Bölüm 14: Aşk'a Sürgün...

27.6K 2.3K 839
                                    

14

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

14. Bölüm..

2012, Nisan..

"İyi olacak..Bugün değil belki ama oğlumuz bir gün çok iyi olacak Meryem'im.."  

Şubat ayının en soğuk günüydü belki de, Osman'ın dilinden bu umut kokan sözler bir dua gibi döküldüğünde..O gün Mehmet çekip gittiğinde ve saatlerce dönmediğinde iki evin pencerelerinden de çekilememişti diğerleri..Korkulu bir bekleyiş miydi bu yoksa bilinmezliğin getirdiği kalpte bir sızı mıydı bilinmez, lakin ne Hanoğlu ailesi ne de Feride saatlerce gözlerini alamamışlardı bahçe kapısından..

Sonra gecenin bir vakti yaşama dair tüm sesler usulca kuytulara çekildiğinde girmişti Mehmet o kapıdan..Ne bakışları değmişti kendisini saatlerdir perdenin ardında bekleyen Feride'ye ne de sesi, soluğu..Usulca girdiği evinde kapıyı kapatmış, genç kızı saatler sonra alabildiği solukla ardında bir başına bırakmıştı..Feride'yse o kısacık zaman diliminde bile hissetmişti genç adamın omuzlarına binen ağırlığı..Anlamıştı..Kolay olmayacaktı..Bu geceden sonrası onlar için hiç kolay olmayacaktı..Ama yine de "Bu kapıdan girdi ya.." diye fısıldadı Feride, gül kurusu dudaklarında buruk bir tebessümle..

"Onun şu duvarın ardında uyuduğunu bilmek bile her şeye değer.."

Saatler geçti o geceden sonra..Günler..Haftalar..Meryem, kocasının dediği o günü bekledi..Feride, kalbinde taşıdığı saklı sevdasıyla o günü bekledi..Herkes, o günü bekledi..Bugün de iyi olmayan Mehmet'in iyi olacağı yarını beklediler..Ama o gün bir türlü gelmedi..Biliyordu da herkes aslında, o günün gelmesi hiç kolay olmayacaktı..

İhanet, kör uçlu paslı bir hançerdi..Genç adamın çıkarmak istese de ulaşamadığı bir yere, sırtının tam ortasına saplanmıştı..Aldığı her nefeste ihanetin mide bulandırıcı paslı kokusu soluğuna karışırken, unutmak kolay değildi..Unutmak hiç mümkün değildi..Doğrusu bir şeylerin tükendiğini hissetmişti aslında Mehmet..Yoksa bir hayalden mi ibaretti var olduğunu sandığı her şey? Bilmiyordu genç adam, kafası allak bullaktı..Bundan bir sene evvel askere gitmek için mahalleden ayrıldığı vakit aklı ayrı kalbi ayrı telden çalarken, ikisini de susturup olması gerekene inandırmıştı kendisini..Parmağında taşıdığı alyansın bir kelepçe olmadığına inandırmıştı benliğini..Mutlu olmaktan çok mutlu etmeyi ummuştu..Mutlu edersem, mutlu olurum sanmıştı..Kendini geride bırakırken, şefkatine sığınan kızı kalbinin önüne koymuştu..Kalbini dinlediği vakit mutlu olamayacağını bildiğindan, vicdanından gerisine sağır olmuştu..

Öfkelenmişti de kendine..Ona istediği sevgiyi, ilgiyi veremediğini biliyordu çünkü..Beyza'nın ona verdikleriyle yetinemediğini, daha çok sevilmek daha çok sahiplenilmek istediğini biliyordu..Beyza, Mehmet'in her şeyi olmak istiyordu..Oysa Mehmet'in yalnızca bir kişiyle dolacak bir kalbi yoktu..Onun dünyalara değişmeyeceği bir ailesi vardı..Dostları, her ferdini aile bildiği bir mahallesi vardı..Onun Feride'si vardı..

El GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin