1.3

1.1K 110 21
                                    

Multimedya; Okyanus

🗂

Uzay tam karşımdaydı. Atlas'ın arabasına yaslanmış bize bakıyordu. Henüz sadece ben farketmiştim onu. Teker teker hepsi onu gördüğünde abim ve annem kim olduğunu bilmedikleri için garipsediler biraz.

"Ya Nefes'ciğim nerede kaldınız? Özledim seni... Ne zamandır aramıyorsun da. Ağaç oldum burada."

Cansu atılaraka konuştu.

"Ulan gerizekalı herif! Senin ağaçlığın mı kalmış bildiğin kereste olmuşsun!"

"Ayıp Cansu'cuğum. Çok ayıp. Aa sen böyle mi öğrendin? Biz komşu iken hiç böyle değildin."

Sema teyzeye döndüm hemen bir iki adım öne çıktı. Uzay'a bakıyordu iğrenircesine.

"Ne oldu Sema'cığım. Beni bu kızın hayatına sokarken aşık olabileceğim aklına gelmemiş miydi?"

Sema teyzenin gözleri sinirle dolarken Uzay'a doğru bir iki adım attım.

"Uzay Özgür! Sen bana aşık falan değilsin! Sadece basit bir kur yapmışsın, beni kendine takıntı etmişsin bu kadar!"

"Neden Nefes? Sana aşık olabileceğimi neden kabul etmiyorsun?"

"Kabul etmiyorum Uzay çünkü sen bana aşık olsaydın bu kadar süre bekleyip şimdi çıkmazdın karşıma, kabul etmiyorum çünkü attığım mesajı dahi umursamayıp cevapsız bırakan birisisin sen, inanmıyorum çünkü Uzay," deyip bir kaç saniye durup derin bir nefes aldım ardından devam ettim. "Seninle beraber geçirdiğim o kısa sürede anladım HASTASIN SEN!"

Bu sözlerimin Uzay'ı sinirlendirdiği açıkça ortadaydı. Çünkü çenesi kasılmış, alnındaki damar belirginleşmeye başlamış ve burnundan soluyordu.

"Ben... Hasta... Değilim... Nefes!"

Etrafıma baktığımda Sema teyze Atlas'ı tuttuyor bir yandan da sakinleştirmeye çalışıyordu. Annem ve abim ise hiç birşey anlayamamanın verdiği sinirle çıldırmak üzere iken Cansu onlara bir şeyler anlatıyordu.

"Hah!" diye bir ses çıkardım ve Uzay'ın gözlerine bakarak devam ettim. "Deli olduğunu bilmiyor muyum sanıyorsun! Biliyorum! Hatta seni sorgulayıp buraya gelme nedenim bu!"

"Ben. Deli. Değilim!"

"Hayır Uzay... Sen delisin!"

"Kanıtlasana bunu bana." dedi sakince.

"Kanıtlayamayacağımı mı sanıyorsun?" diye sordum tek kaşım havada.

Başını olumlu anlamda sallarken sırt çantamı açtım ve içerisindeki her zaman kullandığım not defterini çıkardım.

"Uzay Özgür. Hatırlıyor musun? Evine temizlikçi geldiği gün çöp sanıp bazı hastane evraklarını atmıştı. Sen de sinirlenmiştin ve deli gibi pardon bir deli olarak tüm çöpleri arayıp bulamamıştın... Bulamamıştın çünkü," dedim ve defterin arasında duran bir kaç kağıt parçasını çıkarıp salladım. "Senin deli raporunu ben almıştım. O günden beri de senin hakkındaki gerçekleri tek tek araştırdım ve öğrendim."

Durdum ve kahkaha attım.

"SEN TESCİLLİ DELİSİN UZAY! TESCİLLİ DELİ!" tekrar bir kahkaha attım ve "AYRICA ARANIYORSUN DA, ÇÜNKÜ HASTANEDEN KAÇTIN!" Deyip bir kaç adımda tepenin köşesine yaklaştım ve gelmek üzere olduklarını gördüm.

Uzay'ı almaya geliyorlardı. Tepeye ulaştıklarında Uzay'a döndüm.

"VE UZAY ÖZGÜR KAÇIŞIN ARTIK SONA ERDİ. SOY İSMİN GİBİ ÖZGÜR OLAMAYACAKSIN!" diye bağırdım. Uzay sinirle yerinde debelenirken çoktan onu bizden uzaklaştırmışlardı.

Baldan Tatlım (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin