UMUT

Bölüm ▪ 61

Düzenlendi/2018.

★ Troye Sivan & Ariana Grande✱ Dance To This.

İkimizde ağlamaktan yorgun düşünceye kadar birbirimize sarılıp sessizce denizi seyrettik. Günün ilk ışıkları etrafı aydınlatırken hala birbirimize sarılmış konuşmadan oturuyorduk. Bedenim yavaş yavaş yorgun düşerken birkaç saat uyumak için Kerem'le uyumaya karar verdik.

Bugüne çok güzel başlamıştık ve Umut'un tatlı tatlı öperek uyandırmasıyla günüm daha da güzel geçeceğinin haberlerini veriyordu. Kısa bir süre daha bu anın tadını çıkarsam da Umut uyandığımı fark edince küçük öpücüklerine ara verip elimden tutarak yataktan kaldırmaya çalıştı. Umut'un hareketlerine uyarak yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra Umut'un peşinden yukarı çıktım.

Kerem kucağında Umut'la hazırladıkları masanın yanında dururken ikisi de kocaman gülümsüyordu. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına giderken kollarımı ikisinin de bedenine doladım. Hayatta en değer verdiğim iki insanda şu an kollarımın arasındaydı ve biz denizde kahvaltımızı yapacaktık, daha önce hayatım hiç bu kadar yolunda gitmemişti ve ben şuan ki mutluluğumu tarif bile edemiyordum.

Birlikte yaptığımız uzun kahvaltının ardından Kerem masayı toparlarken bende Umut'a bugün ne yapmak istediğini soruyordum.

"Yüzmek ister misin?"

Umut sorum karşısında heyecanlanarak üstünü değiştirmek için aşağı inerken Kerem yanıma gelip oturdu. Parmakları tişörtümün içinden geçip daha belirgin olmayan karnımın üstünde daireler çizerek hareket ederken başını göğsüme yasladı.

"Hala çok zayıfsın. "

"Umut'a hamileyken de böyleydim, kocaman bir karnım yoktu. Hem daha hamileliğin çok başındayım."

"İlaçlarını düzenli kullanıyorsun değil mi?"

Başımı olumlu anlamda sallarken Kerem'in uzamış olan saçlarının arasında gezdirdim parmaklarımı. Bir süredir kısa saçlarına alışıkken son zamanlarda saçlarını da sakallarını da kesmiyordu. Değişik geliyordu bu hali.

"Saçlarını kestirsene sen?"

Omuz silkerken Umut altına giydiği renkli şortuyla yanımıza geldi. Kerem Umut'u kucağına alıp Umut'a sarılırken derin bir nefes verdim. Geldiğimizden beri Umut'un babama olan düşkünlüğünü görebiliyordum. Bu yüzden ev seçiminde babamlara yakın bir mesafeden ev seçmeyi aklımın bir köşesine not edip Kerem ve Umut'la birlikte denize girmek için üstümü değiştirdim ve hep birlikte denize girip günün geri kalanında suyun tadını çıkarttık.

Banyo yapıp üstümüzü değiştirirken çoktan akşam olmuştu. Akşam yemeği için ne yemek istediklerini sorduğumda Kerem eve gideceğimizi söyleyince eşyalarımızı toparlayıp Umut'u da hazırladıktan sonra arabaya bindik.

Eve vardığımızda Kerem kapıyı açan yardımcı ablaya Umut'un çok aç olduğunu söylerken kadın Umut'la birlikte mutfağa girerek gözden kayboldu.

"Hep birlikte yiyecektik akşam yemeğini?"

Kerem gülümseyerek elimi tutup beni bahçeye çıkartırken büyük yemek masasında oturan aileme ve arkadaşlarımı görünce Kerem'e döndüm. Bütün bunlar onun başının altından çıkıyordu anlaşılan.

"Umut çocuklarla birlikte mutfakta yiyecek endişelenme."

Kapı girişinde durmaya bir son verip masaya ulaştığımızda Kerem bir elini belime atıp bedenimi bedenine yaslarken herkes bize bakıyordu. Kerem boşuna herkesi buraya toplamamıştı anlaşılan bu akşamki yemeğin konusu Kerem'in teklifi olacaktı.

"Öncelikle geldiğiniz için teşekkür ederiz hepinize."

"Ne söyleyecekseniz söyleyin artık benim eşim hamile acıktı kadın!"

Cem'in isyanıyla masadaki herkes gülerken Ada Cem'e kötü kötü bakarak susmasını işaret etti. Kerem'de uyarıyı alarak lafı çok uzatmaması gerektiğini anladı.

"Tamam, uzun sürmeyecek. Biliyorsunuz ki kısa bir süre önce bir bebek daha beklediğimizi öğrendik."

Kerem Cem'e göz kırparken gülümsedim. Bir bebek daha... Güzel hissettiriyordu, onca kötü olayın üstüne çok iyi gelmişti bu haber hepimize.

