0.3

1.9K 133 21
                                    

Multimedia Uzay ve Nefes 💛








Uzay'la tanışmamızın üzerinden iki hafta geçmişti. En son asansör vakasından sonra aynı apartmanda yaşadığımızı öğrendim. O günden sonra okula beraber gider gelir olduk. Hatta sadece bu değil, bir çok şeyi beraber yapar olduk. O fırsat buldukça beni sevdiğini söylüyor. Ben ise sürekli bu sözlerden kaçınmaya ve ona olan sevgimi içimde büyümeden önce öldürmek istiyorum. Yapabiliyor muyum? Emin değilim ama olsun.

Sabah hazırlandım ve Uzay'a mesaj attım. Onu telefonuma Gerizekalı diye kaydetmiştim. (Burada gülüyorum haberiniz olsun şam şeytanları)

Nefes: Uzay, ben çıkıyorum. Geliyor musun?
Gerizekalı: Ben de tam sana mesaj atacaktım. Kapıdayım hadi gel.

Bu mesajı gördükten sonra telefonumu çantama attım ve evden çıktım. Uzay'la birbirimize günaydın dedikten sonra konuşmadan aşağı indik. Ben taksi durağına yönelirken Uzay kolumdan yumuşak bir şekilde tuttu ve başıyla arabayı işaret etti. Ben de gülümsedim ve arabaya bindik.

Sessiz bir yolculuğun ardından okulun bahçesine giriş yaptık ve Uzay arabayı park ettikten sonra beraber okuldaki kafelerden birisine girdik. Benim dersime yaklaşık iki saat vardı ve Uzay'ın dersi de öğleden sonraydı. Erken geldik çünkü ben Uzay gelmez diye arkadaşlarımla erken buluşup ders çalışacaktım ama adam sırf beni okula bırakabilmek için erken kalkmış.

Ben uzun düşüncelere dalmışken garson gelmiş ve Uzay siparişlerimizi vermiş bile. Başımı kaldırdığımda garson kahvaltılık malzemeleri masaya diziyordu o sırada yanımızdan geçen kalabalık bir grup dikkatimi çekti. Ellerinde afişler ve broşürler vardı. Heryere asıp herkese dağıtıyorlardı. Ben de merak ettim ve bir broşür aldım. Sonbahar kampı düzenliyorlardı. Ben gitmeyi çok istiyorum ama gidemem ki. Çünkü benim arkadaşlarım daha okulun ilk haftalarından derslerini aksatmazlar.

Yüzüm asılmış olacak ki Uzay çenemden tutarak başımı kaldırıp ona bakmamı sağladı.
"Ne oldu laz güzelim? Niye yüzün düştü?"
"Şu broşüre baksana. Sonbahar kampı düzenliyorlarmış. Ben de gitmek istiyorum. Trabzon'u özledim. Belki yeşil alan özlemimi biraz olsun giderir diye düşünüyorum ama arkadaşlarım ilk haftadan derslerini aksatmazlar."
"Üzüldüğün şeye bak be laz güzelim. Beraber gideriz."
"Gerçekten mi?" diye sordum heyecanla. Gözlerimin içine bakarak gülümsedi ve başını aşağı yukarı salladı.

Allahım o nasıl bir gülmekti ya öyle. Bizdeki de kalp be Uzay Özgür.

İçimin rahatlamasının verdiği ferahlıkla kahvaltıya başladım. O kadar acıkmışım ki kıtlıktan çıkmış gibi yemek yedim.

💝💝💝💝💝💝💝

İki saatin sonunda Uzay'la aytıldık ben derse girdim. O da şu sonbahar gezisi için adımızı yazdırmaya gitti.

Biliyor musunuz? Ben Uzay'ı hiç tanımıyorum. Sadece iki haftadır okula gidip geldiğim, konuşup vakit geçirdiğim insan o benim. Hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ki eminim o da benim hakkımda hiçbir şey bilmiyor. Biz birbirimizi tanımdan nasıl bu kadar yakın olabildik. Nasıl o benim gerizekalım oldu? Nasıl ben onun Laz Güzeli? Herşey düşününce çok saçma geliyor aslında.

💘💘💘💘💘💘💘

Derste düşündüklerim beni bir anlık çelişkide bıraktığı için biraz daha düşünmek adına yalnız kalmak istedim ve Uzay'a haber vermeden okuldan çıkıp gözden uzak olan, en ücra köşelerden birisine gidip oturdum.

Kafamda çok farklı, çok garip olaylar dönüyordu. Aslında ben Uzay'ı gerçekten sevmiyordum. Sadece dış görünüşünden dolayı oluşan bir hoşlantıydı benimkisi. Çünkü onun yanındayken kalbim hızlanmıyordu, kokusunu duyduğumda nefesim kesilmiyordu, sesini duyduğumda son dakikalarımı yaşıyormuşum gibi hissetmiyordum  Kısacası ben aşık olan bir insanın özelliklerini taşımıyordum.

Baldan Tatlım (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin