Yüzümdeki ıslaklıkla uyanmak zorunda kaldım. Ayrıca sıcak bir havada saçlarımı karıştırıyordu. Daha fazla dayanamayıp gözlerini açtım. Dişsiz'in suratımı yalamak için hazırladığı dilini havada yakaladım. Gözlerimi kısıp ona baktım.
"Gecenin bir saati benim yatak odamda ne işin var ejderha!?"
Kafasını elimden kurtarıp odada deli gibi dönmeye başladı.
"Dişsiz! yapma dişsiz dur yapma!"
Ama kesinlikle beni dinlemedi ve kuduruklar gibi dönmeye devam etti.
"Dişsiz ses çıkarma yalvarırım! Aesa uyumuyor sonra!"
Bağırıyor gibi görünebilirim ama fısıldıyarak azarlıyordum.
Astrid sesleri duyup yataktan doğruldu.
"Neler oluyor?"
"Bilmiyorum! Dişsiz beni yalayıp uyandırdı."
"Bir sorun mu var oğlum?"
"Kafasında bir kaç sorun var!"
"Hıçgıdık!"
Dişsiz Aesa'nın beşiğine yaklaşıp başında zıplamaya başladı.
"Hıçgıdık bir sorun var galiba. Sen onunla git. Bende Aesa ile geliyorum."
Kafamı sallayıp sırtına bindim. Biner binmez tutunmama fırsat vermeden koşmaya başladı. Dengemi sağlayıp gövdesine sıkıca sarıldım.
Beni yuvasına getirdi ve resmen yere attı. Günışığı yumurtasının başında oturmuş bekliyordu. Dişsiz suratındaki gülücükle zıplayarak yumurtayı gösteriyordu.
Gecede olsa siyah yumurtanın hafif kıpırtıları görülüyordu. Yumurtaya yaklaştım ve ellerimi üzerine koydum. Sıcak ve patlamaya hazır olması gerekirken, gayet soğuktu ve elle tutuluyordu. Odin aşkına bu çok güzel..
Astridte hemen yanıma geldi. Aesa'nın üzerine bir battaniye örtmüştü.
Yumurtanın küçük bir parçası kırılıp bütün kabuktan ayrıldı. Ağzım kulaklarımda, heyecanla kırılmasını izliyordum.
Parça koptu ve yere düştü. Küçük nefesini dışarı doğru üfledi. Havada buhara dönüştü. Biraz soğuktu.. Siyah burnunu gördüğümde neredeyse sevinçten, yumurtayı kendim parçalayacaktım.
Biraz daha titredi ve durdu. Sonra tekrar hareketlendi. Kabuk tam ortadan ikiye ayrıldı. Küçük Gecenin Öfkeside göründü. Gözleri griydi. Ne yani cinsiyeti yok mu?
Dişsiz yavaşça yavruya yaklaştı ve onu yalamaya başladı.
Ağzıyla minik bir ateş fırlattı ama o kadar basit ve zayıftı ki. Havada küçük tanelere bölünüp yere düküldü. Yavaşca ona yaklaştım. O da geri geri giderek Günışığı'nın kolunun altına girdi. Ona dokunmak için elimi uzatınca korkarak gözlerini kapattı ve bağırmaya başladı. Ama bu bağırmaktan çok inlemeye benziyordu. Sesi neredeyse çıkmıyordu.
Dişsiz'e döndüm ve ona sıkı sıkı sarıldım.
"Şimdi nasıl hissettiğimi anlıyor musun?" Deyip Aesa'yı kucağıma aldım. Suratımın ona bakan kısmını yaladı ve yavrusuna geri döndü.
"Nasıl ama? Çok güzel değil mi Astrid?"
"Kuşkusuz... Bu şey çok sevimli Hıçgıdık. Belkide Eirik aradığı ejderhasını buldu ha?"
"Belkide.. Adını ne koyalım? Ne dersin Dişsiz?"
"Minik olsun."
"Aslında güzel isim.."
"Bunun gibi bir minik bir ejderhaya uygun."
"Merhaba Minik. Ne dersin Dişsiz? Sence ismi güzel mi?"
Tekrar suratımı yaladığında sevdiğini anladım.
Dişsiz ve Günışığı Minik'i kanatları altına alıp uyuduklarında, gitmemiz gerektiğini anladım.
"Hadi Astrid. Artık gidelim. Aesa üşütmeden."
Kafa sallayıp beni takip etti. Eve gittiğimizde uyanmaması büyük şans olan kızımı yerine yatırıp, uykumuza kaldığımız yerden devam ettik.
Astrid'in uyumasını bekledim ve her gece yaptığımız toplantıya gittim. Ben dışarı çıktığımda bir sürü kişide toplantı salonuna gidiyordu. Geyirik içerde diğer erkeklerle beni bekliyordu.
Masanın etrafında daire oluşturduğumuzda başlama vaktiydi.
"Geyirik şu dosyayı verir misin?"
Önüme bıraktı. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Geyirik ile arşivi düzenlerken bu dosyayı bulduk. Babam ejderhalarla barış yaptığımızda, ejderha öldüren adalarla bütün üyeliklerini iptal ettirmişti. Ama bir tanesi kalmış.. Ne yazık ki!"
"Bunda bu kadar korkulacak şey ne Hıçgıdık?" Deyince biri cevap verdim.
"Korkulacak şey her şey! Buluşma zamanı, yeri ve üyeleri. Bilin bakalım kim orada olacak?"
"Drago orada olacak millet. Gelir mi bilemeyiz ama hazırlıklı olmalıyız.
"Geyirik haklı eğer bizimde orada olacağımızı biliyorsa ki büyük ihtimalle biliyor. Intikam için gelebilir."
"Bizim buna hazırlıklı olmamız gerekiyor."
"Bu yüzden ejderhalarımızı savaşa hazırlayın. Unutmadan kadınlar gelmiyor. Hele Astrid! O kesinlikle bilmeyecek anlaşıldı mı? Bu gece yeterince yorulduk. Dağılabilirsiniz. Yarın gece tekrar bir toplantı olacak. Bu iş bitene kadar üst düzey alarmda olacağız."
Insanların onayını aldığımda rahatladım. Hepsine iyi geceler dileyip eve geri döndüm. Tam rahat ve sıcak sevgi dolu yatağıma kıvrıldığımda Astrid'in cimdiğini hissettim. Açıkla inledim.
"Nerdeydin?"dedi buz gibi sesiyle..
Harika! Ne diyeceğim ben şimdi!?
Harika! Ne diyecek şimdi!? Selam millet! Finale hazırlanırken bir yandan ikinci kitap için hazırlıklara başladım! Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin! Bu arada! Maia44 yorum yapmadı :( her bölüme yorum yapardın sen :/ ne oldu?
Öpüldünüz!
XOXO
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin
Fiksi PenggemarYazılan bütün hikayeler ingilizce. Daha önce ejderhalar hakkında türkçe hikaye yazan olmadi. Bu yüzden ben ilk olucam :) Bu repligi bir yerden hatirladiniz :)