Başlığa final yazarken çok zorlandım, sevdim bu kitabı, Elif'i, Merveleri, Zülal'i, Beyza'yı, Ceren'i...
Burada olduğu gibi 21.10.2013 de kuruldu grubumuz. Bir sürü olaylar yaşadık kilometrelere rağmen. Arkadaşlarımın hepsine teşekkür ediyorum.
Okumalarınız, voteleriniz ve yorumlarınız için minnettarım. Sizden son isteğim final bölümüne son yorumlarınızı yapmanız.
Her şey için teşekkürler... - Damla
-Ahmet-
Damla'yı ilk gördüğüm gün geldi aklıma saçının yarısı kazıtılmış diğer yanı da kısacıktı. O ilginç hallerini izlemiştim hep bahçede deli gibi koşar çocuklar gibi eğlenirdi. Bazen liseli bir kız bazende çocuk olurdu. Kahkahalarını savurur dört bir yana mutluluğuyla ısıtırdı içimi. Defalarca kaybetmiştim onu. Ve ben öldürmüştüm...
Mezar taşına bakarak ağlamayı bırakıp toprağını elime aldım. Yanıyordum! Utanarak bıraktım toprakları ellerimden. Sanki bir katilin cesedini ellemesi gibi ürpermiştim.
"Özür dilerim Damla..." Dudaklarımdan dökülen sözcükleri gözyaşlarım takip ettiğinde başımı tekrar eğdim.
Aşkın en acı haliydi bizimki...
Herkes öldürürdü sevdiğini...
Ameliyata girmeden önceki korkulu halleri geldi Damla'nın aklıma... Bebeğimi kurtarmaktan korkuşu geldi...
İspanya'ya gitmeden önceki hali geldi aklıma sonra... Fizik tedaviden korkuşu, ama Damla bu yine de yürümeyi başarmıştı. Ah hep gülerdi! Güldürmeyi de görev edinmişti güzelliğim...
Onu ilk rehin aldığım andaki titremesi geldi aklıma... Ne acı her şeyi bu başlatmıştı. Ben onu maskenin önüne atarak defalarca öldürmeye kalkmıştım...
Ve onu ilk gördüğüm hali düştü tekrar gözümün önüne...
"Özür dilerim can özüm, nefesiim..." Sözler bitip sessizlik hakim olunca başımı toprağına yaslayıp gözümü yumdum.
Herkes öldürürdü sevdiğini...
Sevdiğim, bana rağmen benim için ölen sevdiğim...
- Küçük Merve -
Damlanın ölümünden 1 yıl geçmişti ve ertelediğimiz düğünlerin zamanı gelmişti. Damla artık yoktu ve hayata devam etmeliydik. O böyle yapardı çünkü...
Gelinliğim üzerimde aynaya bakarken Zülal ve Elif'de yanıma geldi. Düğünümüz aynı anda olacaktı. Merve etrafta dolaşan Sare ile ilgileniyordu. Ceren ise Furkan'ı uyutuyordu. Furkan... Ahmet Damla'nın ölümünden beri hiç gözükmemişti. Bebeğini Ceren evlatlık edinmişti. O bizim için her zaman Damla'nın mirası olacaktı. Ahmet'in gitmesi iyiydi yoksa boynuna yapışacaktık.
Tüm davetliler geldiğinde Emir'in koluna girerek merdivenden inmeye başladım. Aynı şekilde Zülaller ve Elifler de iniyorlardı.
Nikah memuru da geldiğinde nihayet "evet!" Diyebildik coşkuyla...
Emir alnıma bir öpücük kondurduğunda ona sımsıkı sarıldım.
"Seni seviyorum..." Derken bana sımsıkı sarılmıştı.
"Sevmeseydin birde" dediğinde yine kıkırdadım.
Bu küstah, muzip, beni her zaman güldüren adamı çook seviyordum!
-Merve-
Sare'ye kardeş geleceği için ortalıkta volta atıyordu. Adeta düğünün neşesi olmuştu. Mertle bir oğlumuzun olacağı onu da mutlu aptal haline sokmuştu. Dansa kalktığımızda bana sımsıkı sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kilometrelere Rağmen
ChickLitBir dostluk hikayesi. Çalkantılı dostluklar, aşklar ve kırıklar. (Gerçek hayattan kurgulanmıştır.)