Ciğerlerine çektiğin havanın içine nasıl yaktığını biliyorum o kadar iyi biliyorum ki nasıl parçaladığını içinin nasıl yandığını kelimelerin kifayetsiz kaldığını, anlatamadığını,haykıramadığını biliyorum avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorsun ama engeller var boğazını sıkan görünmez eller var.Ve sen boguluyorsun o kadar çok sıkıyor ki canın çok yanıyor.
Geldiğim mekana baktığımda diğerlerinden farkı yoktu arabamdan asi bir şekilde indiğimde kendimi gizleme gibi bir girişimde bulunmadım çünkü ben Nemesis'tim bugün kimliğimi kullanmam gerekiyordu saatlerdir abimi arıyordum Aslı bana geldikten sonra onu çocuklarla bırakıp çeteyle yola çıktım ve nerdeyse 5 saattir abimi arıyorum kapıdaki korumalar beni gördüklerinde sanki birleşecek gibi önlerini iliklemeye çalıştılar onlara kısa bir bakış attım içeri girdiğimde burnuma tanıdık kokular gelmeye başlamıştı bu kokulardan tiksinmiyordum alışmıştım koridordan zorla geçtiğimde birbirini yiyen çiftlere iğrenir gibi baktım kokulardan ne kadar etkilenmesemde duvara dayalı birbirini yiyen çiftlere hala alışamıyordum aşağı doğru inen merdivenleri ikişer ikişer indim ve barmene doğru ilerledim barmen önündeki yarı çıplak bir kızla pazarlığa tutuşmuş gibiydi yanına gidip elimi masaya vurana kadar beni fark etmemişti kafasını bana çevirdiginde önce sınırlı bakan gözleri sonradan yerine korkuyu bırakmıştı kızı hemen gönderip tamamen bana döndü
"H..hos..geldiniz ee....efendim ne istersiniz "
"Bişey istemiyorum patron nerede "
"Odasında çağırmamı ister misiniz"
"Gerek yok"
Hızlı adımlarla barın arkasına geçtim ve patron diye nitelendirdiğim Gece'nin odasına doğru ilerledim odanın kapısına geldiğimde hiç kapı çalmadan daldım gördüğüm manzara keşke kapı çalsaymışım dedirtiren cinstendi gecenin üzerindeki elbise beline kadar sıyrılmış bir adamın üzerindeydi aniden işini bırakıp kapıya döndüğünde önce kızacakmış gibi olsada bizi görünce yavaşça indi adamın kucağından adam kafasıyla çık işareti verip elbisesini düzeltmeye başladı adam usulca odadan çıktığında murat'ın homurdanmaları odayı dolduran tek sesti
"Ate gitti adam çek ellerini gözlerimden artık "
"Sus daha edepli bir manzara yok ortada "
Onları boş verip kafamı tekrar Gece'ye çevirdigimde dağılan rujunu düzenliyordu güzel olduğuna kanaat getirip bana döndü ve hiç sevmediğim sesini kulaklarıma iletti
"Oooo kimler gelmiş kimler sizleri burada görmek ne şeref efendim hangi rüzgar attı acaba kraliçemizi bunlara"
"Çok konuşuyorsun ve boş konuşuyorsun gece huyunu hiç bırakmamışsın "
"Peki sizleri burada görme sebebini sorabilirmiyim efendim"
"Yardımın lazım "
Kaşları aheste aheste kalktı ardından merakla sordu beklediğim soruyu
"Ben mi "
"Evet sana ihtiyacım var ve bu sefer büyük bir oyun oynanacak hazırlığını yap Büyük Oyun yakında başlıyor "
"The Big Game bayılırım zamanı haber ver kraliçem"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK KIZ
Teen FictionHer cümlenin bir sonu her acının bir merhemi vardır peki Asrın onun yarasının merhemi neydi kimdi. Kalbinde sakladığı acılarını ne zaman dışa vursa en çok zararı kendi görüyordu kimi sevse doyamadan toprak alıyordu elinden acımasız olması gerekti am...