"Ve o gece anladım ki bu hayatta benim için ailemden daha önemli hiçbir şey, hiç kimse yok. Sizlerinde bildiği gibi bu yaşıma kadar hayatım çokta yolunda sayılmazdı ve birçok hata yaptım. İlk olarak Umut hayatıma girerek yaptığım bazı hataları düzeltmeme yardımcı oldu. Şimdi de bu bebek geçmişi unutup önümüze bakmamızı sağlayan ikinci güzel haber oldu bizim hayatımızda. Ve uzun zamandır beklediğim şey gerçek oldu kollarımın arasında olan bu güzel kadın bana bir daha güvenerek evlilik teklifimi kabul etti ve bu hayattaki en mutlu adam olma şansını tanıdı bana. Çocuklarımın annesine ve kısa bir süre sonra eşim olacak kadına hepinizin önünde teşekkür ettiğimi söylemek istiyorum. İyi ki varsın Zeynep. İyi ki üçünüzde benim hayatımdasınız."

Kerem'in söyledikleriyle dolan gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silerken yüzümü göğsüne yaslayıp ağlamamın geçmesini bekledim. Bu arada kulağıma dolan tebriklerle gülümseyerek daha çok kollarımı Kerem'e doladım.

Kerem'den ayrıldıktan sonra herkesin tebriklerini tek tek kabul edip en son babama geldiğimizde babam ikimizi de tebrik edip sarıldı. Daha sonra Kerem'e uzun uzun bakıp bir şey demeden durduğunda ikisinin de gözleri dolunca Cem ortamdaki melankolik havayı dağıtmak için bir kez daha itirazlarla yemeğe geçmemizi söyledi ve bu sefer onu kırmayıp hep birlikte yemeğe geçtik.

Yemeğimizin ortalarına doğru bütün çocuklar bahçeye çıkıp oyun oynamaya başladıklarından sonra gece hızlı ilerlemişti. Yemek bitmiş ve havadan sudan bahsederken çocuklar yorulmuş herkes yavaş yavaş evlerine dağılmıştı. En sonunda Umut'un da uykusu gelince masada Direnç'i tek başına bırakıp bizde uyumak için alt kata indik.

Sabah kalktığımda sabah bulantım dolayısıyla tuvalette biraz uzun kalarak gece ne yediysem çıkartırken vücudum oldukça halsiz kalmıştı. Ben elimi yüzümü yıkayıp tuvaletten çıkarken Kerem'de Umut'un hazırlanmasına yardımcı olmuş kahvaltı yapması için üst kata çıkmışlardı. Bende hızlıca üstümü değiştirip kahvaltıda onlara katılırken çok bir şey yiyemediğim için babam ve Kerem'in uzun nutuklarını dinlemek zorunda kalmıştım kahvaltı boyunca.

Hep birlikte evden çıktığımızda babam ve Direnç işe birlikte giderken bizde Umut'u okuluna bırakmak için yola çıkmıştık. Umut'tan sonra Kerem beni de iş yerine bırakırken bugün erken çıkabileceğimi yorgun olduğumu söylediğimde eve bırakmayı teklif etse de kötü olmadığımı biraz yorgun olduğumu söyleyip Kerem'i zor da olsa işine yolladım. Günün geri kalanında ise geçen gün arabada yanan çizimlerde babamların çizimlerin çoğunu hallettiğini görüp hayretler içerisinde kalırken Direnç ve babama yardım ederek çizimler konusunda biraz ilerleme kaydederek günü erken noktalayıp işten çıktım. Artık bir arabam olmadığı için babamın arabasıyla eve gidip şoförle bir daha geri yollamıştım. Eve girdiğimde Kerem'e evde olduğumu ve dinleneceğimi söyleyip telefonumu kapattım. Üstümdeki kıyafetleri çıkartıp uzun bir süre banyoda ılık suyun altında kalırken bütün kaslarım gevşemiş ve sabahtan beri üstümde olan yorgunluğum geçip gitmişti. Banyodan çıktığımda üstüme bir gecelik giyip yatağa yatarak kendimi uyumama zorlamaya gerek kalmadan kısa bir süre içinde uyuyakaldım.

Uyandığımda üstümü değiştirip yukarıdan gelen sesleri takip ederek mutfağa girdiğimde Umut tezgâhın üstünde kahkahalar atarak otururken babam Kerem ve Direnç'e emirler yağdırarak yemekleri yakmamaları için ikisini de uyarıyordu. Babam arkasını döndüğünde beni görünce gülümseyerek yanıma gelip saçlarımdan öperek beni Umut'un yanına çektiği sandalyeye oturturken sesimi çıkarmadan oturup Direnç ve Kerem'in zor şartlar altında bize yemek hazırlamalarını izledik Umut'la birlikte.

Kerem'lerin işkencesi son bulduğunda babam hepimizi mutfaktan kovup masayı hazırlamamızı tembihlerken makarna için sos hazırlamaya girişmişti. Hep birlikte masayı hazırlayıp yemekleri de bahçeye çıkardığımızda babam da gelince Kerem ve Direnç'in yemek hazırladıkları halleriyle bir süre dalga geçerek uzun zamandır yediğimiz en eğlenceli akşam yemeğini yemiştik.