Ben sıcak yatağımda bilmem kaçıncı rüyamı görmeye hazırlanırken bir anda gelen bağırışla yatağımdan sıçradım ve neredeyse yere düşecekken son anda yatağın kenarına tutundum."LYDİA SANA KALK DEDİM!"
Layla yatağımın kenarında dikilmiş beni çekiştiriyordu.
"Tanrım! Neden beni rahat bırakmıyorsun?"
Layla ani bir hareketle yatakta yanımda duran yastığı aldı ve hızla suratıma attı.
"Tam 45 dakikadır seni uyandırmaya çalışıyorum! Su elementinden birini çağırıp odanı suyla doldurmayı bile düşündüm! Kalkmalısın, hemde hemen!"
Sızlanıp yatakta sağa doğru döndüm. Uykuyu seven biriydim ve şuan sadece uyumak istiyordum.
"Biliyor musun, element şehri bu kız olmadan da idare edebilir. Çünkü bu kız uyumak istiyor."
Layla sinirli bir şekilde odadan çıktı. Ne yaptığını anlamamıştım ama önemli değildi. Ben uyuyacaktım.
Tahminimce bir kaç dakika sonra kapım resmen tekmelercesine açıldı. Yattığım yerden çok hafif doğrulup tek gözümle neler olduğuna baktım.
Layla yüzünde bir zafer gülümsemesiyle odanın içine girdi. Tam ona neden orada durup psikopat gibi gülümsediğini soracakken yatakla temasımın kesildiğini hissettim.
dehşetle çırpındığım sırada içeriye Zed girdi. Yüzünde alaylı bir gülüş vardı ve tek eli biraz havaya kalkıktı, ve tam o an Zed tarafından havaya kaldırıldığımı anladım. Yataktan neredeyse 3 metre yüksekteydim. Yüzümde nasıl bir ifade olduğunu bilmiyordum ama Zed ve Layla nın kahkahalarından anladığım kadarıyla komik görünüyordum. Çığlık attığımı da ancak o an farkedebildim.
"Yere indir beni! Tanrım bu hiç komik değil beni yere indir Zed!"
Zed başını iki yana salladı.
"Kalkacak mısın? Yoksa seni buradan kuzey kutbuna kadar uçurayım mı Lydia?"
Yaptığı şey kesinlikle muhteşemdi. Beni resmen tek parmağıyla boşlukta tutuyordu. Ama bunu ilk defa yaşıyorum ve korkutucuydu.
"Tamam! Kalkacağım! İndir beni!"
Zed ve Layla Zafer gülümsemelerini tekrar takınıp bana son bir kez güldürler. Zed beni yavaşça yatağa indirdi ve gerekirse bunu her sabah yapacağını hatırlatarak odadan çıktı.
Layla ya baktığımda gülmekten kızarmıştı. Ona kızgın bir bakış attım.
"Hey! Bana o şekilde bakma. Bu senin hatandı."
Başımı iki yana salladım ve yataktan kalktım. Aynı şeyleri tekrar yaşamak istemediğimden hızlıca üstümü giyinip layla nın planına uyacaktım. Başka kıyafetim olmadığı için son iki gündür giydiğim siyah tişört,tayt kombinime uzandım. Ben onlara ulaşamadan layla önüme geçti ve bana Ne yapıyorsun bakışı attı.
"Başka kıyafetim yok. Bunları giymek zorundayım."
"Ah evet, seninle yarın bir alışverişe de çıkmamız gerekecek. Ama bugünlük giymen için bir arkadaşımın dolabından bir kaç şey ödünç aldım. Bedenlerinizin uyacağını düşünüyorum."
Layla odadaki sandalyenin üstündeki karton poşete yöneldi. Poşetin içinden çıkan şeyleri tam seçemesem de siyah olmaları beni sevindirmişti. Layla elindekileri yatağın üstüne attı ve giymemi işaret etti.
Verdiği şeyler arasında düz kısa siyah bir kot şort ve oldukça salaş siyah bir tişört vardı. Ayrıca beyaz spor ayakkabılar ve siyah bir kemer vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVANIN SINIRI: İÇİMDEKİ GÜÇ (YENİ)
Teen FictionKanayan avuçlarıma baktım. Onun için kendi ruhumdan vazgeçeceksem, kolay bir şeçimdi. Zaten onu ilk gördüğüm andan beri ruhumun her bir parçası ona aitti. Ve onun olmayacağı bir hayatta neler eksik kalırdı, neler yarım yaşanırdı bilmiyordum ama e...