Bedenim kaskatı kesilmiş ve tir tir titriyordum. Beynimden başlayarak tüm organlarım, parmak uçlarımdan başlayarak da tüm vücudum uyuşmaya başlamıştı. Sağlıklı düşünemiyor, ayakta durmakta zorluk çekiyordum.
Bize babamın bir hastalık sonucu öldüğü ve o gün acilen hastaneye kaldırıldığında telefonunun kaybolduğu söylenmişti. O günden sonra da babam ölünce kimse telefonun peşine düşmemişti.
Fakat şimdi... Bizim kaybolduğunu sandığımız o telefondan, öldü olarak bildiğimiz babamız bana mesaj geliyordu.
Bedenimin sertçe sarsılmasıyla düşüncelerimden sıyrılmıştım. Atlas beni kucağına almış koşuyordu. Koşması durduğunda yavaşça beni arabaya bıraktı ve kendisi de sürücü koltuğuna geçtiğinde hızla gaza bastı.
Nereye gittiğimizi bilmiyor fakat en azından tahmin edebiliyordum. Köye!
⚔️
Eve girdiğimizde en azından birazcık daha durgunlaşmış ve hesap soracak durumdaydım. İçeri geçmiş annemleri beklerken bacağımı sallamaya başlamıştım bile.
Sonunda Sema teyze, Ahmet amca ve annem içeri girdiğinde telefonuma gelen mesajı açtım ve ortaya masanın üzerine bıraktım.
Üçü de sırayla inceledikten sonra korkuyla birbirlerine baktıklarında kaşlarım daha da çatıldı. Tek kaşımı kaldırarak merakla onlara baktım ve sordum.
"Hayırdır? Siz bi korkmuş gibisiniz, yüzünüz de kireç gibi oldu?" dediğimde annem hızla bana döndü.
Bu özelliğimi unutmuş olmalıydı. Çocukluğumdan beri insanların mimiklerini okuyabiliyor hatta ve hatta daha ileri seviyede ne düşündüklerine kadar anlayabiliyordum. Ve şu an onlar gelen mesajın gerçekliğinden korkuyorlardı.
"Anne! Birşey sakladığınızı biliyorum. Söyler misiniz?" diyerek sesimi yükselttiğimde annem sakince yutkundu ve başını eğdi.
"Nefes... Okyanus..."
Sabırsızca yerimde kıpırdandım.
"Ne anne ne? Artık söylesene ya!" diye bağırdım en son dayanamayarak.
"Babanız..."
"Anne geveleyip durma da söyle artık! Sinirleniyorum!" diye tısladığında Okyanus, annem de ağzındaki baklayı çıkardı.
"Babanız... Ölmedi çocuklar!"
"Ne?" duraksadım. "Ölmediyse ne oldu o zaman?"
"Babanız öldü zannediyorduk, ama bir zaman sonra çıktı geldi ve sizi almak istedi. Vermeyince bir süre yakamızı bıraktı ama şimdi tekrar ortaya çıkmış. Babanız hakkında bilmediğiniz gerçekler var."
"Anne bilmediğimiz gerçekler varsa anlat o zaman bize ne bekliyorsun?"
"Anlatacağım ama sakin olacaksınız!"
"Ulan ne sakini? Bize diyorsun ki babanız ölmedi, sizi almaya çalıştı vermeyince yakamızı bıraktı şimdi tekrar çıktı! Bilmediğiniz şeyler var diyorsun! Buna rağmen bizden sakin olmamızı bekleme!" diye bağırdı Okyanus anneme.
Onu ilk defa böyle görüyordum. Anneme bağırırken...
Bu sırada Atlas ve Sema teyze olaylardan geri kalmış, Ahmet amca da her an birşey olacakmış da içinde tuttuklarını söyleyecekmiş gibi tetikte bekliyordu.
"Annemden sonra da Ahmet babamı mı sorguya çeksek?" dediğimde yerinde rahatsızca kıpırdandı.
Okyanus da durumu hemen anlayıp konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baldan Tatlım (Tamamlandı)
Teen Fiction0532*******: Yavrum hepsi senin mi? Nefes: Yok yarısını pazardan aldım. 0532*******: Oo bakıyorum da çok espritüelsin. Nefes: Kimsin? 0532*******: Ben benim, sen kimsin? Nefes: Eben. Beğendin mi? • • • • • • • • • Nefes İstanbul'da tesadüf sonucu...