17

44 1 0
                                    

Hangi kelime anlatır içindeki yangını hangi cümle tamamlar korkumu kim bilir benim neler yaşadığımı. Yanımda kardeşim dedigim insanlarla öz abimi kurtarmaya gidiyorum ate murat ahmet hepsi benim  için canlarını hiç düşünmeden tehlikeye atarlar benim hakkımda öz ailemden daha  çok şey bilirler şimdi onları bu tehlikeye atmak doğru mu hic bilmiyorum yapamam onları daha gittiğimde sağ çıkacağımı bile bilmedigim bir yere götürüp bişey olmasına izin veremem.
"Ahmet arabayı durur. "
"Anladım neden"
"Durdur"
Atenin bana bakışları hiç tekin değildi ama bunu yapmak zorundaydım ahmetle murat bana şaşkın şaşkın bakarken ate ne yapacağımı anlamış kaşlarını  çatmıştı.
"Inin arabadan" yavaş ve usulca indiler arabadan
"Anahtarları ver tek devam edicem çocukları arayın size eve bıraksınlar." Sesim sert  ve itiraz istemeyen tondaydı ama malesef benim arkadaşlarım bunu anlarlar mı emin  değildim.
"Ne saçmalıyorsun sen " ilk söze ahmet girmişti okey başlıyorduk.
"Kesinlikle izin vermiyorum mal mısın kızım sen ölürsün ölür sağ bırakmazlar seni indiriler istedikleri bu seni korkutup tek gitmeni sağlamak sonra indirmek mal mal hareket etme gidip abini alalım gelelim."
Murat'ın uzun konuşmasından anladığım malmışım ona hafif gülüp kafamı salladım ate susmuş öylece suratıma bakıyordu hafif korkmuştum sonuçta burada ya bağıracak yada yumruk  atacaktı ama ne konuşuyor  ne hareket ediyordu öylece suratıma bakıyordu. Elini beline attı silahını çıkardı  bana uzattı ne yapıyor bu salak diye bakarken konuştu
"Sık hadi sık durma çünkü  seni oraya bir tek ölürsem tek gönderirim hadi nemesis sık tek bir kurşun tek atış sonra sen gidersin adamların temizler hadi kizim hadi ne bekliyorsun yürü " korkmuştum gerçekten o kadar kusursuz bakıyordu ki gözlerim gerçekten onu vurmamı istiyordu ona ateş etmemi 
"ate saçmalama tek gidicem siz abimi burda bekleyeceksin alıp onu çocuklarına kovuşturacaksınız bu kadar plan basit ben arkanızdan gelicem  sabah kahvaltıyı birlikte yiyeceğiz okey"
" Sık NEMESİS hadi tamam sen yapmazsan ben yaparım " namluyu kafasına çevirdiğinde bir an kalbim durdu sandım ölecek gibi oldum
"Ne yaptığını sanıyorsun sen bırak o silahı "
"Artık çok geç patron "
"Lütfen dur lütfen "
Elini yavaşça indirdi sanki hic bir şey yokmuş gibi arabaya bindi aklım çıkmıştı bu kız ıyice  delirmişti. Muratta tripli bir sekilde arabaya bindiğinde  ahmetle tek kalmıştım "hadi sende soyle diyeceğini alıştım zaten salak de laf söyle hadi bişey de ahmet" dizlerimin üzerine çökmüştüm artık gücüm kalmamıştı kafamı ellerimin arasına alıp küçük bir kız gibi ağlamaya başladım birinin bana sarıldığını hissedip ona yaslandım kokusunu bilirdim ben bu çocuğun tenin sıcaklığını abim gibiydi her zaman babam gibiydi ne zaman yıkılsam yanımdaydı.
"Gel guzelim gidelim"
Hafif kafamı  salladım beni arabaya bindirip şöför koltuğuna geçti ve yola kaldığımız yerden devam ettik bundan nefret ediyordum ama hep oluyordu bazen onlara ne desem beni dinlemiyorlardı. Gideceğimiz yere geldiğimizde arabadan çıkmadan son kez konuştum.
"Herkes kendine dikkat etsin kimse ölmesin ölen olursa gebertirim. OKEY "
" Emredersiniz kralicem"
"Ate !"
"Ney ate ney kraliçemizin canı ister bizi getirir canı ister adam vurur canı ister abisini kurtarır kızım bu içerdeki seni kaç kere korudu "
"Korunmaya çalıştı.."
"Bok çalıştı seni korusaydı bebeğin kucağında olurdu mezarda değil asrın "
"Ate kes sesini "
Atenin dedikleri sanki beni beynimden vurmuşa çevirmişti ahmet ne kadar susturmaya çalışsada çok geçti
"Asrın ben özü.."
"Gidiyoruz"
Arabadan hışımla inmiştim ben hazmedemiyordum bunlar çok fazlaydı daha çok dayanamıyordum herkes yerinde mi  die kontrol ettiğimde hepsi hazırdı diğer grup  çoktan gelmiş yerini  almıştı bile ahmet'e verdiğim komutla önden ikimiz gitmiştik normalde ate ile girerdik ama simdi onu görmek dahi istemiyordum. Kapıdaki adamların birini ben diğerini yakışıklı partnerim almıştı tek tek derken adamların yarısını indirmiştik uzun bir holden çıktık bir anda karşıma bir adam çıktı ben daha ne olduğunu anlamdan adam ölmüştü dikkatli olmalıydım yoksa hak yolcusuydum. Büyük bir depoydu burası ama pek depoyada benzemiyordu çok şık düşmemişti içki vitrini bile vardı o kadar yani düşünün yavaş bir şekilde ilerledim bizimkiler yerine geçtiğinde hepsine kimi vuracaklarını gösterdim büyük balığı kendime ayırmıştım elimi indirdiğim anda tek tek yıkıldı adamlara ortada abime vuran adam hariç yerimden o kadar rahat çıkmıştım ki adam daha neler olduğunu anlamamıştı bile şaşkın bir sekilde bana bakıyordu
"Siz sizin ne işiniz var burda "
"Teşekkürler tatlım sanada merhaba bizim bir emanet vardı onu alacaktık da "
" O-oolmaz patron izin vermez "
"Patron... kimmis senin şu patron söyle bakalım "
"Benim "
Sesin geldiği  yere  kafamı çevirdiğimde karşımda onu görmeyi beklemiyordum bu oydu sirketteki adam yunan tanrısı "
" Senin  ne işin var burada!"
"Sence ya da dur açıklayayım anlamazsın sen şimdi " içimden  ukala piç diye sayarken sakin kalmaya çalışıyordum
"Abini ben kaçırdım senin buraya gelmeni ben istedim ve istediklerimi alırım " konuştukça bana yaklaşıyordu bizimkilerin silahlarının namlusu tamamen ona dönüktü  son cümleyi saçımla oynayarak  söyledi elini hışımla ittirdim tek başına ne yapacaktı bu salak abimi çözmüşlerdi bile ahmete tutunarak ayakta duruyordu iyiydi ya bunada şükür dedim sonra kafami çakma yunan tanrısına çevirdim alayvari bir sekilde güldüm
"Tek başına mı yaptın bunları ee simdi ne yapmayı planlıyorsun selenayı filan mı çağıracaksın çünkü  bu kadar adamı tek indirmen imkansız "
"Elbette hayır şimdi arkadaşların sefil abini de alıp gidecekler ve senle ben kalıcaz ondan sonrasını düşünürüz " o kadar yüksek bir kahkaha atmıştım ki dışardan gören delirdi bu karı derdi
" Gitmezlerse ne olur "
elini havaya kaldırdı elindeki kumandanın bomba kumandası olduğunu anlamamak  imkansızdı
" Iste bu olur"
Cümleyi  bitirmesi ile patlama aynı anda olmuştu uzakta olmustu ama etkilemişti biraz  gözlerine baktığımda şakasının olmadığını anlamıştım  bizimkiler  döndüm ate yapma der gibiydi ama biliyordu baska seçenek yoktu ahmet dümdüz bakıyordu ama biliyordum içi gidiyordu murat'a bakmama gerek yoktu ağlıyordu
"Abla lütfen yalvarıyorum lütfen " gitmek istemiyordu bana bişey  olama düşüncesi bile mahvediyordu onları
" Gidin hemen"
"Abla.."
"Çıkın " ate murata tutuna tutuna çıktı ama ölüyordu biliyordum.Bizimkiler gittiğinde karşımdaki ite döndüm
"Şimdi ne olacak dövüşecek miyiz yoksa seni direk öldüreyim mi ?"
"Ah NEMESIS  ordan bakınca aptala mı benziyorum acaba seninle kavga edip ölüm fermanımı imzalamam "
Ne yapmaya çalışıyor diye anlamaya çalışıyordum ama ilk defa çözemiyorum düşmanımı ben bunları düşünürken esneme bişeyin  vurulması ile sarsıldım yavaş yavaş gözüm kararırken yere düştüğümü hissettim son duyduklarım ise şunlardı
"Ah benim intikam  kraliçem sana kavuşmak o kadar zordu ki..."
Uzun bir aradan sonra MERHABA🤗🤗🤗

KARANLIK KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin