İyi okumalar...
1 Hafta Sonra;
Dört gün önce eve gelmiştim. Yani yeni evime. Yavuz bir ev tutmuş ve ben hastanedeyken eşyalarımızı falan hepsini oraya götürmüş ya da götütürmüş. Beyefendiden haber alamadığım için hiç bir şey bilmiyorum. Bir haftadır ses seda yok. Sadece iki gün önce iyiyim merak etme falan diye bir mesaj attı o kadar.Yatak odası dışında iki oda daha vardı. Biri misafir odasıydı diğeri ise boştu. Bu yüzden oraya hastaneden geldikten sonra kullanmadığımız şeyleri falan koydum. Ev daha yeni yeni tamamlanıyordu. Koltukta oturmuş kucağımdaki dondurma kutusundan dondurma kaşıklıyordum. Kapı çalınca belki Yavuz'dur diye hızlıca açmaya gittim. Kapıdaki kişiyi görünce yüzüm düştü ve "Sen miydin Nazlı? Gelsene" dedim. "Beni gördüğüne pek bir sevinmiş gibi duruyorsun" dedi alayla. Gülümsedim ve "Şey, ya sevindim tabi" dedim. İçerdeki dondurma kutusunu alıp dondurucuya geri koydum.
Mutfakta otururken "Neyin var senin" dedim. "Annemle tartıştık biraz bende çektim kapıyı çıktım" dedi. Kolumu masaya koyup, çenemi elime yasladım ve "Konu?" dedim. Yere bakarak "Konu Ateş. Anneme daha yeni söyleyebildim. Duyduğu gibi karşı çıktı bağırdı çağırdı falan" dedi. Elimi omzuna koydum ve "Merak etme çözülür her şey. Annen sonuçta, illaki kabullenir" dedim. Gülümsedikten sonra "Beni boşver ya sen ne yaptın Yavuz abiden haber var mı?" dedi. Başımı sallayıp elimi omzundan çektim ve "Hayır yok. Dün Erdem abiyle konuştum o da ulaşamıyormuş" dedim. "Sıkma canını Yavuz abi bu her an çıkıp gelebilir" dedi. Hafifçe gülümseyip "Kahve ister misin" dedim. "Olur" dediğinde ayağa kalkıp kahve hazırlamaya başladım.
Kahveleri içerken Güler abla aradı Nazlıyı. Normal bir şekilde konuştular. Hava kararınca Nazlı gitti. İçerde televizyon izlerken Erdem abi aradı. "Efendim Erdem abi" dedim. "Bahar rahatsız etmedim kızım değil mi? Müsait misin" dediğinde televizyonu kapatıp "Müsaitim abi söyle" dedim. Sesi iyi geliyordu ama anlamamıştım. "Bahar, Yavuz'u bulduk. Bizimkiler yanına gittiler" dediğinde ayağa kalkıp sevinçle "Nerdeymiş abi?" dedim. "Sınırdışında bir yerde. Başını yine türlü türlü belalara sokmuş ama merak etme iyi şu anda. Sabah burda olur" dediğinde rahatlayarak nefes verdikten sonra "Haber verdiğin için saol abi" deyip telefonu kapattım.
Evin içinde sabırsızlıkla bütün gece dolaştım gözüme bir gram uyku girmedi. Ancak ne kadar sevinsemde geldiğinde kafasını kıracaktım. Sabah güneş doğarken yapacak bir şey bulamadım ve duşa girdim. Duştan çıkınca elbisemi giyip saçımı kuruttum. Saçlarımı örerken içerden kapı sesi geldi. Tokayı bağlarken "Bahar" diye bir ses daha geldi. Hızlıca içeri gidip "Yavuz" dedim ve boynuna atladım. "Bahar'ım" dedi ve boynumu öptü. Ayrılınca "İyi misin? Yaralandın mı bir şey oldu mu?" dedim hızlı hızlı. Gülümseyerek "Hayır bir şeyim yok iyiyim" dedi. Başımı sallayıp "Güzel o zaman" dedim ve sert bir tokat patlattım suratına.
Sinirle "Gerizekalı mısın sen ya! İnsan bir arar, haber verir, iyiyim der! Beni hastanede bırakıp gittin ulan!" dedim. "Senin dilin iyice bozuldu. Ben öpmeler sarılmalar bekliyorum senin söylediklerine bak" dediğinde derin bir nefes aldım. "Bak bir daha beni burda bırakıp bir yerlere gidip başını belaya sokarsan seni asla affetmem" dediğimde ellerini yanaklarıma koydu ve "Bir daha bırakmayacağım söz" dedi. Biraz daha sakinleştim ve "İyi o zaman" dedim. Biraz daha yakınlaşıp "Hala somurtuyor musun sen" dedi. Dudağını büzüp bana bakınca gülümsememe engel olamadım. Ben gülümsediğimde hiç vakit kaybetmeden dudaklarıma uzandı.
Ayrıldıktan sonra mutfağa gittik. Kahve yaptım. Kahveleri içerken "Yavuz o, o adama ne yaptın? Öldürdün mü devlete teslim mi ettin" dedim. Kahvesinden biraz daha içti ve "Öldürdüm" dedi. Kupayı elimden bıraktım ve elimle yüzümü kapatıp "Başının belada olduğunu biliyorsun değil mi?" dedim. Başını salladı ve kahvesini içmeye devam etti. Elimi yüzümden çektim ve "Yavuz ne kadar rahatsın ya! Sana gitme dedim, beni dinlemedin! Mesleğini bile kaybedebilirsin!" dedim. Kupasını sertçe masaya koyup "Ne yapayım Bahar! Sana yaptıklarını sen unutsan bile ben unutmam! Benim senden daha çok canım yandı!" dedi ve içeri gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beşinci Mevsim: Sen (TAMAMLANDI)
Fanfiction!!! #yavbah içinde birinci sırada !!! Başlangıç tarihi: 3 Nisan 2018 Salı Bitiş tarihi: 2 Şubat 2019 Cumartesi (Wattpaddeki ilk Beşinci Mevsim: Sen adlı hikayedir)