15.Bölüm : "Dünya küçük..."

84 4 2
                                    

Selam !!! :-)  Beklettiğim için üzgünüm ama gerçekten hiç vaktim olmadı. İsteklerinizi, önerilerinizi, olumlu ya da olumsuz eleştirilerinizi ve oylarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar :-) :-) :-)

Çağlar

Karşımda gördüğüm kişiyle sinirlerimin gerilmesi bir oldu. Babamın ölümüne neden pisliklerden biri şu an karşımda duruyordu. Uzun zaman aratmıştım nerede olduğunu ama pisliğin saklandığı deliğini bir türlü bulamamıştım. Oysa şu an canlı kanlı karşımda dikiliyordu.

Seni seviyorum biricik sevgilim... Haberin olmadan bana yardım ediyorsun. Benim umudu kestiğim birini bana altın tepside sundun. Teşekkürler kardelenim...

Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakarak yüzüme şeytani gülümsememi yerleştirdim ve yüzü kirece dönmüş olan Sevgi pisliğinin gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım.

"Sevgi abla seni gördüğüme çok sevindim." dedim kan donduracak sesimle. O ise zar zor çıkan sesiyle :

"Be...bende Çağlar..." diyebildi. Rana ise hâlâ şaşırmış bir şekilde bizi izliyordu.

"Kardelenim ben Sevgi ablayı çoktandır tanıyorum. Kendisi çok sevdiğim bir aile dostumuzdur." Aile dostu kısmını Sevgi ablacığımın(!) tam gözlerinin içine bakarak söyledim ve devam ettim :

"Öyle değil mi Sevgi abla?"

"E...evet. Tabi, aile dostu..." Rana ise hiçbir şeyden habersiz :

"Aa, çok şaşırdım. Ee, dünya küçük diye boşuna dememişler. Neyse madem sizde önceden tanışıyorsanız ve birbirinizide seviyorsanız eğlenceli vakit geçireceğiz o  zaman." desede kafası biraz karışmış gibi görünüyordu. 

Kafası karışmış haliyle baya tatlı görünüyordu ve bu da beni gülümsetmişti.

Dediğin gibi dünya küçük kardelen ve ayrıca gerçekten çok eğleneceğiz...

Rana

Birbirlerini tanıyor ve seviyor olmalarına çok sevinmiştim ama nedense içimde kötü bir his vardı. Çağlar'ın bakışları çok tuhaf görünüyordu. Gözleri bariz bir şekilde koyulaşmıştı. Dili sevindiğini söylesede koyulaşmış ve korkutucu parıltılar barındıran gözlerinden sanki nefret damlıyordu.

"Sevi abla bizi içeri davet etmeyi düşünmüyorsun herhalde." dedi Çağlar. Gözündeki karanlık dağılmış, yerini gayet dostane bir parıltıya bırakmıştı.

"Ah, pardon seni görünce şaşırdım bir an Çağlar. Buyurun geçin şöyle."

Salon baya büyüktü ve çok güzel bir şekilde döşenmişti. Çiçek desenli duvar kağıdı ve yine çiçek desenli koltuklar çok uyumluydu ve hoş bir görüntü oluşturuyordu. Kar beyazı, yumuşak ve tüylü halı ise koltuğa değil benim üstüme otur diye bağırıyordu adeta. Masa, vitrin ve sehpalar da oldukça zarif görünüyorlardı. Avize zaten başlı başına bir güzellikti, göz kamaştırıcıydı. Boydan olan, uzun ve büyük camın önündeki çiçekler ise insana ayrı bir huzur veriyordu. Kısacası genelde krem ve beyaz tonlarında çok güzel bir odaydı. Açıkçası diğer odaları acaba oralar nasıl diye merak etmiştim. Sonunda dayanamadım ve dürüst bir şekilde :

Nefretin BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin