11

190 9 0
                                    

Kaç saattir uyuyordum bilmiyorum ama başım çatlıyordu. Nasıl buraya geldiğimi hatırlamaya çalışdım ama olmadı her şey yok olmuştu. Kafamın içinde parça parça sahneler vardı.Bir karede her yer kandı ama kimindi bu kan bilmiyordum kalktım ve bir ağrı kesici içtim üzerimdeki bordo kısa gecelige pek kafaya takmadım sonuçta sabahın köründe kim gelecekti eve merdivenlerden inerken bir kere tökezlesem de  pek takmadım benim en büyük sorunum baş ağrımdı aşağıdan gelen sesler vardı ve bu sesler beni bitiriyordu. ' kim lan bu sabah sabah ' aşağıya kadar bağıra bağıra inmiştim ama indiğimde bunları beklemiyordum elim kafamda olduğundan eteğim gerilmeden  bir parmak üste çıkmıştı ve karşımda abilerimden tut annem,babama kadar herkes buradaydı. Ne oluyor lan derken sena beni gördüğüyle yerinden fırladı herkes gibi ' Asrın canım uyanmışsın iyi misin ' evet uyandım ama ne oluyor hiç bir şey anlamamıştım ' Sena iyi misin  ne oluyor sizin burda ne işiniz var ' annemgili gösterip sözlerimi tamamladım ' Nasıl ya bu bir şey hatırlamıyor mu şimdi  kız bilmiyor musun burada oluş nedenimizi daha 2 gün öne çığlık çığlığa tüm barı başımıza yıkıp sinir krizi geçirmedin mi  ' tüm patavatsızgıyla  küçük abim konuşmuştu ' ne saçmalıyorsun sen be hem evimde ne işin var senin Ate açıkla ne oluyor ben iki gündür mü uyuyorum bu ne krizinden bahsediyor anlatıyor ' sinirim tavan yaptığından senaya adıyla değil Ate diye seslenip emir verdim biraz bozulsa da hemen cevap verdi ' mekanda olay çıktığı gün sinir krizi geçirdin hemen müdahale edildi. Doktorların verdiği sakileştiriciler iki gün boyunca uyuttu seni be---' 'yeter  peki sizin ne işiniz var' babam konuşmadan sıkılmış olmalı  ki müdahale etti ' hepimiz seni merak ettik o yüzden buradayız şimdi sorgulaman bittiyse iyi misin cevap ver' onların burda olmasını ben istememiştim sanki  hem beni merak etmişler ne inandım ama kesin bir çıkarları var annemde geldiğine göre büyük bir şey ' ne istiyorsunuz söyleyin annemde  burada olduğuna göre ' ' lan bak sen bir gün öyle bir dövecem ki yerinden kalkamıyacaksın biz düşünüp iki gün boyunca bu tımarhanede duralım işlerimize bile gitmeyelim onun yaptığına bak ' ' kimi dövüyorsun lan sen siktirme belanı '' bana bak arada Asrın var demem seni parçalara ayırır sonra onları tekrar dikerim ve bunları anestezi uygulamadan yaparım kendine gel ' ' haddini bil adabınla otur beni kötü kullanmak zorunda bırakma ' ate ardından murat onun ardından da ahmet konuşmuştu bana laf söyletmezdi ve bunu bir kere daha kanıtlamışlardı ' kimse olay çıkarmak için burada değil her kez sakinleşsin lütfen ' abim ortamı sakinleştirdiğinde derinlerden  bir ses geldi sanki  kafamın içinde bir ses yankılanıyordu ' sarı papatyam ' başıma giren ani bir krampla başımı eğdim ahmet'le en  büyük abim kollarımdan tutup bana destek oldular ikiside aynı şeyi  yapınca  sanki ateş tutuyorlarmış gibi bıraktılar ve ben yere düştüm ben yere düşünce daha çok şaşırıp bana mal gibi bakıyorlardı  salak bi duruma düşünce bu olanlarda eklenince iyice sinirlerim bozulmuştu ve kahakayı patlattım 5 saniye sonra ate,ahmet,murat ve fatma sultanda bana katılmıştı tabi evin geri kalanı şok olmuştu en sonunda bir 10 dk güldükten sonra ahmetin elini tutup kalktım kendimi koltuğa attığımda annem tarafından önce gözleriyle ardından lafıyla uyarıldım ' git üstüne bir şey giy ama dikkat et yarısını yukarıda unutma ' ' ne var üstümde gayet güzel ve birazdan yüzücem emin ol annecim kızını mayoyla daha çok beğeneceksin ' ate   gercekten mi dercesine kaşını kaldırınca başımı salladım oda bu fikri sevmiş olacak ki ' ben mayomu giyip geliyorum dedi ve gitti ' onun bu taarruzun karşılık ' bende giyinip geliyorum 'dedi  ahmet sanki suya girince ölücem gibi bir hisse kapılmış olmalı ki ' emin misin daha yeni kalktın istersen bekle bir kaç gün sonra  gir havuza olmaz mı ' ' ona hak veriyorum bence de girme bekleyebilirsin ' 'iyice saçmaladın sadece kriz basit bir şey ' 'hadi ama asrın en son ne zaman kriz geçirdin söylesene ' abim sanki cevabını biliyormuş gibi cevap verdi '16 yaslarında filandı heralde kasım 19 son krizi'ahmet'ten beklemediğim bir cevap geldi  ' Nah 16 yasında geçen kış aralık 29 da gece 4.5 civarı basladı krizden sonra tam 9 gün uyudu bilmediğiniz konularda yorum yapmayın ' abim ahmetin hakaretlerini es geçti ve bana döndü 'krizlerinin basladığını neden bana söylemedin asrın ' ona ne ayaksın bakısı atıp cevap verdim ' benimle ilgilenmeyi bıraktın sanıyordum bir 5 yıl kadar önce falan baksanıza sizi sohbete ddevam edin ben hazırlanıyorum ahmet bana yardım eder misin lütfen ' istersen ben yardımcı olabilirim hem biraz konuşuruz asrın olmaz mı abicim ' suat abim izin vermemi ister gibi bakıyordu yalvarıyordu gözleriyle resme bana ahmet ayağa kalmıştı ama bana bakıyordu kabul edicek miyim diye içimden bir şeyler eksiliyordu sanki hayat bana hep ters köşeli oynuyordu. Gözlerim doldu bi an hemen arkamı döndüm ' olur ahmet sende giyin birlikte giricez sonuçta ' her adımda kendimden çok abimin adımlarını dinliyordum tıpkı çocukken  yaptığım gibi her gece onun eve gelişini bekler o eve girince uyumuş numarası yapar bana iyi geceler öpücüğü vermesini beklerdim adımları durduğunda ani bir refleksle arkamı döndüm durmuş gözleri dolu dolu bana bakıyordu onu öyle görünce zaten dolu olan gözlerim bana ihanet etti üst katta durmuş birbirimize bakarak ağlıyorduk kaybettiğimiz abi kardeş aşkımıza ağlıyorduk ,kaybettiğimiz  çocukluğumuza ağlıyorduk mesela ben onsuz geçen yıllarıma ağlıyorum onun ilk sevgilisini bana anlatmayısına ağlıyorum onun kız arkadaşlarını kıskançlık krizlerinden onu koruyamadığıma ağlıyorum onunla olmayışıma ağlıyorum ben birçok şey için ağlarken onu  bana yaklaşmasına  bekledim ellerini kaldırdığında anladım amacı barışmak kendini affettirmek ama yapamazdım kendimi aniden geri çektim bu hareketim onu bozguna ugratsada  sadece baktı konuşmaya başladığımda  kelimelerim keskindi yaralayıcıydı hatta  yok ediciydi ama yapamazdım onu affedemezdim ' Seni affedemem yapamam benden bunu bekleme çünkü kalbin çok kırılır ben her zaman abilerinden yoksun bir kızdım şimdi tam 7 yıl sonra karşıma geçip bir sarılmayla iki göz yaşıyla yaralarımı kapatamazsın benim yaralarım çok derin abi eksiklerim çok yalnızlıklarım fazla sen bunları kapatamazsın beni kollarına alıp bir şey yokmuş gibi saramazsın onlar onlar bizi yok etti ' elimle aşağıyı gösterdiğimde başını eğdi başını yuyup bana bakması için çevirdim  ' Başını eğmesi gereken sen değilsin benim sen her zaman doğru olanı yaptın benim hatalı olan başını eğmesi gereken sen temizsin ben kirliyim senin tuvalin rengarenk benimki ise karanlık ,siyah, zift yapma benim için ağlama emin ol bana değmez ' son kelimelerim onu sinirlendirmiş olmalı ki yüzünü tutan ellerimi hiddetle çekti ' sen kendini ne sanıyorsun sen kimsin de benim minik meleeğim hakkında böyle konuşuyorsun yanında olamamış olabilirim ama ben hep senin bir adım arkandaydım her adımını dinlerdim bu eve gizlice kaç gece girdim biliyor musun sırf sana iyi geceler öpücüğü verebilmek için kaç kere senden habersiz geldim baskınlarına mesela 18'inci yaş gününde sahilde o esmer kızla saatlerce içtin en son sızdığında seni evine ben bıraktım ama sen hep habersizdin benden ' anlattıkları beni şaşırtsada aklı orda değil o malum olaydan haberinin olup olmadığıydı bunu soramazdım arkamı döndüm iki adım atıp durdum benim için zor olsa da gönderdim onu hem kalbimden hem evimden ' git gelme ben sen varken de yokken de yalnızım doğum günlerime gelme bir daha yapma benimle baskın dinleme adımlarımı ben sildim sözünü tutma bundan sonra git şimdi ' bir süre ses gelmedi sonra adım sesleri ama bunlar beni ne heycanlandırdı ne de mutlu etti bu adımlar benim kalbimin tüm odacıklarını başıma yıktı daha dokuzuncu adımındayken göz yaşlarım gibi dizlerimde bana ihanet etti çöktüm olduğum yere düştüğümde dizlerim değil kalbim sızladı hıçkırıklarım bir süre sonra tüm evi sardığında ahmet gelmek istedi yanıma ama ate izin vermedi sonra onlarda gitti  çünkü benim acılarımı onlarda saramazdı bende benim yaralarım ancak küf tutardı ardından beni de kendi gibi yok ederdi benim sonum da şu sözle yazılırdı ancak

  'Bu vadilerden, bu saraylardan, bu kulübelerden; gözümde büyüsünü kaybetmiş olan bu boş şeylerden bana ne? göller, kayalar, ormanlar; o kadar çok sevdiğiniz yalnız köşeler!. Hayatınızdan bir tek insan eksilir ve bunların hepsi bomboş kalır! '.

Bölüm geldiiiii...

KARANLIK KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin