Baldan Tatlım (Tamamlandı)

2.9

'Bir Kaç Ay Sonra'
-Cinsiyet Öğrenme Partisi-

Sabaha kadar uyuyamamıştım heyecandan. Saat öğleye yaklaşırken de kalkıp kahvaltı hazırlayıp Atlas'ı uyandırmıştım. En sonunda randevu saatimiz yaklaştığında ise hemen üzerime bir pantolon bir tişört geçirip üzerime de sonbaharın ilk aylarında olduğumuzdan sarı kot ceketimi geçirip Atlas'ı beklemeye başlamıştım.

Henüz dördüncü ayın başlarında olmama rağmen karnım biraz fazla büyümüştü. Bu nedenle çoraplarımı da ayakkabılarımı da Atlas giydiriyordu.

Sonunda merdivenlerin başında elinde ayakkabılarımla Atlas gözüktüğünde heyecanla yerimde kıpırdandım.

"Hadi Atlas oğlanım... Bir an önce gidelim!"

"Tamam Nefes kızım tamam! Geldim!" diye gülümseyerek önümde diz çöktü.

Hızlıca ayakkabılarımı giydirdikten sonra da hızlıca evden çıktık.

🌆

Hastaneye ulaştığımızda Atlas'ı çekiştirerek içeri girdim. Asansörün önüne geldiğimizde zaten giriş katta olmasına şükrederek hemen içeri girip üçüncü kata basıp beklemeye başladık.

Üçüncü katta durduğunda asansör, yine Atlas'ı çekiştirerek doktorun odasının bulunduğu koridora doğru ilerledik. Atlas bu dönemlerdeki sık duygu değişimlerimden korktuğundan dolayı kuklam gibi ne dersem yapıyordu.

Doktorun odasının önüne geldiğimizde heyecanla çalıp içeriden gelen 'gel' sesini duyduktan sonra kapıyı açıp içeri girdik.

Doktorum Elyesa değildi tabi ki! Çocuğumu ona emanet edemezdim!

"Hoşgeldiniz... Nasılsın Nefes? Hamilelik nasıl gidiyor?"

Ha bir de doktorum transeksüeldi. Neden mi? Çünkü Atlas beni bir erkekten, bende onu kadından kıskanmıştım. Biz de erkek ama kadın olmayı arzulayan bir doktor bulmuştuk.

Evet saçma ama Atlas gibi bir kocanız varsa en mantıklısı bu!

"İyiyim teşekkürler. Hamilelikte işte bir hafta önce nasılsa şimdi de aynı."

Anlayışla başını salladı.

"Birşeyler ikram edeyim?"

"Hayır, teşekkürler. Biz bir an önce çocuğumuzun cinsiyetinin yazılı olduğu kapıdı alıp gidelim." diyerek gülümsedim.

O da eliyle sedyeyi gösterdi. Hızla sedyeye uzanıp karnımı açtıktan sonra beklemeye başladım. Ardından karnıma her zamanki jeli sıkıp bakmaya başladı.

Sonrasında da yüzünde büyük bir gülümsemeyle cinsiyeti bir kağıda yazdı ve bana uzattı.

Teşekkür faslı falan filan derken hastaneyi terkedip arabaya geçtik. Ben Güneş'i ararken Atlas da her zaman gittiğimiz kafeye doğru sürüyordu arabayı.

Bebeğimiz için bir parti planlayacaktık. Olmazsa olmazdı yani...

🎆

Kafede oturmuş Güneş ve Okyanus'u bekliyorduk. Eh tabi birde ben pastamı yiyor ve portakal suyumu içiyordum.

Sonunda ikisi de gelip masaya oturduğunda Okyanus avına odaklanmış bir aslan gibi elimdeki kağıda bakıyordu.

"Ne bakıyorsun ya?"

"Kızım açsana daha şu kağıdı! Yeğenimin cinsiyetini öğrenip gideceğim. Oğlumu evde bıraktım. Anneme güvenemiyorum, en son çocuğun koluna örgü ipini takmış bişeyler yapıyordu." diyerek elleriyle birşeyler göstermeye çalıştı.