Baldan Tatlım (Tamamlandı)

1.5

Multimedya; Nefes ve ben deniz yazarınızın ruh hali spsşslsld

📭

Şerbetin üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti. Cansu ve Yosun da iyice kaynaşmışlardı. Fakat Yosun işi gereği Batum'a gitmek zorunda olduğu için ayrılmak zorunda kalmışlardı.

Ama Cansu durur mu? Tam Yosun'un otobüsünün kalkacağı sıra koşarak son bileti almış ve madem benim bir süre okulum yok o zaman Yosunkuşla gitmeme bir engel de yok diyerek onunla gitmişti.

Yosun son anda uçak bileti almak isteyip Cansu'nun rahatlığını düşünse de Cansu da uçakla aktarmalı olarak bir gün bilmem kaç saatte gideceğime otobüsle üç buçuk dört saatte giderim daha iyi demişti.

Neyse.

Bu gün de biz ailecek tatile gidiyorduk. Yani ailecek dediğim şöyle; Abim, Güneş, annem, Semoş, Ahmet amca, Atlas oğlan ve ben.

Ben karadenizin yeşil yaylalarından, çay tarlalarından, masmavi deniz manzarasından kopmak istemesem de annemler beni zorlayarak İzmir'e götürüyorlardı.

İzmir'e de öyle otel, deniz, havuz arasında mekik dokumaya değil. Okyanus'un üniversiteden bir arkadaşının ailesine gidiyorduk.

Şöyle ki Okyanus beyimiz üniversite döneminde Rüzgar abimizle yani gideceğimiz arkadaşıyla samimi olduğu için bir tek ailelerimiz de tanışmıştı. Hayır yani evleneceği kişi de o yüzden ailelerimiz tanışıyor olsa neyse de yani. Öyle işte.

Biz de bir kaç gündür ben ders çalışma işlemlerime başlamadan önce rahatlamam amaçlı bana bir iki haftalık bir tatil planı yapıyorduk. Tam da o sırada Mefkure teyze annemi arayıp 'Esma'cığım, uzun zamandır görüşmüyoruz. Havalar da burada her zamanki gibi yaz havası gelin sizinle bir ege köyü havası alalım bir iki hafta.' demişti. Ee annem de hayır diyememişti. 

Ben valizlerimi merdivenlerden indirmeye çalışırken Okyanus koşarak yanımdan geçti elinde iki küçük valizle. Ben arkasından bakakalırken fırsat bu fırsat diyerekten ona valizlerimi taşıttırmak için birşeyler saçmalamaya başladım.

Valizlerden büyük olanın arkasına ayağımı koydum. Ayağım valizle merdiven arasında sıkışmış gibiydi ama aslında hiç bir acı hissiyatı yoktu. Çaktırmayın.

"Okyanus!" diye cırladım. Ve yalandan elimi yüzüme kapatıp ağlıyormuş gibi yaptım.

"Efendim Nefes'im?"

"Okyanus! Valiz ayağıma düştü yardım et!" diye tekrar cırlayıp ardından sızlanmaya başladım.

Okyanus merdivenlerin başında belirdiğinde telaşlanmışa benziyordu.

Benim o halimi görünce de koşarak yanıma geldi. Valizi tek eliyle kaldırdığı gibi kenara bıraktı. Beni ayağa kaldırmaya çalıştı.

"İyi misin?"

Yalandan basamıyormuş gibi yaptım.

"Okyanus basınca çok acıyor. Beni aşağı indirir misin?" diyerek yavru köpek bakışı attım. "Ve tabi onları da." diyerek ekledim ardından valizleri göstererek.

Okyanus da anında beni kucakladı ve arabaya götürüp oturttu. Ardından valizlerimi almak için içeri girdiğinde ben de zıplayarak arabadan indim.

Annem de kendi valizlerini bagajın önüne bırakarak arabaya geçti. Yaklaşık iki dakikanın ardından Okyanus elinde valizlerle kapıda belirdiğinde gözleri gözlerimi buldu.

"Ula Nefes! Yalandan yaptın demi la?"

"Evet Okyanusaşkım!" diye bağırıp yola doğru koşmaya başladım.