-Elif-
Ertesi gün yine Olcay'lara gitmiştim. Ok derslerini izledim ve ders bittikten sonra yine odasına geçtik. Beraber uzanırken belkide aramızın kötü olacağını bilsem bile aklıma neredeyse onu tanıdığımdan beri takılan soruyu sordum;
"Felaye'yi hiç sevdin mi?" Bu sorum karşısında afallamıştı. Birden soruyu sorup sessizliği bozmuştum.
"Saçmalama Elif" dediğinde biraz sinirlendim.
"Saçmalama mı? Evet veya hayır diyeceksin." Dediğimde yatakta oturur pozisyona geçmiş ve yüzüne bakıyordum.
"Neden soruyorsun?" Dediğinde bende biraz düşündüm.
"Tanıştığımızda bile yanında o vardı. Sonuçta bana baksana daha öğrenciyim ve senden 4 yaş küçüğüm. Felaye ise bir iş kadını ve olgu-"
"Saçmalama Elif. Gerçekten mallaşma." Diyerek yataktan kalktığında bende ayağa kalkıp karşısına geçtim.
"Evet veya hayır diyeceksin sadece!" Diye bağırdığımda omuz silkti.
"Bana güvenmiyorsun bile" dediğinde alayla güldüm.
"Konuyu güven konusuna getirme. Ben sana ne kadar sadıksam seninde öyle olduğunu bilmek istiyorum. Senden duymak istiyorum." Dediğimde bu sefer o alayla gülümsedi.
"Bana sadık olduğunu isimsiz birinin akşam yemeğine giden ama beni ofisimde görünce açıklama yapmaktan korkan biri mi söylüyor?" Dediğinde ona bir tokat atmıştım. Gözlerini açmış bana bakarken akan gözyaşımı elimle sildim ve koşarak evden çıktım.
Sadece merak etmiştim gerizekalı, sadece merak.
-Damla-
Bugün tüm gün sınav vardı. Ahmet peşime takılmayacak diye rahattım. Sonunda okul bitiyordu. İlk sene benim için oldukça zordu. Özellikle yaşanılan kötü olaylar yüzünden çoğu şeyi boşlamıştık. Allahtan evde Elif ve Beyza var da bana ders çalıştırıyorlar.
Sınavdan çıktığımda bir diğerine yarım saat olduğunu fark ettim ve çay alarak çimlere oturdum.
Bir süre sonra elinde bardağa konulmuş papatyalarla gelen Ahmet yanıma oturdu.
"Lisedeyken yine çimlerde otururdun ama elinde çay değil bardağın içinde papatya olurdu." Diyerek güldüğünde gözlerimi devirdim.
"Ben lisede değilim ama belliki sen orada kalmışsın. " diyerek papatya dolu bardağı ayağımla ezdim ve çayımdan bir yudum aldım.
"Damla neden bunu yapıyorsun? Neden bana bir şans vermiyorsun?" Dediğinde alayla güldüm.
"Hadi ama Ahmet... Sen maskeyle iş birliği yaptın, beni rehine aldın. Sen gözlerimin önünde insanların kalbini kırdın. Bence sen bile kendine zor şans veriyorsundur." Dediğimde bir süre sessizlik oldu.
"Damla sana ulaşabilmem için o kadına ihtiyacım vardı."
"O zaman niye adam gibi tanışmadın. Maske gittikten sonra yine rehin aldın beni!" Diye bağırdığımda herkes bize bakıyordu. Önlerine döndüklerinde konuşmaya devam ettim;
"Bak Ahmet sen benim için bittin. Ben o lisedeki Damla değilim. Seni seven Damla hiç değilim. Ne güzel ünlü bir futbolcusun git seni seven birini bul." Dediğimde kırılmış bir şekilde ayağa kalktı.
"Artık sende benim için bittin" diyerek arkasını döndü ve gitti.
Onun için bitmiş olmak içimde bir burukluğa sebep olsada yaptığım tek şey bir sonraki sınav için sınıfa doğru gitmek oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kilometrelere Rağmen
ЧиклитBir dostluk hikayesi. Çalkantılı dostluklar, aşklar ve kırıklar. (Gerçek hayattan kurgulanmıştır.)