

Jimin "Olamaz," diyip başını iki yana salladıktan sonra arenaya doğru koştu. Lisa ve Jisoo, Jennie'ninki kadar güçlü bir çığlık atmışlardı. Rosé ise büyümüş gözleri ve açılmış ağzıyla öylece duruyordu.

"Hayır!" diye bağırdı Johnny. "Jennie'yi kurtarın!"

Vernon ve Somi, çılgına dönmüş Johnny'yi tutarak içeri götürmeye çalıştılar. Çukurun etrafındaki aktif kalkan yok olduğunda Yoongi, "Seni öldüreceğim!" diye bağırarak Seungri'nin üzerine yürümeye başladı.

Seungri ellerini iki yana açmış umursamazca ona doğru gelen Yoongi'yi ve peşindeki yarı tanrıları bekliyordu.

"Yoongi!" diye bağırdı tahtında oturan Poseidon. Oldukça gür çıkan sesi Yoongi'yi şaşırtmıştı ama fikri değişmedi, Seungri'nin üzerine yürümeye devam etti.

Çukurdan bir ses geldiğinde herkesin bakışları oraya yöneldi. Karanlık, dipsiz çukurda büyük bir ışık patlaması oluştu. Bu sanki, yağmurdan önce çakan bir şimşek ve peşinden gelen gök gürültüsü gibiydi. Gök gürültüsü sesi şiddetini arttırdığında Tanrı Zeus, ayağa kalktı ve gülümseyerek çukura baktı.

Jennie, bir peri gibi çukurdan yukarı havalanmaya başlamıştı. Etrafındaki parlama, Jimin'in yarattığı parlamanın en az beş katıydı. Az önce Seungri'nin mızrak sapladığı omzunda hiçbir yara izi yoktu. Üstünde kanlı zırhı ya da siyah kıyafetleri yerine, pastel mavi renginde uzun bir elbise vardı.

Lisa şaşkınlık içerisinde "Bu nasıl mümkün olabilir?" dedi.

Rosé birkaç adım ileri gitti ve ışıklar içerisindeki Jennie'ye baktı. "Jennie?" diye mırıldandığında büyük bir deprem sesi duyuldu.

Tanrı Zeus ellerini iki yana açarak bağırdı, "Kızım Jennie'yi sizlere tanıtmaktan onur duyarım. Tanrılar Okulu'nun ilk Tanrıçası, göklerin ve depremlerin yeni yöneticisi, Tanrıça Jennie!"

Sonunda iki aydır ulaşmak istediğim konuya ulaştım! Lütfen düşüncelerinizi yazın, bu bölüm için çok heyecanlıydım!~

gods school Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin