Bölüm 11: Hasret Vakti...

25.2K 2.1K 1.1K
                                    

11

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

11. Bölüm..

2010, Ekim..

Huzurun tarifiydi, birkaç gece öncesine kadar yağmur kokusu..Islanan topraktan bir efsun gibi etrafa yayılan, filizlenmeye yüz tutacak hanımeli salkımlarına can suyu olan yağmur damlalarıydı, bir vakitler aşkın sihirli sözcükleri..Bir adama sevdalanacak en güzel vakitti belki de, bir sonbahar vakti yağmur sonrası..

Ona kadar..Onun gidişine el sallamaktan başka bir çarenin kalmadığı o geri dönülmez akşama kadar..

Birkaç gece önce bu bahçede akıtılan her damla gözyaşını saklamak istercesine bulutlardan süzülen yağmur damlaları sanki bir milat olmuş, sonbaharın bir başka yakıştığı şehir birbiri ardına yaşanan her gün yeni bir yağmur seline daha esir olmuştu..Pencere üzerindeki saçaklar sayesinde içeri süzülemeyen yağmurun keyfini odasının açık penceresinden çıkaran Feride omzuna aldığı örgü şalına biraz daha sarınırken, usulca yumduğu ela gözleriyle yağmur kokulu toprağı soluyup ellerini hafifçe pencereden sarkıttı.Parmak uçlarına bulanan berrak damlalar sanki ruhuna bulanmaya heves eden her zerre kirden genç kızın tertemiz benliğini arındırırken, avuçlarında çoğalan yağmur damlalarını parmaklarını birbirine kenetleyerek tenine hapsedip, yağmurun ağaca, toprağa değme sesinden başka bir sesin duyulmadığı bahçeye doğru sessizce fısıldadı..

Parmak uçlarına bulanan berrak damlalar sanki ruhuna bulanmaya heves eden her zerre kirden genç kızın tertemiz benliğini arındırırken, avuçlarında çoğalan yağmur damlalarını parmaklarını birbirine kenetleyerek tenine hapsedip, yağmurun ağaca, topr...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Tenine değecek yağmur damlasından bile daha uzağındayım artık değil mi Mehmet? Bir kelebek ömrü kadar bile bana ait olamamışken sen..Şimdi vatanından sürgün edilmiş bir sevdalı gibi yersiz, yurtsuzum..Sensizim..Aslında düşününce ben ne vakit seninle var oldum ki sanki..Sen vardın..Yanı başında sana hasret bir de ben vardım..Sahi Mehmet senle ben hiç biz olabildik mi ki ben şimdi bu kadar kimsesiz hissediyorum kendimi?..Giden sadece sen iken, ben neden hem seni hem de babamı bir kere daha kaybetmişim gibi hissediyorum?"

Avucunda biriktirdiği yağmur damlalarını usulca kendine çekip sol yanına sürttü.O akşam sevdasıyla sevdiği arasında duvar olan yağmur damlaları şimdi de acıya acıya tükenen yaralı kalbini herkesten saklasın istedi.Ona acıyan, onun için üzülen herkesten saklasın, ama en çokta bu vakte kadar adıyla atan kalbini duymayan sevdası bugünden sonra hiç duymasın istedi..

El GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin