2 YIL SONRA
-Damla-
Heyecanla beni izleyen arkadaşlarıma el salladım. Sonunda mezun oluyordum ve işim hazırdı. Psıkolog olmayı hep isterdim ve hayallerim gerçekleşiyordu. Uzunca konuşmadan sonra sonunda kepleri attık. O kadar mutluydum ki... Grupta mezun olmayan bir tek Muleyke kalmıştı O da tıp okuduğu içindi.
Kızların yanına geldiğimde sıkıca kucaklaştık. Kucaklaşmaların ardından yemek için bır mekana oturduk ve bır süre sonra Olcay, Emir, Emre, Mert, Arda ve Murat'da gelmışlerdı.
Gecen iki yılda ben sadece ders çalışmıştım ama Merve ve Emir kendi aralarında sade bir nişan yapmışlardı. Emre ise gittikten 2 ay sonra dönmüş ve nasıl yaptığını anlamasamda Ceren'in gönlünü almıştı. Mert ve Merve'nın kızları Sare kalbınde delikle doğmuş ama genel olarak sağlıklıydı. Murat ve Beyza arasında bir şey yoktu. Yani adını koymuyor gıbılerdı. Hep beraberlerdi ama sevgili değillerdi. Her ikisi de ilişki konusunda şanssız geçmişlere sahip oldukları için korkuyorlardı. Arda ve Zulal ise bu gecen 2 yılda harika bir ilişki yaşamışlardı açıkcası onlara imreniyordum.
Yemekleri yedikten sonra sohbete dalmıştık. Biz kızlarla guncel konulardan konuşurken erkeklerde iş konuşuyorlardı.
"Ben size demeyi unuttum." Diyerek bize dönen Mert'e sorgular bakış attık.
Mert önce bana baktı ve sonra başımı sallayınca konuştu;
"Ahmet ve Patrıcıa evleniyorlarmış. Dün davetiye gönderdi, düğün burada olacak hepımızı davet etti."
Ortamda birden sessizlik olunca gülümsedim.
"Hayırlı olsun" diyerek güldüğümde herkes bana delirmişim gibi bakıyordu.
Ahmetle o maçtan beri konuşmuyorduk. Fizik tedavi sonuçları için beni arıyordu ama hiç aramalarına cevap vermedim ve en son O da aramayı kesti. 4 ay önce yürümeye başlamıştım zaten.
Ahmet için gerçekten mutluydum. Mutlu olmak zorundaydım. Ne yapacaktı ki? Burada kalıp sonsuza dek ona karşılık vermemı mı bekleyecektı? Ben Ahmet'i ne kadar seversem seveyim ona karşılık veremeyeceğim kesindi. Belki onu kalbimden çıkaramıyordum ama aklımdan sildiğim kesindi. Buna dayanabiliyordum.
Mutlu olmak için sevgiliye değil sevgiye ihtiyaç duyar insan.
-Ceren-
Emre döndüğünden beri rüyada gibiydim. O da mimarlık bölümüne geçmişti, beraber mezun olmuş ve beraber bir mimarlık atolyesi acmıştık.
Bir sürü müşterimiz vardı ve herkes tarafından muhterika ikili olarak seslenilmeye maruz kalıyorduk.
Son işlerimide tamamladıktan sonra Emre'nin odasına gittim.
"Gel"
"Hayatım benim. İşler bitti bende ki hemen çıkayım kızlar kuafördeler yoksa yetişemeyeceğim."
"Peki canısı ben buralardayım birkaç saat sonra geçerim düğüne."
"Tamam canım" diyerek sarıldıktan sonra gülümseyip dışarı çıktım.
Kuaföre geldiğimde tek tek kızlarla selamlaştım. Hepsi hazırdı fakat Damla hararetli bir şekilde saçı için tartışıyordu.
"Görende gelin sensin sanacak" diyerek güldüğümde bu şakanın yersiz olduğunu anlayarak sustum.
Damla gülüyordu, sevinçliydi ama bu konuda kırıldığı da belliydi.
Bende hazır olduktan sonra hepimiz giyindik ve düğüne doğru geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kilometrelere Rağmen
Chick-LitBir dostluk hikayesi. Çalkantılı dostluklar, aşklar ve kırıklar. (Gerçek hayattan kurgulanmıştır.)