Bölüm 19: Yuvasını Arayan Kuşlar...

24K 2.4K 616
                                    

19

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

19. Bölüm..

Günümüz..

İnsanoğlunun yaratılışında vardı umut etmek..Bir şeyler zaten kötüyse bir an sonra daha da kötüsünü yaşamak o denli zor gelmiyordu da insana, bir şeyler ilk kez yolunda gittiğinde, hayaller gerçeğe dönmeye ilk kez bu denli yaklaştığında yine kaybetmek, bir kere daha hayal kırıklığına uğramak çok koyuyordu insana..

"Yapma" demişti onca zaman kalbine.."Yine sen yanarsın, yine canı yanan sen olursun..Hayal kurma, umut etme..Onu düşleme.."

Dinletememişti aciz yüreğine..Yine bir gülüşüne, o efsunlu zümrüt karası gözlerinin kendisine değişine kanmış, inanmıştı bu defa canının yanmayacağına..O yüzden de şimdi kalbi sanki böyle parça parça sökülürken, etleri hayal kırıklığının sancısıyla lime lime olurken 'müstehak sana' diyordu iç sesi..'Sen kaşındın! Yine olmayacak bir hayale sen kaptırdın kendini..Çek şimdi cezanı da..Bir aptal gibi yine ağlayıp sızlan kırılan, darma duman olan hayallerine..'

Başını yasladığı araba camından sessizce geçtiği yolları izlerken, kirpik uçlarında biriken yaşları akıtmamak için dişlerini sıkıyordu..Elleri sıkı sıkıya kavradığı çantasının sapını koparırcasına tutmaya devam ederken, hıçkıra hıçkıra ağlamamak için dudaklarını ısırıyor, titreyen soluğu duyulmasın diye adeta bir avuç dirayetiyle can çekişiyordu..

Ne kadar da kolay "Beklemem" demişti öyle..Ne kadar da çabuk pes etmişti..Feride belki de bir ömür boyu süren hasretine, kızgınlığına, kimsesizliğine rağmen onun bir gülüşüne kapılıp affetmişken, Mehmet nasıl da kolay vazgeçmişti kendisinden..

Gözlerini yumup ağır ağır iki yana salladı başını..Niye kızıyordu ki ona? İnanan, sonunun böyle acı çekmek olacağını bile bile yine ona kapılıp giden kendisi değil miydi? Mehmet kendisine bir vaatte mi bulunmuştu sanki? Gitmeyeceğim mi demişti Feride'ye? Sana geldim, seninle olmaya, seninle yaşamaya geldim mi demişti?

Hayır..

Düşündükçe canını daha çok yaktığını farkeden genç kız titrek bir soluk alıp kararan sokakları seyretmeye devam ederken "Feride hanım iyi misiniz?" diye tedirgin bir şekilde kendisine seslenen adamın sesini duyduğunda sanki yanı başındaki varlığının farkına yeni varıyormuşçasına irkildiğini hissetti.Mehmet'in sözleri ardından yanından çekip gittiğinde kendisini bekleyen arabaya adeta bir can simidi gibi tutunarak kendisini bırakmış, dakikalardır sessizce süregelen yolculuk boyunca da kiminle nerede olduğunu bile sanki unutmuştu.

Kenan'da aynı şekilde zaten hayatlarına bu kadar dahil olmak zorunda bıraktıkları genç öğretmene karşı kendisini ve ailesini son derece mahcup hissettiğinden dolayı huzursuz hissederken, bir de genç kızın yanı başında bu denli kötü görünüyor olması ister istemez bir şeylerin yolunda gitmediğini de anlamasını sağlamıştı.Mesleği itibariyle insan tabiatından az çok anladığını düşünen genç adam, yanındaki genç kızın şu an ki durumuna da kendisinin sebebiyet verdiğini hissetmiş, bu yüzden de ne kadar sessiz kalmaya çalışırsa çalışsın kendisini kötü ve bir o kadar da sorumlu hissetmekten kurtulamamıştı..

El GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin