BÖLÜM:7

5.3K 406 52
                                    


Layla arenayı herkesin eşit olduğu tek yer olarak tanımlamıştı ama burada bile bir sınıf ayrımı vardı.

Layla nın gösterdiği yere geldiğimde söylendiği gibi tüm kral ve kraliçe çocukları oradaydı. Toplam 5 kişiydik ve benim haricimdeki tek kız ateş elementi veliahtıydı. Adının Eudora olduğunu biliyordum. Onun haricinde ateş elementi veliahtı Tiger, su elementi veliahtları james ve jones ikizleri vardı. Annelerinin ölümünden beri çoğu kişiyle pek iletişim kuramadıklarını duymuştum.

Bir kişi eksikti. Adrian. Onun alanda olmadığını farkettim. İstemsizce çevreme bakındım. Ve tam o sırada elleri ceplerinde içeriye girdiğini gördüm.

Yürüyüşünden özgüven akıyordu ve çok ruhsuz gözüküyordu. Diğer kızların gözünden bu havalı gözüküyor olabilirdi ama bence sadece aptalca görünüyordu.

Alandaki kızların bakışlarının ona döndüğünü gördüm. Kızlar birbirlerine bakıp fısıldaşıyorlardı.

Yanımıza iyice yaklaştığı sırada gözleri benimkilerle buluştu ve rahatsız edici bir biçimde bakışlarını kaçırmadı. Dik dik bakarak yanımıza yaklaşırken dayanamayıp arkama döndüm. Gözlerinin bayıltıcı etkisi olabilirdi.

Yanımdan geçtiğinde kokusu ciğerlerime dolmuştu. Mükemmel bir kokuydu. Daha önce benzerini bile koklamamıştım.

Hocaların gelmesini beklerken veliahtların birbirleriyle fazla konuşmadıklarını farkettim. Sadece ikizler aralarında fısıldaşıyorlardı. O sırada Eudora konuştu.

"Ne yani hepsi bu mu? Bu kadar basit mi? Bir hafta önce beni terkedip şimdi beni tanımıyormuş gibi yapamazsın!"

Ona doğru döndüğümde konuştuğu kişinin Adrian olduğunu farkettim. İkisi arasında bir şey mi vardı?

Adrian soğuk bakışlarla Eudora ya baktı. Ve alayla cevap verdi.

"Bir psikoloğa danışmaya ne dersin?"

Kurduğu cümle oldukça acımasızdı. Ona düzgün bir cevap bile vermiyordu.

Eudora sinirle Adrian ın üstüne doğru bir hamle yaptığında erkek kardeşi tiger onu tuttu ve önüne geçti.

"Bırak onu Eudora. Kıçı kalkık ucubenin teki."

Bir anlığına hızlı bir kaç hareketlenme oldu ve ne olduğunu kavradığımda Adrian tiger'ın üstünde yakasına yapışmıştı. Gözleri büyümüştü ve öfkelendiği belliydi.

"Bir daha benimle böyle konuşmaya cürret edersen, seni ölmek için yalvaracak hale getiririm."

Adrian o kadar soğukkanlı ve korkutucu konuşuyordu ki Tiger ın bir anlığına korkudan titrediğine yemin edebilirdim. Adrianı üstünden atmak için deliler gibi debeleniyordu ama Adrian yerinden kıpırdamıyordu bile.

Tigerın uğraşları boşunaydı çünkü Adrian hem kendinden iriydi hem de güç sıralamasında 2.ydi. Bu onu uzak durulması gerekenler listesinde zirveye yerleştiriyordu.

Tiger ona küfrettiğinde Adrian yumruğunu tam onun suratının ortasına geçirecekti ki biri adrianı kolundan tutup beklenmeyen bir anda kenara savurdu.

Gelen kişiye döndüğümde 40 lı yaşlarda kaslı, iri yarı bir adamla karşılaştım. Hoca olduğu anlaşılıyordu.

Adrianın kolundan tutup kolunu bükerek onu duvara yasladı. Diğer eliyle de Tiger ın tam ensesinden tuttu. Adrianın istediği takdirde karşı koyabileceğinden emindim ama yapmadı.

"Beyler, umarım bu gördüğüm şey kendi aranızda yaptığınız bir şakalaşmadır."

İkisi de bir süre cevap vermedi. Sonunda Adrian alayla ve soğukça cevap verdi.

HAVANIN SINIRI: İÇİMDEKİ GÜÇ (YENİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin