20.000 okunmayı bayaaa bi geçmişiz🎉😘 Çok teşekkür ederim. Hepinizi çoook seviyorum.
İyi okumalar...
Onlar gittikten sonra bahçe kapısını ve giriş kapısını kapatıp kilitledim. Sonra üzerimi değiştirip yatağa yattım. O kadar yorgundum ki hiç bir şey düşünmeme fırsat kalmadan uyuya kaldım. Sabah biraz geç kalktım. Üzerimi değiştirip mutfağa gittim ve bir şeyler atıştırdım.
Hastaneye girdiğimde hemşireler bir yere bakıp fısıldaşıyordu. Yanlarına yaklaştım ve "Ne oluyor burda" dedim. Hepsi önüne döndü. Bir tanesi "Yok bir şey Bahar hanım" deyince tek kaşımı kaldırdım ve "İyi o zaman herkes işine" dedim. Odama girerken İpek geldi yanıma. "Bahar sana anlatmam gereken bir şey var. Hastane çalkalanıyor" dedi. Kapıyı açıp "Fark ettim hemşireler işlerini bırakmış fıs fıs konuşuyorlardı" dedim ve içeri girdim. İpek karşımdaki sandalyeye bende kendi koltuğuma oturdum. "Eee, anlat bakalım" dedim. Biraz öne geldi ve "Hastaneye yeni bir doktor gelmiş İstanbul'dan" dedi. Gözlerimi devirip "Bu muydu ya? Ne var bunda" dedim ve askıdan önlüğümü alıp giydim. İpek anlatacakken içeri Burak girdi. Çekmeceden dosyaları çıkartıp ona verdim ve "Burak bana çay söyler misin aşağı indiğinde" dedim. Başını salladığında gülümsedim.
Burak gidince İpek "Ama adamı görmen lazım. Efsane yakışıklı. Ayrıca Boğaziçiden mezun. Okul ikincisiymiş. Uzun süre İstanbul'da çalışmış" dedi. Kaşlarımı çatıp "Boğaziçi mi? Hangi sene mezun olmuş?" dedim. Bende Boğaziçi Tıp fakültesi mezunuydum. Ama ben tabiki birincilikle bitirmiştim.
"Hangi sene olduğunu bilmiyorum" dediğinde başımı salladım. Çay geldi, beraber biraz çay içtik. Sonra İpek gitti. Zaten benimde ameliyatım vardı.
Ameliyattan çıktıktan sonra ellerimi yıkayıp kafeteryaya indim. Telefondan Yavuz'a mesaj attıktan sonra limonata aldım. Masada otururken karşıma biri oturdu. "Bahar?" dedi. Kaşlarımı çatıp "Buyrun?" dedim. Gülümsedi ve "Beni hatırlamadın mı? Boğaziçiden Alp ben" dedi. "Alp? Bizim gözlük Alp?" dedim şaşkınca. Başını salladığında gülümsedim ve kalkıp sarıldım. "Ne kadar değişmişsin ya. En son kilolu ve gözlüklüydün" dedim. "Eee, okuldan sonra sıkı diyete girdim. Gözleri de çizdirince son halim bu oldu" dediğde gülüp tekrar yerime oturdum. "Bütün hastane seni konuşuyordu. Valla yıllar sonra seninle böyle karşılaşmayı hiç düşünmezdim" dedim. Ellerini birleştirdi ve "Valla bende. Seni görünce çok şaşırdım" dedi.
Biraz konuştuk sonra acile araba kazası geçirmiş dört kişi getirdiler. Bizde yardıma gittik. Benim hastamı acilen ameliyata almam gerektiği için bir daha görüşmedik. Ameliyattan sonra odama gittim. Dosyalarla uğraştım bir kaç hasta kontrolü yaptım. Sonra Burak geldi. Çözdüğü testte anlamadığı bir soruyu sordu. Onu çözerken Alp geldi. "Hoşgeldin otursana" dedim. Elimdeki bardakları masaya bırakıp oturdu. Kısaca Burak'a konuyu anlattım yolladım.
O gidince Alp bardağı uzatıp "Sana kahve getirdim" dedi. Bardağı alıp masaya tekrar bıraktım ve "Saol ben kahve içmiyorum" dedim. Kendi kahvesinden biraz içip "Neden sen eskiden çok severdin kahveyi" dedi. Dudağımı ısırıp "Hala seviyorum. Ama ben şey, hamileyim" dedim. Gülümseyerek "Aaa, çok sevindim tebrik ederim" dedi. Bende gülümsedim ve "Saol" dedim. Yine kahvesinden içti ve "Denizle evlendiniz demek sonunda" dedi. Gülümsemem anında soldu ve "Hayır. Biz Denizle ayrılalı çok oldu. Ben başka biriyle evliyim" dedim. Kaşlarını kaldırıp "Hıı, kusura bakma ya. Şey çıkışta tanıştır o zaman bizi" dedi. Önüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve "Eşim asker ve dün göreve gitti. Yani yakın bir zamanda görüşemezsiniz" dedim. "Tamam o zaman en kısa zamanda tanıştırıyorsun bizi" dedi. Başımı sallayıp "Tamam merak etme tanışırsınız" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beşinci Mevsim: Sen (TAMAMLANDI)
Fanfic!!! #yavbah içinde birinci sırada !!! Başlangıç tarihi: 3 Nisan 2018 Salı Bitiş tarihi: 2 Şubat 2019 Cumartesi (Wattpaddeki ilk Beşinci Mevsim: Sen adlı hikayedir)