Bu güne kadar gördüğüm adamların arasında sen insan mısın be dedirtecek kadar yakışıklı olan ve ben Asrın ACAR'ı bile kendine hayran bırakan bu adam bir şaheser di . Koluma atılan çimdikle kendime geldim ne oluyor lan demeye kalmadan senanın bana sen mal mısın bakışları atıyordu kendim gelip duruşumu düzelttim asansörden dışarı bir adım attım her adımım da ayrı bir özgüven attım Ben adım attıkça bana hayranlıkla bakan yüzler beliriyordu. Ha tabi bu bakışlar sadece hayranlık dolu değil nefrette vardı. Kızların birbirini kıskanmasından nefret ediyorum abi biz kadınız onlar gereksiz yaratıklar. Her adımım ona doğru yönelirken içimden binbir dua ile onun Kerem denen kazonova olmasını diliyordum tabi ben Allahın sevgili kulu olduğumdan bizden bir kaç metre ötede beliren yüz benim ne kadar şanslı olduğumu bir kere daha hatırlattı. "Hey dostum evraklarını unuttun " Evet bu ses tamda KEREM AKTAN'a aitti lanet olsun off içimden ne kadar lanet okusam da dışımdan sanki Şu erkek müsvettesine hayranmışım gibi bakmakla meşguldüm Kerem sanki beni yeni fark etmiş gibi " Ah ASRIN ACAR değil mi bu kadar guzel bir bayanla karşılaşacağımı düşünmemiştim ben KEREM AKTAN " yüzüne yerleştirdiği piçimsi gülümseme onu daha itici bulmama neden oldu.Hayvan herif içimden ne kadar kussam da dışımdan karşımdaki puşta aşık bir tavır takınmıştım yüzündeki gülümseme yapışmış gibi olunca kadife bir sesle selam verdim " Teşekkürler o sizin bakışınız ama ne yalan söyleyeyim ben bu kadar yakışıklı bir beyle toplantı yapacağımı biliyordum." Egosu tatmin olmuştu gerizekalının tavrından belliydi bir insan bu kadar salak olamazdı elimi bırakmamıştı öküz elimi hafiften çekip kendimi dik bir duruşa soktum biraz bekleyip gideceğimiz yeri beklerken mal gibi bakan adama sırıtarak bakıyordum. Arkamdan duyduğum ses ile döndüm gidiyordu gönlümün efendisi gitme dur diyemedim ah ah adımlarını öyle bir atıyordu ki herşey ağır çekimde gerçekleşiyordu sanki hafiften senaya egilip "neden ağır çekimde yürüyor" dedim bana oyle bir baktı ki "sen gerçekten gerizekalısın" bakışı atmıştı beni bakışlarıyla aşağılayan arkadaşımı boş verip gonlumun efendisine döndüm asansörün kapısı kapanıyordu ona döndüğümde kafasını kaldırdı beni gördü gülümsedi ve göz kırptı lan dur geri sar bu dehşet-ül varlık bana gözümü kırptı ben mi yanlış gördüm kesin yanlış gördüm canım ben kim bu insanımsı şey kim lan ben şehirdeki köylü bu bu ben bunun ne olduğuna karar vermiyorum allahım benden aldın ona mı verdin verdiysende sağol gözümüz gönlümüz açıldı vallaha ben bu kadar yakışıklı bir şey görmedim koluma dokunan el ile kafamı çevirdim karşımda onun kadar olmasada bir yakışıklı ama yavşak vardı evet yakışıklıydı ama fazla suluydu biraz ağır olsa bence düzelirdi ne diyim olurdu işte. Ona bakıp gülümsedim ama bu sefer içten di çünkü aklıma yapacaklarım geldi ona acıdım ben onun çok sevdiği kişinin celladıydım ve o bana aşık olacaktı bu iş bittiğinde benden çok nefret edecek mi acaba yada üzülecek mi mesela ağlayacak mı kırılacak mı " Asrın Hanım iyi misiniz yüzünüz değişti sanki renginizde de attı su vermemi ister misiniz? " girdigim transtan bu sözlerle çıkmıştım yüzüme yerleştirdiğim zoraki gülümsemeyle başımı hayır anlamında salladım ve bir karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK KIZ
Teen FictionHer cümlenin bir sonu her acının bir merhemi vardır peki Asrın onun yarasının merhemi neydi kimdi. Kalbinde sakladığı acılarını ne zaman dışa vursa en çok zararı kendi görüyordu kimi sevse doyamadan toprak alıyordu elinden acımasız olması gerekti am...