Düzenlendi/2018.
★ Elina ✱ Wild Enough.
Kerem Umut'un arabaya binmesine yardımcı olurken bende çıkış işlemlerini halledip onlara yetişmiştim. Umut uyandığından daha iyi hissediyordu kendini ve bu bizim için yeterliydi şuan için. Eve gelene kadar gözlerimi kapatıp dinlenmeye çalışmıştım çünkü kendimi çok yorgun hissediyordum.
Kerem arabayı park edince çantamı alıp arabadan indim. Kerem Umut'u kucağına alıp yanıma gelirken Umut çoktan Kerem'in boynuna sokulmuş yatıyordu. İkisine de gülümseyerek eve girdim. Salona girdiğimizde babam okuduğu gazeteyi koltuğa bırakıp yanımıza geldi. Umut babamın kucağına giderken üstümdekileri değiştirmek için odaya gideceğimi söyleyip yanlarından ayrıldım.
Kıyafetlerimi kirli sepetine attıktan sonra ılık bir duş aldım. Vücudum duştan sonra yorgun olduğunun sinyallerini verirken yatağı es geçip adımlarımı merdivenlere yönelttim. Önce Umut'u yatırmam lazımdı. Hastanede yeterince yorulmuştu zaten. Salona girdiğimde babam kucağındaki Umut'la konuşurken Kerem telefonla konuşuyordu. Babamın yanına oturup başımı omzuna yaslarken Umut elini yanağıma yaslayıp, okşarken ona gülümsedim.
"Direnç nerede baba? "
"Erken çıktı herhalde. Dünden beri bende görmedim."
Kerem telefonu kapatıp bize dönerken yüzümü inceliyordu.
"Çok yoruldun, git biraz uyu. Zaten Umut'un da artık dinlenmesi lazım."
Babam konuşurken Kerem'de ayaklanıp tutmam için elini uzattı. Babamı öpüp Kerem'in elinden tutarken Umut'u kucağına alıp merdivenlere ilerlemiştik çoktan. Kerem ceketini koltuğun üstüne bırakırken Umut'u banyoya götürüp duş almasına yardımcı oldum. Hem uyumasına da yardımcı olurdu ılık duş. Umut bornozunu giyerken kıyafetlerini kirli sepetine atıp odaya geçtik. Umut dolaptan kıyafetlerini alırken yatakta yatan Kerem'in yanına gittim. Elindeki telefonu komidinin üstüne bırakırken kollarını açınca gömleğinin düğmelerini açtığı için açıkta kalan tenine bakmayı bırakıp kollarının arasına girdim.
"Sabahtan beri telefonda ne yapıyorsun Kerem?"
"Projelerden birinin çizimlerinde eksik varmış, fotoğrafını attılar bende ne yapmaları gerektiğini söylüyordum onlara."
Kerem saçlarımı okşarken Umut üstünü değiştirip yanımıza geldi. Sessizce kendi kendine mırıldanıp başını göğsüme yaslarken gülümseyerek kollarımı bedenine dolayıp dudaklarımı saçlarına bastırdım. Kerem de ışıkları kapatıp tekrar yanımıza geri döndükten sonra kollarını ikimize de sıkı sıkıya dolayıp uyudu. Ne kadar yorgun olsam da gecenin bir yarısında sebepsiz yere uyanıp bu görüntüyü tekrar uykum gelene kadar izleyeceğimi biliyordum. Bu duyguyu izah edemiyordum ama yanımda olduklarını görmeye ihtiyacım varmış gibi hissediyordum. Yanı başımda ikisi de uyurken onların iyi olduğunu görmem gerekiyordu. Umut'un ve Kerem'in birbirine karışan kokularını içime çekip yorgunluğuma sırt çevirmeyerek bu sefer gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
Sabaha karşı uyandığımda terden sırılsıklam olmuştum. Kerem'in kolunu üstümden yavaşça çekip yataktan kalkarken nefes alırken zorlandığımı fark ettim. Adımlarımı banyoya yöneltip soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra bir süre nefesim düzene girene kadar klozetin üstünde oturup bekledim.
Tekrar odaya döndüğümde su içmek için komidinin üstünde duran bardağımı elime aldığımda boş olduğunu görüp yatmadan üst kata çıktım. Sessizce mutfağa girip su içerken karnımın gurultusuyla tam mutfaktan çıkacağım sırada geri dönüp elimdeki bardağı tezgâha bırakıp buzdolabına yöneldim. Dolaptan bulduğum akşamdan kalan birkaç yemeği çıkartıp karnımın doyduğunu hissedene kadar atıştırdım. Bulaşıkları makineye yerleştirip mutfaktan çıktıktan sonra tekrar odaya dönüp bir kez daha elimi yüzümü yıkayıp yatağa geri döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
General FictionTutunacak bir daldı belki de benim için.. Minik parmakları ellerimin arasında kaybolurken, gözlerinin içindeki ışıltıydı belki de beni bu hayata bağlayan. Siyahın içinde boğulmuş hayatımıza gözlerini açan, hepimizin hayatına yön veren, minik bir vü...