16.Bölüm : "Korkma kardelenim..."

92 3 2
                                    

Merhabalar :-) :-)  Bu bölümü trende yazıyorum. Umarım beğenirsiniz... :-) :-) :-)

Odamın içini dolduran alarm sesiyle gözlerimi açtım. Uyuşuk hareketlerle telefona uzanıp alarmı kapattıktan sonra bir süre boş boş tavanı izledim.

Hazırlanıp aşağı indiğimde annemin muhteşem kahvaltılarından biriyle daha karşılaştım. Neşeyle anneme gülümsedim ve yanağına kocaman bir öpücük bıraktıktan sonra masaya oturup iştahla önümdekileri yemeye koyuldum.

Kahvaltımı bitirip evden çıktığımda içim kıpır kıpırdı. Kafamda Çağlar'ın beni nereye götüreceği düşüncesiyle yürürken adımın söylendiğini duydum. Arkamı döndüğümde Emre'nin yüzünde her zamanki gülümsemesiyle bana doğru geldiğini gördüm. Bana yetiştiğinde konuşmaya başladı.

"Hayırdır uyuyan güzel dalmış gitmişsin?"

"Hiç öyle işte. Sen nasılsın?"

"Her zamanki gibi. Okuldan eve evden okula..."

"Oğlum bu kadar inek olma, azıcık sosyalleş."

"Hıh, diyene bak."

"Ne? Ben hiçte inek değilim ve gayet sosyalim tamam mı?"

"Hı hı eminim öylesindir. Yazılılar yaklaşıyor kim inekmiş o zaman görürüz." Emre'nin bu sözüyle birden beynimde şimşekler çaktı. Yazılılar is coming ve ben hiçbir şey bilmiyoring!

Biran önce Emre'den beni çalıştırması için ikna çalışmalarına başlamam lazım... En iyi başlama yolu, şirin görünmektir bu yüzden yüzüme yapabildiğim kadar kocaman bir gülümseme yerleştirip Emre'ye döndüm ve konuşmaya başladım.

"Şey... Emre senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Böyle ağzın yırtılırcasına gülümsemenden anladım zaten bir şeyler isteyeceğini yumurtla bakalım."

"Şey, biliyorsun bu sıralar bazı olaylar yaşadım ve kendimi daha yeni yeni toparlıyorum."

"Evet."

"İşte bu yüzden derslerle pek ilgilenemedim. Bana dersler konusunda yardım eder misin diyecektim." dedim ve Emre'nin olumlu yanıt vermesi için dua etmeye başladım. Diyeceksiniz Emre senin en yakın arkadaşın değil mi niye yardım etmesin? Haklısınızda... Ama söz konusu kişi Emre olunca hiçbir şeyden emin olamıyorsunuz... Derken Emre'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Git biricik Çağlar'ına söyle o çalıştırsın seni." dedi Emre biraz sinirli çıkan sesiyle. Öylece kalmıştım. Biran acaba Çağlar'dan mı yardım istesem ki diye düşünsemde bu düşüncemden vazgeçmem fazla vaktimi almadı. Çağlar'ın derslerinin Emre kadar iyi olduğunu sanmıyordum.

Ben öylece durup düşünürken Emre çoktan uzaklaşmıştı. Koşarak ona yetiştim ve koluna yapışarak annesinden şeker isteyen küçük bir çocuk gibi yalvarmaya başladım.

"Emre lütfen, nolur, ben senin en sevdiğin arkadaşınım nolur beni kırma. Bak eğer yazılılarım düşük gelirse evdekiler hiçbir bahanemi kabul etmezler ve bir ton laf ederler. Bizimkileri benim kadar iyi biliyorsun nolur. Hadi lütfen benim biricik arkadaşım..."

Ben yalvarmamı sürdürmeye devam edecektim ki Emre'nin sinirle kolunu çekip "Git Çağlar'a söyle. Ben arkadaşınsam o da sevgilin. Notlarının düşük olması ve işiteceğin azarda senin sorunun." dedi ve bir şey dememe fırsat vermeden hızla yürümeye başladı.

Nefretin BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin