Valla yedikleri dayağı hiç umursamamıştım haketmişlerdi şerefsizler.
"Helal be yiğidime!" diye bağırarak Atlas'ın sırtına atladım.
Başta neye uğradığını şaşırsa da hemen toparlayıp beni sırtına aldı. Ardından aklına birşey gelmiş gibi hemen beni geri indirdi.
"Kızım mal mısın? Bi rahat dur! Altında elim kadar etekle ne diye sırtıma biniyorsun?"
Aslında bu dediğine güler, dalgaya vurarak laf falan sokardım ama az önce sözde (!) 'giydiğim etek' yüzünden olan bir kavga çıkmasından dolayı üstelemedim.
"Tamam be! Ne şey yapıyorsun?" diyerek hızlı hızlı ilerledim.
Bir anda aklıma gelen şeyle durdum sonra omzumun üzerinden arkaya baktığımda Atlas bana 'ne' der gibi başını salladı.
"Sen çıkış yolunu nereden biliyorsun da öyle bilmiş bilmiş yürüyorsun!"
Güldü. Gülme be adam gülme.
"Ha Nefes kız, söylemedim demek sana, tam sizin evin yirmi metre ilerisindeki ev bana ait. Yani babamındı ama doğum günümde bana hediye edildi." diyerek göz kırptı.
"Vay amına ya, İstanbul da Uzay bey yan komşumuz çıkar, Trabzon da Atlas bey. Nedir benim bu şansım?"
"Seni duyuyorum!"
"Hadi canım! Ben dışımdan mı söyledim onları?"
"Hı hı." Duraksadı. "Bir daha benim yanımda o Uzay denilen piçin adını ağzına alma, konusunu açma! Tamam mı (!) 'müstakbel karım'?"
Müstakbel karım tamlamasına özellikle baskı yapmıştı.
"Sen de benim yanımda şu kertme olayını bir daha açma tamam mı (!) piçoroz veledim?"
Gözlerini kısarak gözlerime baktı. Aynı şekilde ben de ona bakarken dayanamayıp kahkaha attım. Aynı şekilde o da kahkaha attı ve beni kendine doğru çekip kolunun altına aldı.
O şekilde arabaya doğru yürüdük ve köye kadar sohbet ede ede kısa bir yolculuk geçirdik.
📐
Köye geldiğimizde Atlas bey biraz yürümek istediği için arabayı babasına bırakmıştı.
Ben de eve gitmek istemediğimi belirterek her zamanki tepeye doğru ilerliyordum ki Atlas her zamanki gibi yolumu çevirdi.
"Belki sizin eve gitmek istemiyorsun ama bizim eve gidebiliriz. Değil mi?" diyerek beklentiyle bana baktı.
Biraz düşündükten sonra aklıma gelen şeyle başımı olumsuz anlamda salladım.
"I-ıh."
"Ne! Niye?"
"Oğlum sen merdiven yaptırana kadar ben sizin eve gelmeyi düşünmüyorum. O yokuşu çıkana kadar götümden ter akıyor haberin var mı senin?"
Ufak bir kahkaha attı ve beklemediğim bir şey yaparak beni kucakladı. Hazırlıksız olduğum için bir çığlık attım ve ellerimi boynuna doladım.
"Bizde çözüm bitmez Nefes hanım." diyerek göz kırptı.
"Hı. Çözümünü sevdiğim." diye mırıldandım.
"Duydum!"
Sırıtışı daha da büyümüştü.
"Duy ne yapabilirim yani? Hem sen altımda etek olduğunu unuttun herhalde?"
"Yoo. Hayır unutmadım. Ama bizim buralara pek kimse uğramaz o yüzden yukarıya çıkana kadar da bir sorun olmaz."
"Amı- Ananla babanın bu kadar yükseğe ev yaptırırken ki zihniyetlerinden öpeyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baldan Tatlım (Tamamlandı)
Teen Fiction0532*******: Yavrum hepsi senin mi? Nefes: Yok yarısını pazardan aldım. 0532*******: Oo bakıyorum da çok espritüelsin. Nefes: Kimsin? 0532*******: Ben benim, sen kimsin? Nefes: Eben. Beğendin mi? • • • • • • • • • Nefes İstanbul'da tesadüf sonucu...