İki haftadır bölüm atmıyorum çünkü tatildeydim. Umarım bu bölümü beğenirsiniz.
İyi okumalar...
Yemek yedikten sonra beraber bahçeye çıktık. Bahçe salıncağında otururken birden burnuma midye kokusu geldi. "Yavuz" dedim. Bana bakınca "Ya çok güzel midye koktu bi koşu alıp gelsene" dedim. Kaşlarını çatıp "Midye mi? Hayatım Karabayır'da midyenin ne işi var" dedi. Ayağa kalkıp "Ya canım midye istiyor diyorum ve sen almıyorsun. İyi ben bu hamile halimle tek başıma bu soğukta ve karanlıkta gider midye bulurum" dedim. "Soğuk mu? Karanlık mı? Hayatım hava 35 derece. Ayrıca daha sokak lambaları bile yanmadı. Güneş yeni batıyor" dediğinde "Ha benim gitmemde problem yok yani?" dedim hemen. Benim de adım Bahar'sa ben Yavuz'u midye almaya yollarım.
Oflayıp "Tamam gidip alırım. Karabayır'da midyeyi nerden bulacaksam?" dedi ve ayağa kalktı. Yanağından öpüp "Teşekkürler" dedim. Yavuz evden çıkınca bende içeri televizyon izlemeye gittim. Sonra çilek almak için kalkıp mutfağa gittim. Nereye baktıysam çilek bulamadım. Telefondan Yavuz'u aradım. Açınca "Yavuz çilekte alır mısın" dedim ve buzdolabına bakmaya devam ettim. "Alırım. Canın başka bir şey isterse hemen ara" dediğinde "Tamam" dedim ve telefonu kapattım.
Yavuz geldiğinde poşetleri alıp mutfağa gittim ve masaya oturup midyeleri yemeye başladım. Mutfak kapısından bana bakarken "Önemli değil hayatım" dedi. Ağzımdakini yutup "Çok teşekkür ederim" dedim. Gülümseyerek yanıma geldi ve yanağımdan öpüp oturdu. Çilek ve mideyeler bitince "Ay bu çok iyi geldi" dedim. Gülümseyerek ayağa kalktı ve "Çok iyi gelecek başka bir şey daha biliyorum" deyip elini uzattı. Ayağa kalkıp elini tuttuğumda kendimi bir anda kucağında buldum. "Yavuz napıyorsun ya?" dedim. "Karımı özledim olamaz mı?" dedi.
Yatak odasına giderken "Yavuz bak belini inciteceksin indir beni" dedim. "Olmaz" deyip kapıyı açtı. Gülümseyerek dudaklarıma kapandığında telefon çaldı. Ama Yavuz bu, geri çekilmedi. Ben başımı geri çekip "Hayatım telefon çalıyor" dedim. Oflayıp beni yere indirdi. Telefonumu açıp "Efendim" dedim. İpek "Bahar şuan karşımda ameliyat listeleri var. Hani geçen hafta bir hasta gelmişti, ameliyatı vardı. Sonra hastanın situs inversus totalis olduğu ortaya çıkmıştı da herkes ameliyata girmek için koşuşturuyordu" dedi. Yavuz'a bakıp "Eee?" dedim. "Listede sende varsın ameliyat yarım saat sonra" dediğinde çığlık attım ve "Sen şaka yapıyorsun! Tamam ben hemen geliyorum" deyip dolabı açtım. Yavuz "Noluyor" dedi. Çantamı kaptığım gibi içeri koştum. Ayakkabılarımı giyerken "Ben ameliyata gidiyorum" dedim. Yanıma geldiğinde "İstersen sen de gelebilirsin. Çok efsane bir ameliyata gireceğim. Adam situs inversus" dedim. Ayağa kalktığımda "Ne?" dedi. Yanağından öpüp "Neyse boşver ben sana haber veririm" dedim ve evden çıktım.
Ameliyat aşırı iyi geçmişti. Ellerimi yıkadıktan sonra odama gittim. Eşyalarımı toparlayıp Mücahit'in odasına çıktım, gitmeden durumuna bakmak için. "Hoşgeldin yenge" dediğinde çantamı kolumdan çıraktıp koltuğa koydum ve "Hoşbuldum, nasılsın" dedim. "İyiyim yenge iyiyim" dedi. "Benim bir ameliyatım vardı da dönmeden bir yanına uğrayıp durumuna bakayım dedim" deyip koltuğa oturdum. "İpek nerde" dedim oturunca. "Önemli bir ameliyat varmış onu izlemeye gitti" dedi ve gözlerini devirdi.
Kapı çaldı ve İpek geldi. "Bahar ameliyatta çok iyiydin keşke bende girebilseydim ya" dedi ve hemen yanıma geldi. "Valla hiç mütevazı olamayacağım. Ameliyatı harika bitirdim" dediğimde güldü. "Hadi ben eve gidiyorum sende hastanın yanından ayrılma" deyip İpek'e göz kırptım. Çantamı alıp ayağa kalktım ve odadan çıktım.
Eve gittiğimde Yavuz uyuyordu. Saate bakınca çok geç olduğunu gördüm. Üzerimi değiştirip yatağa yattım. Elimi Yavuz'un yanağına koyup okşamaya başladım. İçimden valla kapı gibi üsteğmen kapatmışsın Bahar diye geçirdim ve gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beşinci Mevsim: Sen (TAMAMLANDI)
Fanfic!!! #yavbah içinde birinci sırada !!! Başlangıç tarihi: 3 Nisan 2018 Salı Bitiş tarihi: 2 Şubat 2019 Cumartesi (Wattpaddeki ilk Beşinci Mevsim: Sen adlı hikayedir)