Miranda çayından bir yudum aldı. Kayın validesine bakarken gülümsüyordu. Az önce yaşadığı tatsızlığı unutmuş gibi yaparak gayet sakin bir tavır sergiliyordu. İçi ise görünenin aksine dolup taşıyordu. Jason’a bir öfkeyleçocuk yapmak istediğini söylemişti. Daha kocasıyla gerekli yoldan karı koca olmamışken çocuk nasıl yapacaktı bilmiyordu. Ağzından çıkan kelimeleri kontrol edememek kesinlikle dilinin suçuydu. Ne vardı direkt olarak dışa vuracak?
“Sevgili kızım, seninle evlenmeden önce çok sohbetimiz olmadı biliyorum. Bundan sonra seninle daha fazla vakit geçirmek isterim. Bir tanecik gelinime kayınvalideden çok iyi bir anne olmak isterim. Eğer sende istersen?” Vivian’ın yumuşak sesi, küçük bir bebeği pamuktan kundağa sararmış gibi çıkıyordu. Miranda ister istemez kendi annesini düşündü. Evet Louisa kötü bir kadın değildi. Sadece çocuklarının iyiliğini isteyen ve fazla hırsı olan bir kadındı ama sonuçta anneydi. Vivian’ın hareketlerinden Jason’a karşı mesafeli bir tutumu olduğunu görmemişti. Gayet sıcak kanlı ve şefkatliydi. Başkasının kızına bu kadar iyi davranması ister istemez Miranda’nın gülümsemesine neden oldu.
“Çok isterim anne,” diyerek karşılık verdi. Sonra kadına daha samimi yaklaşması gerektiğini düşündü. Eğer oğlunu alt etmek istiyorsa annesinin ağzından işe yarayan bir şeyler öğrenebilirdi belki.
“Eğer anne kız gibi olacaksak, size birkaç soru sorabilir miyim?”
Düşes hemen başını salladı. “Tabi ki kızım.”“Sorular Jason hakkında. O nasıl biri? Yani benim gördüklerimden hangisinin gerçek Jason olduğunu anlayamıyorum. Belki siz bana anlamam için yardım edersiniz?”
Vivian çayından bir yudum alıp dilini ıslattı. Mirandaya gülümserken gayet anlayışlı bir şekilde bakıyordu.
“Sana en başından anlatsam iyi olacak sanırım. Tatlım Jason çok iyi bir çocuktu. Altamines Dükü yani babası ona diğer babalardan çok öte bir muamele gösterdi. Onu sıkmadan, sadece görevinin ne olduğunu söyleyerek doğal gelişim sürecini değiştirmedi. Özgür, sorumluluklarını bilerek istediklerini yapmasına izin verdi. Jason her istediğini yaparak mutlu oldu. Tabi buradan kulağına şımarık ve her istediğini elde eden biri olarak gelmesin. Sadece onu mutlu eden şeylere karşı değildik. Bu yüzden Jason zamanı gelince, yani babası elim bir kazada vefat edince…” Vivian sustu. Ellerini nereye koyacağını bilemiyormuş gibi sürekli sallandırıyordu. Cümleleri toparlamakta sıkıntı çektiği belliydi. Kocasına doyamadığını düşünüyordu. Birbirlerini severek evlenen insanların ayrılması çok zordu. Oğlunun da mutlu olmasını ne çok isterdi.
Miranda kadının zorlandığını görüyordu. Gözlerinin dolduğunu anlayınca bir peçete uzattı.
“Sizi üzdüğüm için affedin.”
“Hayır, hayır.” Vivian peçeteyle göz kenarlarını kurulayarak hoş gülümsemesiyle ona baktı. “Jordan ile ilgili ne zaman konuşmaya başlasam gözyaşlarıma engel olamıyorum. Her neyse,” toparlanmak için kendine bir süre tanıdı. Ardından Mirandaya tekrar gülümsedi. “Jason çok yakışıklı biri. Bayanların gözde bekarıydı. Tüm Londra da adını bilmeyen genç kız yoktu. Balolara katılmaya bayılırdı. Yine katıldığı baloların birinde eski karısıyla tanıştı. O zamandan sonra tanıdığım o iyi kalpli Jason gitti. Hayatını sadece karısı için yaşayan aşık bir adam geldi. Bunda bir sorun yok elbet. Ama Evalina…”
Miranda sonunda konunun Evalina’ya gelmesiyle başını kaldırdı. Bu konuyu irdeleyecek ve merak ettiklerini duyacaktı.
“Evalina… O nasıl biriydi. Jason’ı gerçekten seviyor muydu?”
“Güzelliği herkesin dilinde olan bir yüze sahipti. Tabi gerçek yüzünü görmek Jason ile evlendiğinde oldu. Evlenmelerine karşı çıkmadım. Kendisi nüfuzlu bir aileden geliyordu. Daha da önemlisi, Jason onu seviyordu. Bir gün Evalina ile bir konu da tartıştık. O da oğlumu benden uzaklaştırmak için oyun oynadı. Evliliklerinin birinci yılında yaptığı bir takım hoş olmayan işlerini duydum. Engel olmak istedim ama o Jason’ı benden uzaklaştırmaya devam etti. Fazlasıyla müsrif, şöhrete önem veren biriydi. Ah Tanrı affetsin, öldüğü için üzülmedim bile. Hak edenler mutlaka cezasını bulur. Neyse ki oğlumu geri kazandırdı. Onun ölümünden sonra bana geldi. Affetmemi istedi. Biri öldüğü zaman nedense yanımızda sevdiklerimizin olmasını isteriz. Jasonla barışmam böyle oldu.” Kısa bir an durakladıktan sonra konuşmasına devam etti.