Kilometrelere Rağmen

Dogum...

- Zulal-

Düğüne birkaç gün kala hepimiz bizde toplanmıştık. Arda'dan elimi kurtararak çaydanlığı alıp çayımı tazeledim.

"Hayatım şu elimi bir anda bırakmasana" diyerek ikaz etmesine gülümsedim.

"Aman Ardaaa"

"Hayatım şimdi sen elimi tutuyorsun ya o zaman üzerime ipekten bir yelek giymiş gibi ısınıyorum, en şiddetli fırtınalar etki etmiyor bana. Ama elimi birden bırakıyorsun ya işte o zaman kutupta bir başıma üşüyorum"

Gözlerinin tam içine bakıp ellerini avuçlarıma aldım.

"Benim de güneşim sensin" dediğimde en içten gülümsemesiyle baktı bana... İçime baktı...

"Ay tamam aşk aşk aşk" diyen Beyza'ya göz devirdik.

"Kadınım duygusuz ölecek" diye yapmacık bir sitem etti Murat.

"Hadi ordan" diyerek küstüm oynamıyorum moduna girmişti Beyza çoktaan.

"Eee hadi çıkalım artık hala elbise almadım" diye yakınan Damla'ya hak verip tüm kızlar hareketlendik. Damla hamile olduğu için elbise işini sona bırakmıştı.

"Ben gelmeyeyim odamda biraz uzanacağım" diyerek yukarı çıktı Ceren.

"Bizde azıcık Olcay'la sahile ineceğiz" huzurla konuşan Elif'i de onayladık.

Alışveriş merkezine geldiğimizde Damla çoktan elbise deniyor, Merve'de Sare'ye bir şeyler bakıyordu.

"Eee gelin kardeşlerim heyecan var mı?" Diyen Beyza'ya Küçük Merve'yle kıkırdadık.

"Heyecan çok da huzur çok daha fazlaa" diyerek gülümsedim.

"Ne kadar çok şey değişti değil mi bunca yılda?" Diyen Küçük Merve'yi başımla onayladım.

"Çok acı çektik." Dedi Beyza iç çekerek.

"Ama buna rağmen güldük."

"Kilometrelere rağmen bir araya geldik."

"Kilometrelere rağmen..."

- Elif -

"Ey kadın kokla beni

Hayatım yasaksınız

Gelinmiyor akşam zaman kaplanı

Kaçmıştım yeni bir ırmak şeklinde

Hayvanların ilkbahar sıcakları bölümünde

Kıvrılıp yeniden yakalanıyorum

Cam kesiyor göğüslerimi

Boynuma zümrüt bir gerdanlık atmışım

Hem şarklıyım ben

Gövdem tara dolu

Sevdiğim kolla beni..."

Deniz kadar masmavi gözlerini bana çevirmişti Olcay...

"Bu bu çok güzel " dediğimde heyecanlanan halime gülümsedi.

"Bu hallerini özlemişim" dediğinde kendimi tekrar suçladım.

"Sana hasretlerin en büyüğünü yaşattım" diyerek başımı eğdiğimde eliyle çenemi kaldırdı.

"Hasretinle yanan gönlümü gülüşünle söndürdün Elif..."

"Olcay seni o kadar seviyorum ki... Ama bunu sözlerle anlatamıyorum. Üstelik birde çekip gittikten sonra yüzsüzce bunu diyorum" dediğimde kollarıyla beni kendine çekti.