Bölüm 34: Sevmenin Böylesi...

24.9K 2.1K 1K
                                    

34

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

34. Bölüm..

Günümüz..

Duyduklarını, aklının alamadığı tüm bu saçmalıkları sindirmeye çalıştı Feride..Tanıdığı, bildiği, sevmesine hayran olduğu adamın, kardeşten öte bildiği Asya'sına acımasızca ettiklerini düşündü..Sağa döndü, sola döndü, bakışları yeni boyanmış tertemiz tavanı buldu da yine almadı aklı..

Nasıl olurdu?

Böyle severken nasıl kıymıştı?

Bu denli kıymışken nasıl sevebilmişti?

Saç diplerinden ayakucuna değin bedenini saran öfke ve kızgınlıkla ruhu sancıyan Feride ateş düşen elalarını önüne çevirdiğinde kucağına başını yaslamış genç kızın uyuyakaldığını gördüğünde bir anda öfkesinden sıyrılırken, Asya'nın göz kenarlarında kuruyan yaşlardan onun bunları anlatırken ne denli zorlandığını da anlamış, yüreği biraz daha sızlamıştı.

Birkaç saniye kucağına dağılan kıvırcık tutamları okşayıp, usulca başını kucağından kaldırarak yastığın üzerine bıraktığında derin bir soluk alırken, bu öfke haliyle onun canını daha da fazla yakmaktan korkarak usulca oturduğu yerden doğruldu.İçeriden getirdiği ince pikeyi koltukta uyuyakalan kızın üzerine örtüp sessizce dış kapıya doğru adımlarken, ayakkabılarını ayaklarına geçirip yağmurluğunu da üzerine geçirerek sessizce evden ayrıldı.

Sokakta adımladıkça yoluna çıkan mahalleliyle ayaküstü ettiği sohbetler az da olsa harlanan öfkesini söndürse de, tanıdık dükkana yaklaştıkça ellerini kaşındıran öfke ateşi kolay kolay dinmeyecek gibiydi..

Dünyadan bir haber bir rahatlıkla dükkanının önüne attığı taburesinde demli çayını yudumlayan adamı gördüğü an sönmeye başlayan ne kadar öfkesi varsa benzin dökmüşçesine harlanırken, yanına vardığı gibi içi dolu çantasını genç adamın kafasına geçirmesi sadece saniyeler sürdü..

"Çüşş..Laan.." diye bacağına dökülen çayın acısıyla böğürerek ayaklanan Yavuz kendisini gördüğü an "Feride? Ne oluyor kızım kocanla mı karıştırdın beni ne bu öfke?" diye buruşan suratıyla alayla söylenirken, genç kız öfkesine engel olamayarak çantasını bir kere daha sertçe genç adamın omzuna çarpıp "Karıştırma kocamı..Senden ala öküz mü var sanki etrafta?" diye öfkeyle çemkirdiğinde Yavuz hanım hanımcık bildiği Feride'nin içinden fırlayan bu cazgır Şaziye'yle afallasa da "Ne oluyor ya, ne yaptım da dellendin sen böyle bir dur!" diye söylenip, kendilerine sırıtan çırağına da elinde ki çay tabağını fırlatarak "Dön lan işine!" diye huysuzca kükredi.

Feride'nin hala kendisini boğazlayacakmış gibi bakmasıyla pamuk gibi kızı neyin bu hale getirdiğini kara kara düşünürken "Sen..Ya sen ya sen..İnanmıyorum sana Yavuz ya" diye çemkirmesiyle gözlerini devirip "He ben..Ne diyorsun kızım, anlatsana doğru dürüst ne ettim ben sana?" diye söylendiğinde genç kız hırsla ayağını yere vurup "Bana değil, Asya'ya etmişsin sen edeceğini!" diye bağırınca, genç adam kalbine ok gibi saplanan cümleyle duraksadı..

El GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin