Multimedya; Anlamsız Bir Şey sşsşslslsl
🏷
Ben o heyecanla çantamı, çikolatalarımı, lahmacunlarımı ve papatyalarımı ağacın altında unutunca Atlas arabanın anahtarına bana verip beni arabaya gönderdi. Kendisi de eşyalarımı almaya gitti.
Ben arabada beklemeye başladığım sırada Atlas da gelmişti.
Yola çıktığımızda ikimiz de konuşmuyorduk. Atlas da ben de salak salak sırıtıyorduk sadece.
Atlas bir anda durduğunda papatya tarlasına geldiğimiz yoldan geri dönüyor olduğumuzu anladım.
Yolun ortasında durmuş dudaklarını dişleyerek bana bakıyordu Atlas. O an aklıma dank eden şeyle ona döndüm.
"Aslında yol çalışması yoktu. O tabelayı da barikatları da sen kurdurdun?"
"Yani evet onları oraya koydurmasaydım bu yola sapmam için bir sebebim olmayacaktı hatun."
"Sen şimdi de bunun için mi tedirginsin?"
"Evet, kızmadın mı?"
"Oğlum mal mısın? Niye kızayım salak. Sen de aklındaki planı hazırlamak için yapmışsın."
Ben gülerken o da yavaş yavaş gevşemeye başlamıştı.
Salak ya bu çocuk. Harbi harbi bir de kızacağımı sanıyor.
🛍
Ben yol boyu uyumuş ve yolculuğun ne ara son bulduğundan bi haber şekilde arabadan indiriliyordum şu an.
Ah tabi ki Atlas'ımın kucağında inmek isterdim fakat Okyanus gibi bir öküz varken yanımızda o iş biraz zordu. Bu nedenle Atlas sakince dürtükleyerek ve adımı fısıldayarak uyandırmıştı.
Şu an da Güneş kolumda eve götürüyordu beni. Annemler ve Semoşlar da arkamızdan geliyordu. Eh Rüzgar'cığım, Atlas'ım ve öküz Okyanus da valizleri taşıyordu.
Rüzgar'ı tanımışsınızdır canım hani şu abimin anneme ailesini dahi tanıştırdığı ama gelinimiz olmayan 'erkek' çocuğu ya da abim gibi olan birisi diyeyim. Çocuk çok abes kaçar.
"Nefes. Uyumak mı istersin güzelim yoksa bahçeye mi geçelim?"
Güneş sorusuyla düşüncelerimi böldüğünde ona döndüm.
"Gülüm arabada bilmem kaç saattir uyuyorum zaten yüzüm gözüm şişti. Ben bir elimi yüzümü yıkayım ayılırım." dediğimde Güneş beni lavaboya yönlendirdi.
Tabiki benimle beraber içeri girmiyordu sadece düşmeyeyim diye kapıya kadar götürdü ama içeri de gelebilir yani sıkıntı yok.
Her neyse. Ben lavabodaki işimi bitirip çıkmadan önce de elimi yüzümü yıkadığımda artık resmen ayılmıştım. Ama başım ağrıyordu.
Bahçeye annemlerin yanına girdiğimde annem bana baktı merak dolu bakışlarla. Ben de hiçbirisini umursamadan Atlas'a döndüm.
"Lan Atlas Şahbaz bozuntusu, sen bana alkol mü verdin? Şampanya, şarap, rakı, votka falan mı içirdin?"
"Nefes sakin ol. Sana içme dediğimiz halde 3 kutu enerji içeceği içtin. Eh birazcık enerji içeceği hakkında bilgin olsaydı içerisinde alkol bulunduğunu biliyor olurdun."
"Kızın ayyaş oldu anne. Kızını günahkar ettiler anam. Ben bu zamana kadar hep enerji içeceği içtim. Alkolik bir bağımlı oldum. Lanet olsun."
Herkes bu halime gülüyordu. Ulan abim bile. Lan ben alkol almışım alkol. Senin bana bağırıp çağırman, kızman, kovalaman falan lazım. Pembe filler aşkına! Pembe?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baldan Tatlım (Tamamlandı)
Teen Fiction0532*******: Yavrum hepsi senin mi? Nefes: Yok yarısını pazardan aldım. 0532*******: Oo bakıyorum da çok espritüelsin. Nefes: Kimsin? 0532*******: Ben benim, sen kimsin? Nefes: Eben. Beğendin mi? • • • • • • • • • Nefes İstanbul'da tesadüf sonucu...