9.Bölüm(PART1)

934 34 2
                                    

- Damla -

Bugün her zamankinden daha erken uyandım. Merak ettiğim tek şey kızların durumuydu. Elime telefonumu alıp Elif'i arayacaktım ki şu olayların ne kadar saçma olduğunu düşündüm. Ahmet'in evinde rehineyim ama rehine görünümlü ev sahibiyim, beni Paris'e götürüyor ve ben imkanım olmasına rağmen kaçmıyorum. Mal mıyım neyim? Gerçi bana günün her saatinin başında "Seni öldürürüm" diyor ama artık onu bile umursamıyorum. Duruma alıştım sanki. Gerçi tam kapı dışı kalmışken Sefa'nın evinde kalmamam daha iyiydi. Şu dengesizin evinde kaldığım için ilk defa seviniyordum.

Elimdeki telefona baktım ve saçma düşüncelerden arınarak Elif'i aradım.

"Günaydın Elo durumlar nasıl?" Dedim gülerek.

"Zülal'i sokaktan topladık, Emir ile Merve küstüler, Cenk ve yeni sevgilisi eski evimizi tuttu. Sence nasıl?" Dedi. Gözlerini devirdiğini tahmin ediyordum.

"Beyza ne zaman gelecek? Gelsinde artık bir karar verelim nerede kalacağımıza." Dedim ciddi bir şekilde.

"Selim'in ablası hastaydı ya sabah ölü bulmuşlar. Sefa'da onların yanına gitti. Beyza bu gece dönecek ama Selimler kalacakmış. Beyza döndüğünde bizde onlara geçeceğiz sende gel." Dedi.

"Tamam tamam gelirim merak etme" dedim ama emin değildim. İnşallah bırakır bu dengesiz.

Telefonu kapattıktan sonra aşağıya indim. Güzel kokular geliyordu. Mutfağa girdiğimde onu ocağın başında omlet yaparken buldum. Kokuya bakılırsa bu işte gayet iyiydi.

"Hayret ayılabilmişsin." Dedim tabakları alıp masaya yerleştirirken.

"Ben sarhoş olmam." Dedi gözlerini devirerek.

"Ya tabi canım dün hiç öyle gözükmüyordun. Ayrıca içki içmek dünyadaki en aptalca şey. Gerçi aptalca şeyler yapman çok normal." Diyerek zafer sırıtışıyla ocaktan omleti alarak ikiye böldüm ve büyük parçayı kendime aldım. Hayır benim bu gereksiz özgüveni ne yapacağız? (Kaçak gelinlere değinmeden olmaz çnk aldkslw :D)

"Bence hareketlerine dikkat et" dedi bu sefer sertti.

"Artık şu çocukça şeye son versek. Benimle bir şey yaptığın yok bırak gideyim." Dedim memnuniyetsizce.

Cevap vermeden omleti bitirdi ve çıkıp gitti. Bu bulaşıkları ben mi yıkayacağım ulan? Söve söve ortalığı topladıktan sonra kızlara gitmek için hazırlandım.

- Ceren -

Kafa dağıtmak için alışverişe gitmeye karar verdim. Buralara çok yakın bir AVM olduğundan yürümeyi tercih etmiştim.

Cenklerin evinin önünden geçerken evin önünde duran araba birden hareketlenmeye başladı. Aldırmadan yürümeye devam etim. AVM'ye iyice yaklaştığımda hala arkamda olduğunu fark ederek biraz hızlandım. Araba önümde durduğunda Cenk içinden indi ve önümü kesti.

"Hadi ama senin beni hala sevdiğini biliyorum" dedi pis pis sırıtarak.

"Yok öyle bir şey defol" diyerek yolun karşısına geçtiğimde hemen yanımda belirdi.

"Ama ben seni seviyorum" diyerek önümü kestiğinde çok yakındık. Onun büyüsüne tekrar kapılmam kendime küfür gibi olurdu.

"Defol" diyerek arkamı döndüğümde bileğimi sıktı.

"Bırak canım acıyor" diye haykırdığımda beni kendine çekti ve zorla öpmeye kalktı.

Gözlerimden yaşlar akarken birden yere yığıldı. Kurtarıcım yine gelmişti...

Cenk'i orda bırakarak koluma girdi ve yüzüme baktı.

"İyisin değil mi?" Dedi gülerek.

İyi değildim. "İyiyim ben çok teşekkür ederim üçüncü kez." Diyerek gülmeye çalıştım.

"Kim olsa aynısını yapardı birer kahve içip soluklanmak ister misin?" Diye sordu gülerek.

Hiç düşünmeden başımı onaylarcasına salladım. Hobi olarak beni kurtarıyordu çocuk. Belki o olmasa şu an tribünden yuvarlanmış, sahilde yere yapışıp bir yerimi kırmış ve tacize uğramış olabilirdim. Sonuç olarak Cenk çok pislik.

- Merve -

Bu gece nihayet şu evden gidecektik. Açıkçası Sefa'nın evinde bulunmak huzursuz ediyordu hepimizi.

Ceren alışveriş için çıkmıştı ve hemen ardından Damla geldi. Hep beraber eşyaları toplamaya başladık. Bir yandan da sohbet ediyorduk ama Zülal ile Merve hala cok kötülerdi.

Zülal, Ömer ile konuşmamaya direniyordu. Galiba ilk önce kendini dinleyip olayları tartması ve sinirini atması gerekiyordu. Aklını topladığında eminim konuşacaktır. Merve ise Emir'i sürekli arıyor ama Emir açmıyordu. İkiside aşırı kıskançlardı. Daha önce buna benzer bir olaydan dolayı Merve'de Emir'e küsmüşlerdi ama Merve'nin de dediği gibi. Onlar hep böylelerdi. Aşktan ölürler ama birbirlerinide acıdan ölecek duruma getirirlerdi.

Eşyaları tamamen toplayınca Ceren'de eve geldi. Akşam yemeğini erkenden yiyorduk ki Beyza gelmeden temizleyelim evi direk ona geçelim. Ceren bize çok önemli bir olay anlatacağını söylemişti ama Elif hemen sözünü kesti;

"Aman anlatma birde Beyza'ya anlatmak için didinme bu gece Beyza gelince yine kocaman bir açıklama isteyecek o zaman anlatırsın."

Bu hepimize mantıklı geldiğinden olayı kurcalamadık ve yemeği yedik. Yemek bitince Damla Ahmet'lere gitmek için ayrıldı.

Tüm evi topladığımızda tam oturup Beyza'yı beklemeye başlamıştık ki zil çaldı. Yine her zamanki kocaman kucaklaşmamızı yapmıştık. "Damla da gelecek 1-2 saate" diye ona haber verdik.

Beyza çok üzülmüştü. Gözlerinin altı kıpkırmıyızdı ama bize çaktırmadan gülüyordu. Tam evden çıkacakken telefonum çaldı. "Kızlar bir saniye durun" diyerek telefonu açtım.

"NE?" Çığlıklarım yükseldiğinde kızlar korkarak bana baktılar.

- Damla -

Eve geldiğimde Ahmet'i masada buldum. Çok sinirliydi. Önündeki yemeğe dokunmadığı belliydi. Sinirle kalkarak yanıma geldi. Kapının önündeydik.

"Gerçekten benimle kalabileceğini düşünmek yaptığım en büyük aptallıktı! Bak işte gitmiyor kızlara söylemiyor bak o da kalmak istiyor diye kendimi avutmuşum! Senin burada kalmandaki tek sebep o küçük tehdit değil mi? Şimdi defolup gidebilirsin işte! Yıllar sonra yine aynı aptallığı yapıp benimle bir şey yapmama gerek kalmadan kalmanı bekledim. Defol!" Diyerek elime bavulumu tutuşturdu.

Eşyalarımı toplamıştı. Kapıyı açarak dışarıyı gösterdi.

Arkama bakmadan kapıya doğru yürüdüm. Dedikleri o kadar ağırdı ki. Tam çıkacakken arkamı dönüp suratına bir tokat patlattım.

"Niye yaptın o zaman niye?" Diyerek göğsüne vurduğumda ellerimi kavradı ve kafamı göğsüne bastırarak sarıldı.

"Gerçekten dengesizsin" diyerek mırıldandım. Ve beni tutan ellerini ittim.

"Ne diye seninle kalmamı istersin ki? Beni kaçırmak yerine adam gibi tanışabilirdin. Sen benim için bizi maskenin kucağına atan adamsın!" Diyerek kapıdan çıktım.

Öyleydi. O bizi maskenin eline atan adamdı.

Geleceğimi haber vermek için kızları aradım. Muhtemelen Beyza'ya o yokken olanları açıklıyorlardı. Telefonu açtığımda Elif hızla olanları anlattı. Ağzımdan dökülen sözler sadece bunlardı;

"NE! HANGİ HASTANE?"

İKİNCİ PARTTA ZÜLAL, MUSTAFA VE KÜÇÜK MERVE OLAYLARINA AÇIKLIK GETİRECEĞİM.

VOTE YAPIN VE YAZIM YANLIŞIM VARSA TELEFONDAN YAZIYORUM AFFEDİN :*

Kilometrelere RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin